X

Gerçeklik olgusu ve benlik: Yaşadıklarınız zihninizdeki görünümünüzün bir yansıması olabilir mi?

Zihindeki görünümün yansıması

Ne kadar güçlü olduğunuzu bilmek, daha güçlü olmanıza yardımcı olur.” Yogi Bhajan

Gerçeklik olgusu, bilinçaltımızda hak ettiğimizi düşündüğümüz şeylerin bir yansımasıdır.

Bir çoğumuz hayatımıza devam etmek için sabahtan akşama kadar çalışmak ve belirli bir rutine bağlı kalarak yaşamak zorundayız. Peki, sürekli bir şeylerin bize engel olmasından şikayet ederek yaşadığımız hayatlarımız, kendi bilinçaltımızın ürünleri olabilir mi?

Bilinçaltımızda kendimizle ilgili değerlerimizi göz önünde bulundurarak oluşturmuş olduğumuz bir değerlendirme mekanizması bulunur. Bu mekanizma, günlük hayatımızı nasıl yaşayacağımızdan işyerindeki pozisyonumuza kadar her şeyin belirleyicisi olabilir.

Yaşamımız boyunca sahip olduğumuz tüm güzel şeyler, biz onları hakettiğimizi düşündüğümüz ve peşinden koştuğumuz için bizim olmuştur. Haketmediğimizi düşündüğümüz şeylerden uzak dururuz; çünkü elde edemeyeceğimiz bir sonuç için umutlanıp, hayal kırıklığına uğramak istemeyiz.

Aslında her birey, yaşadığı hayatın çok daha iyisini hakeder, ancak bunun farkına varamaz; farkına varsa da hayal kırıklığına uğramak istemediği için bununla yüzleşmek istemez.

Gerçekten ne hakettiğinizi bulabilmek; ancak blinçaltınızı keşfetmeniz ve yaşadığınız hayatla bilinçaltınız arasında bağlantı kurabilmeniz sonucunda gerçekleşir. Kendinizin, potansiyelinizin ve yapabileceklerinizin farkına vardıktan sonra daha büyük şeyler hedefleyebilir ve hayal gücünüzün ötesinde başarılar elde edebilirsiniz.

Bunun için yapılması gereken ilk şey risk alabilmek. Daha iyi bir işte çalışmayı hakettiğinizi düşünüyorsanız, eski işinizi bırakma riskini almalısınız. Daha iyi bir yaşam hayal ediyorsanız, öncelikle kötü alışkanlıklarınızdan kurtulmalısınız. Kendinizi geliştirmek istiyorsanız, çevrenizde sizi aşağı çeken insanlardan kurtulmalı ve daha dolu insanlarla vakit geçirmelisiniz.

Hayatınızda yapmak istediğiniz değişimlerin bir anda olabilmesi ve bir sabah gözlerinizi mükemmel bir dünyaya açmanız mümkün değil. Değişim zamana yayılması gereken bir süreçtir.

Hedeflerinize ulaşabileceğinize inanabilmenizin ilk adımı, kendinizin farkında olmanız. Kendinizi engellediğinizi düşünüyorsanız, ruhani konulara daha fazla zaman ayırabilir; kendinize olan inancınızı, harekete geçme gücünüzü, umudunuzu ve enerjinizi arttırabilirsiniz.

Kişisel farkındalık eski alışkanlıklarınızı, size daha çok şey katacağına inandığınız yeni bir yaşam stiline çevirmenize yardımcı olacaktır. Daha güvenli, daha sağlıklı daha eğlenceli bir yaşama sahip olmanın ilk adımı; kendinizi keşfetmeniz ve ne istediğinizin farkına varmanızdır.

Eğer hakettiğiniz hayatı yaşamadığınızı düşünüyor ve yaşam stilinizde değişiklik yapma ihtiyacı duyuyorsanız, birkaç dakikalığına zihninizi her şeye kapatıp kendinize şu soruları sorun:

  1. Bu değişimi istemeniz, kendinize değer vermeniz ve kendinizi sevmenizle mi ilgili?
  2. Yaşadığınız hayattaki ne kadar şeyden kendinizin sorumlu olduğunu düşünüyorsunuz?

Bu sorulara cevap verebilmek için kendinize biraz zaman ayırın. 5 dakikalığına sessiz ve rahat bir yere oturun ve kalbinizin ritmine kulak verin. Nefes alış-verişlerinize odaklanın ve yalnızca düşünün.

Kendinizi yargılamadan, sonuçlarını düşünmeden içinizden ne geliyorsa onu hayal edin. Düşünme sürecinizden sonra 5 dakika boyunca “Kendimi seviyorum.”, “Ben değerliyim.” cümlelerini sesli olarak kendinize söyleyin. Bu şekilde zihninizi kendinizle ilgili olumlu şeylerle dolduracak ve kendinizle ilgili negatif düşüncelerden, sınırlamalardan kurtulacaksınız.

Unutmayın; zihninizde yer alan her şey gerçekte ne yaşadığınızı etkiler.

Nasıl bir yaşam hayal ediyorsunuz? Kendinize duyduğunuz sevgiyi hayallerinizle nasıl bağdaştırabilirsiniz?

Kendinize değer verdiğinizde ve kendinizi sevdiğinizde, en iyisine sahip olmak isteyeceksiniz. Kendinize saygı duyduğunuzda, daha iyi bir yaşama adım atmak için gerekli olan cesarete sahip olacaksınız.

Kendiniz ve yaşamınız için yapacağınız tüm değişikliklere kendiniz için olan algınızı değiştirerek başlayın. Kendinize değer verin ve zaman ayırın.  Kendinizi sevdiğiniz sürece içinde yaşadığınız evren de sizi sevecektir.

 

 Kaynak: Tiny Buddha

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale