X

Günde 10 bin adım atmak yeterli mi? Bilimsel araştırmalara göre ‘günde 10 bin adım’ efsanesi

Birçoğumuz gün içinde ne kadar egzersiz yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Ancak hepimiz günde 10 bin adım atma fikrine aşinayız. Birçoğumuz akıllı telefonlar, saatler aracılığıyla günlük adım sayılarımızı takip ediyoruz, hatta bazen evin için bir odadan diğerine yürüyerek o sihirli sayıyı yakalamaya çalışıyoruz.

İnsanları daha fazla hareket etmeye teşvik eden bir şeyin kötü bir düşünce olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak günde 10 bin adım fikrinin, biraz basite kaçan ve bilimsellikten ziyade güzel bir pazarlama fikri olduğunu düşünenler var.

Aslında günde 10 bin adım fikri, 1960’larda Japonya’da ortaya çıktı. O yıllarda Japonya’da “manpokei” adında bir adımsayar üreticisi vardı. Manpokei diğer dillere “10 bin adım metre” olarak çevrildi. Burada 10 bin sayısının sağlıklı egzersiz için altın sayı olduğu değil, tamamen Japon kültüründe yüksek bir sayı olduğu için seçildiği düşünülüyor.

Bilimsel araştırmalar günde 10 bin adım konusunda ne diyor?

Arizona Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, günde 10 bin adım hedefinin medya sayesinde büyük bir hızla dünyada kabul gördüğü ve yayıldığı anlatılıyor. Ancak araştırmada, bu hedefin çocuklar için çok düşük kalacağı vurgusu da yapılıyor. Araştırmacılar, sağlıklı yetişkinlerde günlük adım hedeflerini şöyle sıralıyor:

5.000 adımdan az – Hareketsiz yaşam tarzı
5.000 – 7.500 adım – Düşük aktif yaşam (spor veya egzersiz dışındaki günlük aktiviteler)
7.500 – 10.000 adım – Aktif yaşam (kendi isteğiyle yapılan aktiviteler)
12.500 adımdan fazla – Çok aktif yaşam

Ancak burada hassas bir nokta var; hareketsiz yaşam tarzından, aktif yaşama geçebilmek için 2.500 adım daha atmış olmanız gerekiyor ve bu 2.500 adımı tempolu olarak, en az dakikada 100 adım atacak şekilde yürümeniz ve ayrıca en az 10 dakika bu tempoyu sürdürmeniz gerekiyor. Eğer bu koşulları sağlamıyorsanız, 10 bin adım atmış olsanız bile genel sağlık için gereken egzersiz miktarını yerine getirmemiş sayılıyorsunuz. Öte yandan tempolu yürüyüş, hafif koşu veya koşu yaparak en az 10 dakika boyunca kalp hızınızı artırdığınızda, günde 10 bin adım atmasanız bile genel sağlık açısından gerekli olan egzersizi yapmış oluyorsunuz. Bunun için merdiven inebilir veya merdiven çıkabilirsiniz. Merdiven inip çıkmak daha fazla kas grubunu çalıştırır ve düz zeminde yürümeye kıyasla dakikada daha fazla kalori yakmanızı sağlar. Öte yandan merdivenleri adım adım inmek veya çıkmak yerine koşarak inip çıkmak sağlığınız için çok daha değerli. Böylelikle günde 10 bin adım atmadan da günlük aktif egzersizinizi yapmış olursunuz.

İlginizi çekebilir: Açık havada spor yapmanın faydaları ve egzersiz önerileri

Şimdi gelelim işin pazarlama kısmına… Acaba adımsayar aletlere ne kadar güvenebiliriz? Bu soruya hala net bir yanıt bulunabilmiş değil. 2016 yılında Medicine and Science in Sports and Exercise dergisinde sonuçları yayımlanan bir araştırma kapsamında ikisi bileğe, ikisi de bele takılan dört adımsayar incelendi ve araştırmanın sonunda aletlerin genellikle adımları doğru saydığı ancak yakılan kalori konusunda fazla iyimser oldukları saptandı. International Journal of Exercise Science’da 2017 Ocak ayında sonuçları yayımlanan bir başka araştırmada ise bele takılan adımsayarların, bileğe takılan adımsayarlara göre daha tutarlı sonuçlar verdiği ancak satılan ürünlerin fiyatı arttıkça tutarlılıklarının zayıfladığı ortaya kondu. Yani elinizdeki adımsayarı takip edebilirsiniz ancak ona her zaman güvenmeyin.

10 bin adım ve daha fazlası

Aslında günde 10 bin adım atmak, sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek için iyi bir genel kılavuz görevi görebilir. Ancak sizin hedefiniz kilo kaybetmek, performansınızı artırmak veya kardiyovasküler sisteminizi biraz zorlamaksa, adım atmaktan fazlasını yapmalısınız.

İlginizi çekebilir: Egzersiz ömrü uzatır, ancak hangi egzersiz daha yararlı?

Adımsayar aletlerle adımlarınızın sayısını takip etmek, aktif bir yaşam için motive edici olabilir. Oysa aslında sağlıklı ve fit olmak için adımlarınızı saymanıza gerek yok. Yine de sayıları takip etmeyi seviyorsanız, favori adımsayarınızı alın ve harekete başlayın. Yeter ki bunun genel kapsamlı bir ölçme aleti olduğunu bilin ve o ekranda gördüğünüz sayıların her zaman tutarlı olmadığını bilin yeter. Adımsayarlardan nefret ediyorsanız bu da sorun değil. O zaman siz de olabildiğince hareket etmeye ve günde en azından 30 dakika boyunca kalp hızınızı artırmaya çalışın yeter!

Kaynaklar:
Greatist
Europe PMC
NCBI

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale