X

Farklı yaşlarda beyin sağlığı ve beyin sağlığını destekleyen en iyi mobil uygulamalar

Yaşınızın ilerlemesiyle birlikte mutfağa neden gittiğinizi, eve ne almak için geri döndüğünüzü ya da çok iyi tanıdığınız biri olmasına rağmen o kişiden bahsederken ismini nasıl unuttuğunuzu fark edip şaşırıyor olabilirsiniz. Karşılaştığınız bu ve benzeri birtakım sorunlar, eskisi kadar pratik ve hızlı çözümler bulamadığınızı, unutkanlığın hayatınızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini düşündürüyor olabilir… Ancak, sebep aslında yaş alıyor olmanız değil; beyin hücrelerinizin zarar görmesi, yani beyin sağlığınızın desteklenmemesi. Peki, ne yapacağız diye dertlenmeden hemen söyleyelim, sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla hücrelerin hasar görmesini engelleyerek her yaşta güçlü bir beyne sahip olabilirsiniz. Yazımızın devamında ünlü nöropsikolog Dr. Mirella Díaz-Santos’un önerdiği beyin sağlığını her yaşta desteklemenin yollarını ve en iyi beyin egzersizleri uygulamalarını bulabilirsiniz.

Beyin sağlığını desteklemek için hangi yaşta neye dikkat etmek gerekir?

UCLA yardımcı doçenti ve Alzheimer hastalığı uzmanı nöropsikolog Dr. Mirella Díaz-Santos, bilişsel becerileri iyileştirmenin, zihni aktif ve dinç tutmanın, beyin sağlığını desteklemenin yaşı olmadığını söylüyor ve ister 20 yaşında ister 50 yaşında olun, beyninizi sağlıklı tutarak ilerleyen yıllara hazırlayabilirsiniz diyor.

20’li yaşlarda beyin sağlığı

20’li yaşlar pek çok insan için yalnız yaşamaya başladıkları; beslenmelerinden boş zamanlarında ne yapacaklarına kadar kendilerinin sorumlu olduğu bir dönemdir. Bu yüzdendir ki kişinin geleceğini, nasıl bir hayat yaşayacağını, yaşamının her anlamdaki gidişatını bu yaşlar belirler. Bilimsel birçok çalışma, bu yaşlarda ortaya çıkan anksiyetenin tedavi edilmemesinin ileriki yaşlarda bilişsel gerileme ve bunamaya neden olabileceğine dikkat çekiyor. Yani, beyin sağlığınızı iyileştirmek ve daha uzun ömürlü, sağlıklı bir beyne sahip olmak için 20’li yaşlarınızda en çok dikkat etmeniz gereken konu, kaygı ve stres yönetimi. Diğer yandan, Díaz-Santos bu yaşlarda artan kahve tüketimi dengelemek ve beyin sisini önlemek için çok daha fazla su içmek gerektiğine de dikkat çekiyor. Her ne kadar, doğru dozda kahve beyin sağlığını desteklese de fazlası zarar. O yüzden kahve kupalarınız kadar su bardaklarınıza da önem vermenizde fayda var, aksi halde dehidrasyon beyin fonksiyonlarına zarar verebilir. Gelelim, uykuya… 20’li yaşlar genellikle ‘çok çalış, daha çok eğlen’ (work harder play harder) zamanları olsa da uykusuzluk beynin baş düşmanı; çünkü uzun süre yeterli uyku almamak bunama ihtimalinin baş belirleyicisi. Özel hayatınıza, iş yaşantınıza zaman ayırdığınız kadar uykuya da yeterince vaktiniz kaldığından emin olun. Son olarak, beyin sağlığınız için bu yaştaki arkadaşlıkların önemini de unutmayın. Aidiyet duygusu, bir topluluğun parçası olmak ve anlamlı bağlantılar kurmak, beyin sağlığı için oldukça kritik. Öyleyse, özellikle 20’li yaşlarınızdaysanız arkadaşlıklarınızın kıymetini bilin!

30’lu ve 40’lı yaşlarda beyin sağlığı

Pek çok insan 20’li yaşlarını çoğunlukla kendilerine odaklanırken geçirirken 30’lu ve 40’lı yaşlarda diğer insanlar da önem kazanır. Birliktelikler, evlilikler, aile hayatı, çocuk sahibi olma gibi önemli değişimler genellikle bu yaşlarda gerçekleşir. Díaz-Santos’a göre 30’lu ve 40’lı yaşlarındaki pek çok insan, özellikle de kadınlar, stresin etkilerini beyinleri de dahil olmak üzere tüm vücutlarında hissediyor ve bu yaş grubundaki insanları etkileyen en büyük sağlık problemlerinden biri hem stres hem de beslenmeyle ilişkili olan hipertansiyon. Díaz-Santos, hipertansiyonun yalnızca kalbi değil aynı zamanda beyni de etkilediğine ve bilişsel gerilemeye yol açtığına dikkat çekiyor ve ekliyor ‘Kalbinizi koruyan her şey, beyninizi de korur, bu nedenle sağlıklı yaşam tarzı ve doğru beslenme hem kalp hem de beyin sağlığı için çok önemlidir.’ Dengeli ve yeterli beslenmeyi, besin değerleri açısından zengin gıdaları beslenmenize ekleyerek, olası sağlık tehlikelerini önlemek için stresi yönetmeyi öğrenerek 30’lu ve 40’lı yaşlarda beyin sağlığınızı destekleyebilirsiniz.

50’li ve 60’lı yaşlarında beyin sağlığı

50’li ve 60’lı yaşlardan sonra yaşanacak çok güzel anılar olsa da ne yazık ki sağlık sorunları da bu yaşlarda baş göstermeye başlayabilir. Alzheimer başlangıcı da bu sağlıksal sorunlar arasında en yaygını. Hafıza kaybı olarak kendini gösteren ve yer-yön duygusunu kaybetme, günleri, tarihleri hatırlayamama, kolayca bir şeyi unutma, eşyaları yanlış yere koyma gibi günlük yaşamın içinden temel becerileri de olumsuz etkileyen Alzheimer’dan korunmak için Dr. Díaz-Santo’ya göre bu yaşlarda hipokampusu korumak ve geliştirmek çok önemli. Bunun içinse yapılması gereken yeni şeyler öğrenmekten vazgeçmemek. İster yeni bir dil, ister bir müzik aleti, ister yeni bir oyun ve hatta bir tür fiziksel aktivite olsun, beyin hücrelerini korumaya yardımcı olabilir.

70’li yaşlar ve sonrasında beyin sağlığı

70’li yaşlara kadar Dr. Diaz Santos verdiği tüm önerilerin 70’li yaşlar ve sonrasında da geçerli olduğuna dikkat çekiyor. Dengeli ve sağlıklı beslenme, yeteri kadar uyumak, stresi yönetmek ve yeni beceriler edinmeye devam etmek 70’li yaşlar ve sonrasında da beyni korumaya yardımcı. Ayrıca, sosyal bağları sürdürmeye ve diğer insanlarla etkileşim içinde kalmaya devam etmek de beyin sağlığı açısından bu yaşlarda önemli. Dr. Díaz-Santos’un her yaştan insanın bilmesini istediği bir diğer konu ise; beyni destekleyen alışkanlıkları uygulamaya başlamak için asla geç olmadığıdır. “Beyniniz her zaman küçük değişikliklerden faydalanabilir, bu yüzden onların gücünü asla hafife almayın!” diyor.

Peki, dijital dünyayla bu kadar içli dışlı olduğumuz ve vaktimizin büyük bir çoğunluğunu ekranlar karşısında geçirdiğimiz modern çağda, bu ekranları lehimize kullanmanın ve o şekilde beyin sağlığımızı desteklemenin bir yolu var mı diyecek olursak, cevap evet var. Çeşitli uygulamalar ile telefon, tablet veya bilgisayarda zaman geçirirken beyin sağlığımızı da destekleyebiliriz.

Beyin sağlığını destekleyen en iyi uygulamalar

Zihninize meydan okumaya hazırsanız işte hemen hemen her yaştan insanın faydalanabileceği beyin dostu mobil uygulamalar:

Duolingo

Yeni bir dil öğrenmek için asla geç değildir, hele ki beyin sağlığına bu kadar faydası varken… Son yılların en eğlenceli ve motive edici dil öğrenme uygulaması Duolingo ile yeni bir dilde merhaba derken hem kişisel gelişimize yatırım yapabilir hem de beyin sağlığınızı destekleyebilirsiniz. İngilizce’den Fransızca’ya Almanca’dan Japonca’ya kadar 41 farklı dilden toplamda 100’den fazla kurs sunan Duolingo ile dil becerilerini geliştirirken arkadaşlarınızla tatlı bir rekabetin içerisine de girebilirsiniz.

Elevate

Beyninize biraz egzersiz yaptırmaya ne dersiniz? Sayısal işlemler, okuduğunu anlama, yazma, hafıza gibi becerilerinizi iyileştirecek ve zihninize bakım yaparken tarihten bilime, edebiyattan matematiğe farklı alanlarda beyninizi çalıştıracak Elevate uygulamasıyla üretkenliğinizi artırırken bilgilerinizin tozunu da alabilirsiniz.

PopcornTrivia

Geçtiğimiz yılın en iyi uygulamalarından biri olan PopcornTrivia, tam film tutkunlarına özel! Eğer beyaz perdeye ilginiz varsa, izlediğiniz ve etkilendiğiniz filmleri arkadaşlarınıza en küçük detaylarına kadar anlatmayı ve filmlerden alıntı yapmayı seviyorsanız bu uygulama tam sizlik. Hem sinema birikimlerinizi tazeleyecek hem de hafızanızın sınırlarını zorlayacak bu uygulamada ister kendinize ister sevdiklerinize meydan okuyabilir, beyninizi çalıştırırken keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Peak

Eğlenirken beyninizi çalıştırmanın keyifli bir başka yolu: Peak. Peak uygulaması ile görsel hafızanızı, sayısal yeteneklerinizi, kısacası tüm bilişsel becerilerinizi geliştirebilirsiniz. Odaklanma, problem çözme, hız, hatırlama gibi farklı yeteneklere odaklanarak tasarlanmış farklı zorluk seviyelerindeki oyunlarla keyifli zaman geçirirken beyin sağlığınızı da iyileştirebilirsiniz.

Lumosity

Beyninizi biraz zorlamaya ne dersiniz? Beyin jimnastiği yaptıracak bir dizi oyunla dolu Lumosity ile güçlü ve zayıf yönlerinizi keşfedebilir, bilişsel becerilerinizdeki ilerlemeyi takip edebilir, günlük beyin egzersizleri ile kendinize meydan okuyabilirsiniz. Yaşınız kaç olursa olsun Lumosity’de eğlenirken beyninizi geliştireceğiniz birçok oyun bulabilirsiniz.

MentalUp

4-13 yaş arası çocuklar ve hatta yetişkinler için de tasarlanmış, kolay anlaşılır ve bilişsel yetenekleri geliştirmeye yönelik çeşitli egzersizler sunan MentalUp, inovatif eğitim metodlarıyla hazırlanmış beyin egzersizleri uygulaması. Ailecek beyin sağlığınızı destekleyecek bir şeyler arıyorsanız bu uygulama her yaşa uygun.

Fit Brain Trainer

Odaklanma konusunda kendinizi nasıl görüyorsunuz? Ya da mantıksal düşünmede? Konsantrasyonunuzu iyileştirecek, görsel hafızanızı geliştirecek, eşleştirme becerilerinizi pekiştirecek bir uygulama; Fit Brain Trainer. İsminden de anlaşılacağı üzere beyninize biraz idman yaptırmak istiyorsanız bu uygulama tam sizlik.

Trivia Crack

Müzik, tarih, bilim, genel kültür… Rengarenk kategorilerden dilediğinizi seçerek hafızanızı biraz zorlamaya başlayabilirsiniz. Eski bilgilerinizi hatırlarken keyifli zaman geçireceğiniz, beyin jimnastiği yaparken arkadaşlarınızla da yarışabileceğiniz Trivia Crack ile hemen eğlenceyi başlatın.

Chess

Satrancın beyni çalıştıran, stratejik düşünmeyi ve odaklanmayı artıran bir oyun olduğu malum… Peki ya her zaman oynayacak bir rakip bulamıyorsanız? Merak etmeyin, Chess uygulaması ile bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz. Satranç öğrenmek, oynamak ve beyin sağlığınızı desteklemek için her düzeye uygun olan bu uygulamadan faydalanabilirsiniz.

Yaşınız kaç olursa olsun beyin sağlığınızı desteklemek için farklı yolları denemek ve beyin dostu iyi yaşam alışkanlıkları kazanmak istiyorsanız aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Zihnini aktif, hafızayı güçlü, beyni genç tutmanın yolları
Beyin sağlığını olumsuz etkileyen günlük alışkanlıklar
Beyin gelişimini artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmış 7 alışkanlık
Hafızayı geliştirmenin yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale