X

Gerçeğe ulaşmak için: Bildiklerinizi, inandıklarınızı, tanımlarınızı ve egoyu bir kenara bırakın

Aslında iyi veya kötü olarak adlandırdığımız, olması gereken ya da gerekmeyen diye başlayan tanımlarımız, doğru ya da yanlış kavramlarımız… Hepsi tamamen gerçekdışı. Düşünün eğer ölümü harika bir şey, yeniden doğum, bir mucize olarak tanımlayarak büyümüş olsaydık ölümden korkar mıydık? Ya da ölen biri için üzülür müydük? Hatta ölenin ardından bir kutlama yapardık. Bizi üzen tek şey ona duyduğumuz özlem olurdu, değil mi?

Hayatta bir mucize bekliyorsan tüm bildiklerini unut ve deneyimlere yüklediğin anlamları değiştir. Benden söylemesi…

Dünyaya ve kendinize mucize bilincinden bakmak için kısıtlanmışlıkların, anlamların, tanımların, kalıpların, acıların, isyanların ve en önemlisi tüm bunların hepsini kapsayan illüzyona dışarıdan bakmak gerekir. İşte o zaman hayat zenginleşir, genişler, anlam kazanır. O zaman yaradılışın kusursuzluğuna geçiş yaparız. Olanı kabul etmeye başlarız. Yargıyı, yorumları ve eleştiriyi bırakıp, yaşadığımız her şeyin bir nedeni olduğunun farkına varırız. Ve en önemlisi de kendi kutsallığımızı ve her şeyin mükemmel olduğunu görmeye başlarız.

Sayısız şekilde, sayısız duyguda, düşüncede mükemmelliğini koruyan bir bilgelik var; gördüğümüz, göremediğimiz her şeyde. Ve biz ne olursa olsun, bu sonsuz yolculuğumuzda bize emanet edilen bir bedene, hayata, bugün var ama yarın olmayacak bir nesneye, her zaman değişebilecek bir olaya şekliyle değil “gerçek”le, özüyle baktığımızda özgürüz demektir.

Mucize bilinci bakış açısından gerçekliği algıladığımızda, yaradılışın kusursuzluğu deneyimine geçiş yaparız. Mucize bilincinden bir kişiye veya bir olaya bakıldığında onu özgün ve kutsal ruhun tümsel bir ifadesi olarak görürüz. Yaşanılan her şeyin, özün ne kadar mükemmel olduğunu fark ederiz.

“Her şey kusursuz olduğuna göre”, kırılan veya affedilmesi gereken bir şey yoktur. Bu yüzden hiçbir şeyi tamir etmeden, olana izin veririz. Çünkü biliriz ki, yaşanılan her şey bir mucizedir ve yaşanması gerektiği için oradadır. Çünkü biliriz ki gerçeği görebilmek için önce illüzyonun içine dalmak gerekir. Ve en derine inildiğinde ise biliriz ki burada hiçbir şey yoktur…

Mucize bilincinden bakıldığında, bütün soruların, cevapların özümüzde var olduğunu biliriz. Ayrıca tüm bilginin, sırların, sonsuzluğun, bütünlüğün, mükemmelliğin… Bu yüzden dışarıda bir şey aramaya gerek yoktur. Çünkü dışarıda bir şey yoktur.

Mucize bilincinden bakıldığında kişi, özünde nerede olduğunun, ne yapmak istediğinin, ne yapmaması gerektiğinin ve nereye gideceğinin bilincindedir. Buradan bakabilen bir kişi, tüm sorumluluğun kendisine ait olduğunu, yaşadığı, gördüğü illüzyonu kendisinin yarattığının farkındadır ve kendisinin en iyi halinin ne olduğunu ya da ne olmadığını çok iyi bilir.

Fakat Mucize Kursu’nda ve nefes çalışmalarında hepimizin gördüğü, yaşadığı gibi içimizde hepimizin bildiği ve paylaştığı gerçeğe ulaşmamamızı, aydınlanmamamızı ve güçlenmememizi isteyen bir canavar var. Adı: Ego.

Biz güçlenir, onun savunduğu sistemleri, düşünceleri, tanımları, kuralları satın almaz, duymaz, ilgilenmez ve kontrolünü elinden alırız diye ödü kopan bir canavar. Herhangi bir gerçek bilgiyle karşılaştığında savunmaya geçen ve “hayır öyle değil böyle!!!” diye haykıran bir ses…

Peki bu ses yerine içimizde, derinlerde bir yerdeki yanımız “evet neden olmasın?” diye bir yanıt verse, altında yatanı görmeye çalışsa, o duyguyu kabul etse ve özgürleşse hayatımız çok daha kolay olmaz mıydı?

Ego diye bahsettiğimiz şey, üstüne alınan, sürekli bir açıklama yapma gereği duyan, her şeyi bir saldırı olarak gören, tanım yapan, tek bir açıdan bakan, korkan ve ona iyi gelmeyecek olanı, farkında olmadan veya olarak sahiplenen bir mekanizma.

Hayatımızda kimsenin niyeti yargılamak, kırmak veya incitmek değildir. Bir kardeşin, bir kardeşe zarar vermesi mümkün değildir. Değişmesi gereken, ekstra yapılması gereken, affedilmesi gereken, onarılması gereken hiçbir şey yoktur. Çünkü dışarıda bir şey yoktur.

Bizim hem sizler için, hem tüm okurlarımız için, hem de kendimiz için tek bir niyetimiz var. O da, her geçen gün egodan daha fazla özgürleşmek ve güçlenmek! Gerçekle bir bütün olmak ve kısacası GERÇEK olmak.

Gerçeğin 1. farkındalığı;

Bildiklerimizi, inandıklarımızı, tanımlarımızı, egoyu ve tüm savunduklarımızı bir kenara bıraktığımızda “gerçek” görünür hale geliyor ve bu gerçek hepimiz için aynı gerçek…

İlginizi çekebilir: Başarıya giden en kestirme yol: Bir bütün olduğunu kabul etmek

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale