X

Geştalt terapi: Güç içinde bulunduğumuz andadır

Bireyin potansiyeline inanan, kişiye bütüncül yaklaşan, şimdiye odaklı, patolojiye değil büyüme, gelişme ve yaratıcılığa vurgu yapan Geştalt terapi, köklerini varoluşçu felsefe, fenomenolojik görüş ve alan kuramından alır. Geştalt terapi analizi değil, farkındalığı ve çevreyle ilişki kurmayı hedefler. Bu yaklaşıma göre içinizde ve çevrenizde neler olup bittiğinin farkında olduğunuzda kendinizi çevreye göre düzenleme kapasitesine de sahipsiniz. Ayrıca kendinizi değişmeye ne kadar zorlarsanız o kadar aynı kalırsınız. Buna göre farklı olmaya çalışarak kendinizle ilgili bir şeyi değiştiremezsiniz (Beisser, 1970). Beisser’in paradoksal değişim kuramına göre olmadığınız biri gibi görünmeye çalışmak yerine, gerçekte ne olduğunuzu kabul ettiğiniz zaman değişirsiniz. Size yabancı gelen, inkar ettiğiniz parçalarınızı kabul eder ve sahiplenirseniz, paradoksal olarak değişim de başlar.

Doğa, birleşmiş ve etkileşim halinde olan parçaların oluşturduğu bir bütündür. Bütün, bütünü oluşturan parçaların toplamından daha fazla anlam ifade eder. Çünkü o parçaların bir araya gelmesinin bir anlam ve amacı vardır. İnsan yaşamını ancak yaşamın tüm boyutlarını birlikte göz önünde tuttuğumuzda anlayabiliriz. Düşünceler, duygular, davranışlar, beden ve zihin bir bütündür. İnsan olmak, tüm bunların etkileşiminin bir sonucudur. İnsan organizması sürekli değişen kendi çevresinin içinde ele alınmalıdır. Bunun adı alan kuramıdır.

Geştalt terapi, her şeyin ilişkili olduğu, sürekli değiştiği ve birbiriyle bağlantılı olduğu ilkesini temel alır. Bireyler çevreyi birbirinden farklı algılayabilirler. Hatta aynı kişi aynı uyaranı farklı zamanlarda farklı algılayabilir. Buna şekil oluşturma süreci denir. Bireyin belli bir andaki baskın gereksinimi, odaklanacağı şeyi belirler. Bir ihtiyaç, duygu ya da farklı bir bilgi ortaya çıktığında organizmanın dengesi bozulur. Bu noktada organizmanın kendi kendini düzenleme işlevi devreye girer. Organizmalar, çevrelerinin kaynaklarıyla ve kendi becerileriyle kendi kendilerini düzenlemek için ellerinden geleni yapar. Yani bireyler, dengelerini yeniden sağlayacak, büyüme ve değişmelerine katkıda bulunacak önlemler alma ve ilişkiler kurma potansiyeline sahiptir.

Geştalt yaklaşımının temel katkılarından biri, içinde bulunulan anın değerini anlamaya ve onu tam anlamıyla yaşamaya verdiği önemdir. Geçmiş üzerinde aşırı odaklanmak şimdiyle uzlaşmaktan kaçınmanın bir yolu olabilir. Birçok insan, enerjisini geçmişteki hatalarından şikayet etmeye ve hayatlarının nasıl daha farklı olabileceğini düşünüp durmaya harcar veya gelecekle ilgili hiç bitmeyen planlar ve çözümler üretir. Enerjilerini, geçmişte ne olduğuna veya gelecekte neler olabileceğine yönelttikleri sürece içinde bulundukları anın gücü azalır. Çoğu insan anın akışını kesintiye uğratacak yollar bulmaya eğilimlidir ve içinde bulunulan anda çok kısa bir süre kalır, duygularını “burada ve şimdi” anlayışı çerçevesinde yaşamak yerine, onlardan sıklıkla şu anki deneyimlerinden bağımsızmış gibi bahsederler. Geştalt terapinin amacı, deneyim ve duygularla canlı ve doğru bir biçimde ilişki kurmaya yardımcı olmaktır. Bu nedenle terapide; üzüntü, acı ya da zihin karışıklıklarını içinde bulunulan anda yaşamak çok önemlidir.

Genellikle geçmiş deneyimlerde bitirilmemiş işler olması nedeniyle geçmişin şimdi üzerinde düzenli yansımaları vardır. Şu anki hal ve davranışlar üzerinde geçmişin belirgin bir etkisi varsa, bunu mümkün olduğu kadar içinde bulunulan ana yansıtarak bu durumla baş edilebilir. Bitirilmemiş işler; küskünlük, öfke, nefret, acı, kaygı, keder, suçluluk ve vazgeçme gibi açığa vurulmamış duygulardır. Bu duygular tam bir farkındalık içinde yaşanmadığından, arka planda gezinip dururlar ve kişinin kendisi veya başkalarıyla etkin bir ilişki kurmasını engelleyen bir biçimde şimdiki yaşama taşınırlar. Bitirilmemiş işler, bireyin açıklayamadığı duygularıyla yüzleşip, bu duygularla baş edebildiği ana kadar varlığını sürdürür. “Bu yarım kalmış işler tamamlanmayı bekler ve yeteri kadar güçlendiklerinde zihinsel karmaşa, takıntılı davranışlar, sürekli tetikte olma ve agresif enerjiye sebep olur ve kendi kendini yeme bireyi esir alır” (Polster & Polster, 1973).

Şimdiki zaman önemlidir. “Şu anda neler deneyimliyorum?”, “Şimdi bu konudan bahsederken nasıl hissediyorum?” soruları Geştalt terapiye yön verir. Çünkü şimdi ve burada hissettikleriniz, geçmişteki yaşantıları analiz etmeye çalışmaktan daha çok farkındalık kazandırır. Şu anda hissettikleriniz tam da üzerinde çalışılması gereken konuya ışık tutar. Bunu tek başınıza yapmanız zordur, bu nedenle bir ruh sağlığı profesyonelinden (psikolog/psikolojik danışman/psikiyatrist) destek almanız uygun olacaktır. Benden yüz yüze veya online psikolojik danışmanlık almak isterseniz ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla bana ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.

Kaynaklar:
Beisser, A. R. (1970). The paradoxical theory of change. In J. Fagan, I. L. Shepherd (Eds.), Gestalt Therapy now (pp. 77-80). New York: Harper, Row (Colophon).
Corey, G. (2008). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları (T. Ergene, Çeviren). Ankara: Mentis Yayıncılık. (Orijinal eser 2005 yılında basılmıştır.)
Polster, E., Polster, M. (1973). Gestalt therapy integrated: Contours of theory and practice. New York: Brunner/Mazel.

İlginizi çekebilir: Kendini gerçekleştirme sorumluluğunu almak: Carl Rogers’ın birey merkezli terapisi

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale