X

Gerçek güç kırılganlığını kabul edebilmekte saklı

Küçükken destek istemeyi pek bilmezdim. Hep iyi olmam lazım algısıyla güçlü, yaralanmaz maskemi takardım. Bu yüzden hep mesafeliydim. İncindiğimi, iyi hissetmediğimi kimselere söylemezdim.

Küçük kız büyümeye başladığında da bu eğilimi pek değişmedi. Başkalarının iyi hissetmesi için uğraşırken Özde için evde olamadığım çok senelerim oldu. Bir sürü eğitimde hocalarımın anlattığı sözde anladığım şeylerdi ama hayata entegre etmesi kolay olmuyordu.

Konu ilişkilere geldiğinde bolca veren ama alamayan ya da istemesini bilmeyen oluyordum. Komik ama “Bana vermiyor” diye sızlandığım zamanları çok iyi hatırlıyorum. Neden komik, biliyor musunuz? Çünkü dürüstlükle hissettiklerimi konuşacak cesaretim yoktu, sadece kendi kendime sızlanmasını biliyordum.

Seneler önce çok sevdiğim biri vardı ve günün sonunda sevgim ve güvenim öyle bir sarsıldı ki uzun bir süre çok öfkeliydim. Etrafımdaki herkese kendimin ne kadar haklı, onun ne kadar haksız olduğunu anlatıp durdum. Çünkü öyle öğrenmiştim, bir ilişki bittiyse birinin, bir tarafın hep haklı olması lazımdı. Sırtımda taşıdığım ağırlığın farkında değildim.

Öfkeliydim çünkü canım yanıyordu. Bir yandan haklılığımın onaylanmasını istiyor, diğer bir yandan da halen olmayanı çekiştirmeye devam ediyor ve bırakmak istemiyordum. Yaşama karşı duruşum hep tutunmak üstüneydi. Bir şeyler “benim” olmazsa tutunarak, orasından burasından çekerek benim yapabileceğimi sanıyordum. Ve sanıyordum ki elimden geleni yaparsam, çekiştirmeye devam edersem, her şey eskisi gibi olacak. Hayatımın en derin uyanışlarından birini o zaman yaşamıştım. Aslında hiçbir şeyi çekiştirmek istemiyordum, sadece bilindik ve aslında pek de hoşuma gitmeyen bu konfor alanımda kalmayı tercih etmeye çalışıyordum. Çünkü konforun dışı rahatsız edici hislerdi.

Seneler sonra idrak ettim: Hayatımdaki herkes, hayatıma bir şekilde giren herkes elinden gelen her şeyi yaptı, bazılarıyla yollar ayrı düştü, bazılarıyla düşmedi, bazıları kalbimi çok acıttı, hiç iyi gelmedi, bazıları mutlu etti. Yani aslında insan, hayatına kendi penceresinden bakma inadını bırakıp, gerçekten karşısındaki insanı görmeye istekli olursa zaten öfke de kalmıyor, ortadaki sevgi büyüyor. Çünkü gerçek sevgi, karşıdakinin gerçeğini görebilme niyetinde saklıydı.

Neden bu elma sarı, neden bu elma yeşil, neden bu elma kırmızı? Neden bu ağacın dalları daha uzun, diğerinin daha kısa? Şimdi suçlu var mı? Gerçekten suçlu var mı?

Hayatımıza giren herkes aslında bir şeyleri göstermek, öğretmek için giriyor. Bazılarıyla o öğreti bitene kadar yol birliği devam ediyor, bazılarıyla öğreti bitse de yol birliği bitmiyor. Yani koca yaşam biz bir şeyleri öğrenelim diye bazen kolay, bazen zor yoldan bize hep rehber gönderiyor.

Tüm kalbimle söylüyorum ki şu an kime öfkeliysen ya da kırgın hissediyorsan, bil ki o kişi elinden gelen her şeyi yaptı, yapıyor. Ama bu kadar yapabiliyor. Aileden gelen öğreti, yönelim, yaralar… Bu kadar olabiliyor. Kahve bardağının içindeki kahvenin çay olmasını bekleyen senden başkası değil!

Sen de elinden geleni yaptın, yapıyorsun. Ama bu kadar yapabiliyorsun.
Gerçekten suçlu var mı?
Hayatımın uzun bir döneminde gerçek gücü destek istememek sandım.
Oysa gerçek güç, olanı cesaretle görüp nezaketle konuşabilmek ve kendi kırılganlığımıza, insanlığımıza yaklaşabilmekle doğru orantılıymış.
Gerçek güç, sürekli işaret parmağını dışarı yöneltmek değil, zarafet içinde kendine bakabilmekte saklıymış.
Gerçek güç, hikâyeye nereden başlarsak başlayalım, kendi yaralarımızı görüp sarabilmekle ilgiliymiş.
Bunu yapabildiğimizde kırılganlığımız gerçek gücümüzün doğum yeri oluyormuş!

İlginizi çekebilir: Yaşam her şeyi kapsıyor: İnsan olmaya dair her şeyi kucakla

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale