X

Farkında olmadan daha gergin hissetmenize neden olan alışkanlıklar

Korna sesi, inşaat gürültüsü, durmadan çalan telefonlar, sağdan soldan fırlayan pop-up reklamlar, bildirimler, görüntüler, kokular… Yüzbinlerce uyaranın olduğu bir dünyada sıradan bir yetişkinin en çok zorlandığı becerilerden biri hiç şüphesiz odaklanabilmek. Odağımızı korumak zaman zaman o kadar zor hale geliyor ki, dikkatimizi bilinçli olarak belirli görevlere ya da durumlara yöneltmediğimiz sürece yaşamımızı sürdürebilmemiz neredeyse imkansız hale geliyor. İnsan, doğası gereği tüm yaşamını bir şeylere odaklanarak geçirme eğiliminde ve odağımızı kaybettiğimiz an dünyayla olan bağlantımızı da kaybetmiş gibi hissediyoruz. Öyle ki, tüm uyaranların minimuma indirildiği durumlarda bile düşüncelerimiz aracılığıyla içinde bulunduğumuz andan uzaklaşmaya çalışıyor ve ancak odağımızı düşüncelerimize getirerek kendimizi güvende hissedebiliyoruz.

Odaklanmayla ilgili yapılmış olan araştırmalar, beynimizin odaklanma eğiliminin en önemli hayatta kalma stratejilerinden biri olduğunu ve bu yüzden de genelde tehlikelere, olumsuz durumlara ve tehditlere odaklandığını gösteriyor. Ancak her geçen gün bir yenisine uyandığımız olumsuz haberler, iç karartıcı gelişmeler, doğal afetler arttıkça ve sosyal medya, bildirimler, e-mailler, haberler aracılığıyla her an olumsuzluğa maruz kaldıkça, zihnimizi olumsuz düşüncelerden bir süreliğine de olsa uzaklaştırmanın yollarını bulma ihtiyacı hissediyoruz.

Zihin ve ruh sağlığımızı korumak için kullandığımız bazı başa çıkma stratejileri ruh halimizi daha da kötüleştirerek bizi çevresel uyaranlara karşı çok daha hassas hale getirebiliyor. Bu nedenle de yaşamınıza hiçbir katkı sağlamayan ve sadece ‘vakit geçirmek’ için sürdürdüğünüz ‘bilinçsiz alışkanlıklar’ sağlıksız başa çıkma stratejileri olarak nedenini anlayamadığınız bir huzursuzluk hissi, yorgunluk ve gerginlik hisleriyle dolmanıza neden olabiliyor. Gelin, günlük yaşamda karşılaştığımız problemlerden kaçmak için bilinçsizce sürdürdüğümüz ancak bizi uyaranlara karşı çok daha hassas hale getiren, en yaygın ‘işlevsiz’ alışkanlıklara biraz daha yakından bakalım.

Her dakikayı planlamak

Planlama elbette hepimiz için gerekli ve önemli bir beceri ancak her şey gibi onun da aşırısı zihin ve ruh sağlığınız için zararlı. Programınızı dakikası dakikasına planlı hale getirdiğinizde ve kendinize çok az esneklik payı bıraktığınızda, kontrol edemediğiniz durumlar karşısında elinizin ayağınıza dolaşması muhtemel. Ayrıca sürekli plan yapmak, anda kalmanızı engelleyerek ve zihninizin sürekli gelecekte olmasına neden olarak da anksiyete seviyenizi önemli ölçüde artırabiliyor.

Son teslim tarihleri, toplantılar, randevular, günlük sorumluluklar gibi zorunlu olan işlerinizi plana oturttuktan sonra, kalan zamanlarınıza hiçbir aktivite, buluşma ya da iş koymamaya çalışın. Özgürlük ve kontrol duygusu veren hobilerinizle ilgilenmek, arkadaşlarınızla buluşmak, tek başınıza evde vakit geçirmek gibi plansız aktiviteler ve biraz esneklik, kendinizi çok daha huzurlu hissetmenize yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Her şeyi kontrol etme isteğinden kurtulmak için öneriler

Dağınıklık

Dağınık bir ortamda çalışmak, dikkat dağınıklığını ve odaklanma sorunlarını beraberinde getiriyor. Bulunduğunuz ortam dağınık olduğunda ne yaparsanız ya,pın görevlerinizin tamamlanması daha uzun sürebiliyor, zihinsel enerjiniz daha hızlı tükeniyor ve kendinizi daha gergin hissedebiliyorsunuz.

İhtiyacınız olan her şeyin yerli yerinde olduğu, yapılandırılmış ve planlı bir ortam oluşturmak, en önemlisi de bu düzeni sürdürebilmek gerginlik hissinizin azalmasına yardımcı olabilir. Her gün sabah ya da akşam 10-15 dakikanızı, sakin bir müzik eşliğinde bulunduğunuz ortamı toplamak için ayırdığınızda kendinizi çok daha rahatlamış hissedeceksiniz.

İlginizi çekebilir: Daha düzenli bir yaşam için: Hayatınızı düzene sokmanın 50 yolu

Aç olduğunuz halde yemek yememek

Sorunlarımızdan yemek yiyerek uzaklaşamayacağımız kaçınılmaz bir gerçek. Ancak kan şekeriniz düşük olduğunda, stresle ilişkili kortizol de dahil olmak üzere bir dizi hormonun tetiklendiğini ve kendinizi çok daha gergin hissedeceğinizi biliyor muydunuz? Kanadalı yazar, psikoterapist ve travma uzmanı Heather Kent, enerji eksikliğinin sinirli, yorgun, uyuşuk ve sinirli hissetmemizin en temel nedenlerinden biri olduğunu söylüyor. Karnımız aç olduğu halde yemek yemediğimizde konsantrasyon becerimiz azaldığı için çalışma performansımız düşüyor. Beklentileri karşılayamamanın verdiği hayal kırıklığı, üzüntü ve sinirse karşılaştığımız en küçük soruna bile toleransla yaklaşamamamıza ve gergin hissetmemize neden oluyor.

Yemek yemeyi unutuyor ya da iştahınızın kapalı olduğunu düşünüyorsanız, açlık durumunuzu gün içinde gözden geçirmek için 2 saatte bir alarm kurmayı ya da çalışma alanınızda görebileceğiniz yerlerde sağlıklı atıştırmalıklar bulundurmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Enerjinizi yükseltmek için gün içinde uygulayabileceğiniz doğal yöntemler

Olumsuz duyguları tetikleyen programlar izlemek

Sirkadiyen ritmimize göre dinlenerek ve sakin aktivitelerle geçirmemiz gereken akşam ve gece saatlerinde büyük bir çoğunluğumuz televizyon izlemeyi tercih ediyoruz. Tam yatmadan önce, zihnimizin ve bedenimizin dinlenme moduna geçtiği zamanlarda zihnimiz dağılsın diye izlediğimiz bazı televizyon programları, diziler ya da filmler, biz farkında olmadan olumsuz duygularımızı tetikleyerek kendimizi çok daha sinirli, depresif ve mutsuz hissetmemize, hatta bu yüzden uyku problemleri yaşamamıza neden olabiliyorlar. Kalitesiz ve bölünmüş bir uyku sonrasında ise ertesi gün kendimizi çok daha gergin hissedebiliyoruz.

Farkında olmadan modumuzu düşüren ve gergin hissetmemize neden olan bu alışkanlığın yerine akşam saatlerinde izleyeceğiniz içeriklerin olumsuz duygularınızı tetiklemeyecek, sakinleştirici ve huzurlu içerikler olmasına dikkat edin.

İlginizi çekebilir: Duygusal tetikleyicilerinizi keşfetmenin ve onlarla başa çıkmanın 5 yolu

Bütün günü kapalı ortamlarda geçirmek

Çalışmak zorunda olduğunuz hafta içlerinde sürekli olarak evde ya da ofiste olmak bir seçimin ötesinde, mecburiyet olabilir. Ancak özellikle günlerin kısa olduğu kış aylarında güneş bile görmeden bütün günü çalışarak geçirmek ve yerinizden kıpırdayamamak kendinizi gergin hissetmenizin en önemli nedenleri arasında. Hava kararırken dışarıda gün batımını pencerenizin küçük bir köşesinden izleyerek hala yapılacaklar listenizdeki bitmemiş işlerle göz göze gelmek, farkında olmadan gerginliğinizin artmasına neden olabilir.

Tüm günü kapalı ortamlarda geçirmek durumundaysanız, mesainizin henüz başlamadığı sabah saatlerini ve mesai sonrası zamanlarınızı ortam değişikliği yaparak değerlendirebilirsiniz. Sabahları uyanır uyanmaz kendinizi dışarı atıp yarım saat de olsa açık havada yürümek, güne kahve gibi uyarıcı bir maddeyle başlamaktansa kahve faslını birkaç saat ileriye almak ve fırsat bulduğunuz her an açık havada vakit geçirmek gerginliğinizin azalmasına yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Ekoterapi: İnsan ve doğa arasındaki ilişkinin iyileştirici gücü

Bildirimlerinizi anlık olarak kontrol etmek

Gün içinde ortalama kaç kez telefonunuzu kontrol ettiğinizi hiç düşünmüş müydünüz? Siz saymadan biz söyleyelim, ortalama bir yetişkin günde en az 50 kez telefonunu kontrol ediyor ve ne kadar odaklı çalışıyor olursa olsun, yaklaşık 20 dakikada en az bir kez, mutlaka telefonuna bakıyor. Bildirimlerin açık olması, sürekli olarak ekran ışığının yanıp sönmesi ya da telefonunuzun çalması zaman yönetimi ve odaklanma konusunda problem yaşamanıza ve kendinizi sürekli gergin hissetmenize neden olabilir. Gerginliğinizi azaltmak için bildirim bataklığına saplandığınızdaysa, gerginlik girdabından çıkmanız çok daha zor hale gelebilir.

Bildirimleri anlık olarak kontrol etme alışkanlığının en kolay çözümü hiç şüphesiz gereksiz bildirimlerden kurtulmak. Akşam saatlerinde telefonunuzu uçak moduna almak ya da kapatmak, uyuduğunuz odaya telefon sokmamak, devamlı olarak kontrol etmek zorunda olmadığınız sosyal medya, sağlık, alışveriş, mobil bankacılık gibi uygulamaların bildirimlerini kapatmak, kilit ekranında bildirimlerin görünmemesini sağlamak, ekran sürenizi takip etmek gibi alışkanlıklar geliştirebilirsiniz. Akşam saatlerini ekran karşısında geçirmektense size mutluluk veren hobilerinizle ilgilenebilir ya da size pozitif hissettiren kitaplar okuyabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: FoMo nedir: Sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu için öneriler

Sınırsız kaydırma

Sosyal medya uygulamalarının, blogların ve haber sitelerinin neredeyse tamamında aşağı kaydırarak daha fazla, daha fazla ve daha fazla içeriğe ulaşmanın mümkün olduğunu fark etmişsinizdir. Sonsuza kadar aşağı kaydırmanız üzerine kurulu bir sistemde saatlerdir aşağı kaydırdığımızı çoğumuz baş parmağımız ağrıdığında fark ediyoruz. Yanlış haberler, komplo teorileri ve pandemiyle ilgili paylaşımlarla dolu ana sayfanıza aşağı kaydırarak geçirdiğiniz zaman arttıkça, zihin sağlığınıza verdiğiniz zarar da artıyor ve kendinizi gergin hissetmeniz kaçınılmaz hale geliyor.  

Sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı sınırlandırmak, sonsuza kadar aşağı kaydırma seçeneğiniz olsa bile daha fazla ilerlememeyi seçmek, gerekirse zamanınızın dolduğunu haber veren bir anımsatıcı kurmak gibi çözümler çoğumuzun gün içinde problemlerimiznden kaçıp ‘kafa dağıtmak’ için kullandığı sosyal medyanın olumsuz etkilerini azaltmanıza yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Hayatınızı kolaylaştırıp düzene sokacak “küçük ve sihirli” alışkanlıklar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale