X

Faydaları ve porsiyonları ile tüketmeniz gereken 7 yaz meyvesi

Yaz mevsiminin en güzel taraflarından bir tanesi de çeşit çeşit meyveyi bir arada bulabiliyor olmamız. Beslenmemizde meyvenin çeşitlenmesi demek, alacağımız vitamin, mineral ve flavonoidlerin de çeşitlenmesi demektir. Ancak dikkat etmemiz gereken nokta, porsiyonu aşmadan, kontrollü tüketmektir. Bunun için hem faydalarını hem de porsiyonlarını bilmek önemlidir.

1. Çilek

Yaz mevsiminin başlarında kendini göstermesi ve yüksek C vitamini içeriğine sahip olması ile bilinen çilek aynı zamanda iyi bir kolesterol düşürücü etkiye sahiptir.

Çileğin 100 gramında 37 kalori, 59 mg C vitamini (neredeyse 1 limondan daha fazla) 1 mg sodyum, 174 mg potasyum, 21 mg kalsiyum bulunmaktadır.

İçerdiği yüksek C vitamini bağışıklığımızı desteklemekte ve antioksidan bir vitamin olduğundan ciltteki epidermis dokusunu olumlu etkilemektedir.

Kalsiyum oranının yüksek olması da kemik ve dişler için oldukça önemli olup özellikle diş eti rahatsızlıklarında rahatlıkla tercih edilebilmektedir.

K vitamini içeriği ile dolaşımı olumlu etkilemekte ve damar sertliğini engellemeye yardımcı olmaktadır.

Glisemik indeksi düşük olduğundan kan şekerini dengeli bir şekilde yükseltir. Ara öğünlerde rahatlıkla tercih edilebilir.

Kalorisi düşük olan bu güzel yaz meyvesinin 1 porsiyonu yaklaşık 200 ml lik 1 su bardağını dolduracak şekilde 6-7 adettir.

2. Erik

Ülkemizde hemen her bölgede yetişmesi ile yaz mevsiminin başından itibaren tüm tezgahlarda yerini alan yeşil erik; içerdiği lif, C, K, A vitaminleri , sodyum, potasyum, kalsiyum ve fosfor mineralleri ile oldukça faydalıdır.

Yeşil eriğin 100 gramında 47 kalori, 1.7 gram lif, 0.6 gram protein içeriği bulunur. Ancak unutulmaması gereken nokta yeşil eriğin de içeriğinde meyve şekeri olan fruktoz bulunur. Tadı ekşi diye şekersiz kabul edilmemeli ve porsiyonu aşılmamalıdır.

K vitamini, magnezyum ve protein içeriği göz önüne alındığında; kas ve kemik gelişimi için çocukların da oldukça fayda sağlayacağı bir meyvedir.

Bağırsak villuslarını besleyen ve besinlerin emilimine yardımcı olan lifleri iyi oranda içerdiği için yaz mevsiminin yıldız meyvelerindendir.

3. Kiraz

Yaz mevsiminin anti-kanser özelliği üst seviyelerde olan meyvelerindendir. İçerdiği antioksidanlar hücre yenilenmesinde ve korunmasında etkilidir. Antioksidan flavonoid çeşitliliği yüksek olduğundan; mesane, prostat, cilt kanseri gibi birden fazla kanser üzerinde etkili bulunmuştur.

Diüretik yani idrar atımını arttırıcı etkisi sayesinde vücuttaki ödemi atmaya yardımcıdır. Meyvesinde olduğu gibi sapının da kaynatılıp tüketilmesi bu özelliği göstermektedir. Tüketiminde böbrek hastalarının mutlaka doktora danışması gerekmektedir.

İçerdiği melatonin hormonu uyku metabolizmasında etkili olduğundan uykuya dalmayı kolaylaştırmaktadır.

Glisemik indeksi düşük bir meyve olduğu için şeker hastaları tarafından da uygun porsiyonlarda tercih edilebilir.

100 gram kiraz yaklaşık 50 kalori, 0.7 gram lif, 173 mg potasyum içermektedir.

Bir porsiyonu yaklaşık 1 su bardağı kadardır.

4. Kayısı

Kayısı, A ve C vitamini, potasyum, demir, magnezyum açısından zengin bir meyvedir. İçeriğindeki lif ile sağlık üzerine olumlu etkisi vardır. Ara öğündeki 1 porsiyon meyve 3-4 adet kayısı demektir.

Özellikle bağırsak hareketleri yavaşlayan kişilerde içerdiği lifler sayesinde olumlu etkili olan kayısı ya da kayısıdan yapılan şekersiz bir komposto seçeneği oldukça etkilidir.

100 gram kayısı yaklaşık 48 kalori, 2 gram lif, 1.4 gram da protein içermektedir. 1 porsiyonun 3-4 adet olduğunu unutmadan, yoğurt ya da yağlı tohumlar ile birleştirilerek tüketilebilir.

5. Şeftali

Kayısı ile aynı dönemlerde tezgahlarda yerini almaya başlayan şeftali, kayısıya göre daha az karbonhidrat ve protein içeriğine sahiptir. Potasyum değeri ise pek çok meyveye göre daha yüksektir. Kas kasılması ve sinir sisteminde olumlu etkilidir.

1 porsiyonu yaklaşık 1 avuç içini dolduracak şekilde 1 orta boy kadardır.

100 gramı yaklaşık 39 kalori olduğundan özellikle Temmuz – Ağustos aylarında vazgeçilmez ara öğünlerimiz arasındadır.

6. Karpuz

İçerdiği su oranı ile yazın en ferahlatan ve tezgahlarda en uzun süre kalan meyvelerindendir. Antioksidanlardan likopen türünü oldukça iyi oranda içerdiğinden kansere karşı koruyuculuğu oldukça yüksektir.

Göz sağlığımız için de oldukça faydalı olan A vitamini ve öncüsünü yüksek miktarda içermektedir.

100 gramı yaklaşık 30 kalori olup içerdiği lif, protein ve mineral oranı diğer meyvelere göre daha düşüktür. Bu nedenle kan şekerini hızlı yükseltmektedir.

1 porsiyonu yaklaşık bir parmak kalınlığında 3 üçgen dilim kadar olmalı ve tüketilirken yanında mutlaka bir protein kaynağı bulundurulmalıdır.

7. Kavun

Kavun, besin değerleri olarak karpuz ile karşılaştırıldığında daha yüksek protein, lif ve potasyum içeriğine sahiptir.

Kavun, A, C vitamini, folik asit, potasyum, bakır açısından zengin bir meyvedir. Kalorisinin büyük bir kısmı karbonhidrattan gelir ve lif oranı düşüktür. Böylece kan şekerini hızlı yükseltir. Yani kan kavunu tüketirken de tıpkı karpuz gibi bir protein kaynağı ile birlikte tüketmek gerekir.

1 porsiyonunun karpuz gibi 3 üçgen dilim kadar olduğu unutulmadan tüketilmelidir. 

 

İlginizi çekebilir: Oruç tutacaklar için Ramazanda sağlıklı beslenme önerileri

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale