X

Geriatristlere göre sağlıklı yaş aldığınızı gösteren işaretler

Yaş almak, hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olsa da pek çok insan için kulağa ürkütücü gelebiliyor. Oysa ki gelişen teknoloji, ilerleyen sağlık uygulamaları, artan bilinç ve farkındalıkla yaşlanma sürecini yavaşlatmak ve daha sağlıklı yaş almak mümkün. Son yıllarda adını daha sık duymaya başladığımız ‘longevity’ yani sağlıklı ve uzun yaşam bilimi üzerine yapılan araştırmaların ve geliştirilen pratiklerin sayısı hızla artarken önemli olanın sadece yaşam süresini uzatmak değil sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaş almak olduğu da benimsenmeye devam ediyor.

Daha önce Yaşam süresini uzatmak ve yaşlanmadan yaş almak mümkün mü? ve ‘5 L’s of Longevity’: Bütüncül Tıp Uzmanı Gladys McGarey’e göre uzun ve sağlıklı yaşamın 5 bileşeniYaşam süresini uzatmak ve yaşlanmadan yaş almak mümkün mü? ve ‘ yazılarımızda sağlıklı yaşlanmanın sırlarına değinmiştik. Bu yazımızda ise bunu başarıp başaramadığını merak edenler için ipuçları sunacağız. Eğer siz de sağlıklı yaş almak ve uzun ve zinde bir hayat sürmek istiyor ama bunu başarabildiğinizden emin olamıyorsanız geriatristlere göre iyi yaşlandığınızı gösteren bazı işaretler var. Hazırsanız, işte başlıyoruz:

Yeni bir şeyler öğrenmeye zaman ayırıyorsanız

Yaşlandıkça yeni bilgiler edinme şansımızın azaldığı bir gerçek. Çünkü, okuldan, işten uzaklaşmış oluyoruz ve öğrenme fırsatlarını yıllar geçtikçe kaçırıyoruz ya da karşımıza çok az fırsat çıkıyor. Ancak yeni bir şeyler öğrenmek zihni dinç tutmanın en güçlü yollarından biri, çünkü yeni beceriler zihinsel egzersiz görevi görüyor. Yeni bir oyun, yeni bir dil, yeni bir müzik aleti veya spor dalı, kısacası yeni bir şeyler öğrenmeye devam ediyorsanız bilişsel olarak güçlü kalmaya devam ediyorsunuz demektir ve bu da iyi yaş aldığınızın önemli bir göstergesidir.

İhtiyaçlarınız konusunda dürüst davranıyorsanız

“İnsanlar genellikle ihtiyaçlarının ne olduğu konusunda açık olmadıkları için iyi yaşlanmıyorlar.” diyor Chicago’daki Rush Üniversitesi Tıp Merkezi’nde görev yapan Robyn Golden. Ne yazık ki yaşlı kişilere yapılan ayrımcılık, bu insanların kendilerini görünmez hissetmelerine ve kendilerini bir ‘yük’ olarak görmelerine zemin hazırlıyor. Durum böyle olunca insanlar yaşlandıkça zor zamanlar geçirmeye, dahası kaygı, depresyon gibi ruh ve zihin sağlığı sorunlarıyla yüzleşmeye başlıyorlar. Siz eğer ihtiyaçlarınızın ne olduğunu biliyor ve onları yüksek sesle dile getirmekten kaçınmıyorsanız bu geriatristlere göre sağlıklı yaş aldığınız anlamına geliyor.

Bir topluluğa aitseniz

Yalnızlık ve izolasyon her yaştan kimse için bir sorun olsa da yaş aldıkça daha da kritik bir probleme dönüşüyor. Özellikle dünya üzerindeki covid salgınıyla birlikte yaşlı kimselerin daha fazla evine kapanması, bu problemin daha da yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştı. Ancak, sosyal bir varlık olan insanın en önemli ihtiyaçlarından biri etkileşim. Bu etkileşimi sağlamanın en güvenilir yollarından biri de bir topluluğun parçası olmak. Belki yerel bir gönüllü organizasyon belki bir hobi atölyesi ya da spor merkezi diğer insanlarla sosyal bağlantılarınızı güçlendirmenize yardımcı olacağı gibi ait olma duygusunu da pekiştirecektir. Kendinizi böyle bir topluluğun parçası olarak görüyorsanız ve sosyalleşmeye zaman ayırıyorsanız yaş alırken kendinize iyi bakıyorsunuz demektir.

Fiziksel sağlığınızı önceliklendiriyorsanız

Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz, elbette ki her yaştan insan için çok çok önemli. Ancak, yaş aldıkça ikisinin de önemi daha da artıyor. Olası hastalıklara yakalanma riskini düşürmek, fiziksel zindeliği korumak, bağışıklığı güçlü tutmak, beyin ve zihin sağlığını korumak için dengeli beslenmek, bol su içmek ve hareket etmek şart. Eğer her gün düzenli ve yeteri kadar su içiyorsanız, sağlıklı yağlar, protein ve karbonhidrat açısından dengeli öğünler tüketiyor, özel bir durumunuz varsa buna uygun bir beslenme tarzını benimsiyorsanız, hareketi rutinlerinizin bir parçası haline getirdiyseniz doğru yolda olduğunuzu düşünebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Araştırmalara göre günlük düzenli hareket, uzun yaşam konusunda genetikten daha etkili olabilir

Sevdiğiniz aktiviteleri yapıyorsanız

Sadece kendiniz için ve sadece sizin sevdiğiniz aktiviteleri ne sıklıkla yapıyorsunuz? Ya da yapıyor musunuz? Can sıkıntısı, her yaştan insan için ortak bir duygu olsa da yaş aldıkça yoğunluğu ve sıklığı artabilir, bu da yaşam doyumunu azaltmaya, stres seviyesini yükseltmeye neden olabilir. Dolayısıyla hayattan keyif almaya devam etmek, mutlu ve tatminkar bir yaşam sürmek için yaşınız kaç olursa olsun, kaç yaşa merdiven dayamış olursanız olun sevdiğiniz şeyleri yapmaya devam edebilirsiniz. Eğer zaten yapıyorsanız, o zaman harika, asın yeşil bayrakları!

Doktorunuzla aldığınız ilaçlar hakkında konuşuyorsanız

“50’li yaşlarınızda size bir ilaç reçete edilmiş olması, bunun 20, 30 veya 40 yıl sonra da size hizmet edeceği anlamına gelmez..” diyor Chicago’daki Northwestern Medicine’in geriatri şefi Dr. Lee Lindquist ve şunu da ekliyor: “Çoğu zaman, aslında ihtiyaç duyduğumuzdan çok daha fazla ilaç alırız. Oysa ki Vücudunuz sürekli değişiyor, bazı ilaçlara ihtiyacı olmayabilir.” Bu nedenle doktorunuzla özellikle ilerleyen yaşlarınızda hangi ilaçları, takviyeleri kullandığınız konusunda konuşmalı ve kullandıklarınızın takibini iyi yapmalısınız. Zaten bunu yapıyorsanız sağlıklı bir şekilde yaş aldığınızı söylemek mümkün.

Gelecek için plan yapıyorsanız

Yalnızca emeklilik için mi planlar yaptınız? Sonrası için bir şeyler düşünmüyor musunuz? ‘Gelecek’, emekli olunca, işi bırakınca, mezun olunca, anne-baba olunca ya da kendinize belirlediğiniz o ‘son aşama’ ne ise ona ulaşınca bitiyor mu, ötesi yok mu? Elbette ki hayır. Yaş aldıkça, etrafınızdaki kişilere sizin adınıza karar verme yetisini bırakmanız gerekiyormuş gibi hissetseniz bile, gerçek böyle olmamalı. Planlar yapın, yaşınız ilerledikçe de yapmaya devam edin ve planlarınız değiştikçe sevdiklerinizi de bilgilendirin. Tavsiyeleri dinleyebilir, fikir alabilir, ipuçlarına ihtiyaç duyabilirsiniz, ancak nihai kararları kendiniz verin, çünkü kendiniz için neyin en iyi olduğunu ancak siz bilebilirsiniz. Eğer yaşınız kaç olursa olsun planlar yapmaya devam ediyorsanız, doğru yoldasınız demektir.

Sonuç olarak tüm bu işaretler sağlıklı bir şekilde yaş aldığınızın göstergesi olabilir. Ancak unutmayın, süreklilik önemlidir. Bir kez yapmış olmanız yetmez, kendinize bakmaya, sağlıklı beslenmeye, düzenli hareket etmeye, sizi mutlu eden şeyleri yapmaya, sosyalleşmeye ve hayatınızın iplerini elinizde tutmaya her yaşta devam etmelisiniz.

Kaynak: huffpost

İlginizi çekebilir: Zihnini aktif, hafızayı güçlü, beyni genç tutmanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale