X

Evinizin dekorasyonunda kaldığınız butik otellerden ilham alın

Tatilden henüz dönenler ya da gitmek için gün sayanlar… Yılın 12 ayı tatilde gibi hissetmek muhteşem olmaz mıydı? Böylece döndüğünüzde o Egeli butik otelde yaşadığınız huzuru yaşamaya devam eder, tatil dönüşü depresyonunu daha kolay atlatabilirsiniz.

Siz de butik otellerin o büyülü havasını yaşayıp, şehir evlerimize döndükten sonra neden evimizde de butik oteldeymiş hissi yaşayamıyoruz diye düşünüyorsanız, birkaç ufak dokunuş yeter…

Yatak başınızı yenileyin

Otel odasını kendi yatak odamızdan ayrıştıran en önemli parça yataktır. Genellikle kocaman bir yatağın içine gömüldüğümüz an kendimizi konforlu bir otel odasına teslim etmiş hissederiz. Bunu evinizin yatak odasında sağlamak ise hiç de zor değil. Yapmanız gereken odanız buna müsaade ediyorsa yatağınızı king size dediğimiz büyük ebatlara çevirmek ve onu büyük yastıklarla süslemek. Uyuma yastıklarınızın arkasını daha büyük yastıklarla desteklemek hem yatağınızda daha hoş bir görüntü elde etmenizi sağlar hem de daha konforlu hissettirir. Arka yastıklarınızı seçerken nevresim takımınızla kontrast renkler tercih edebilirsiniz.

Yatak odanızda otel konforu yakalamak için yapabilecekleriniz bu kadar değil. Yatak başının şekliyle oynayabilir ve size yansıtan bir yatak başı tercih edebilirsiniz. Hatta elektrik tesisatınız müsaade ediyorsa yatak başınıza anahtar ve priz taşıtabilirsiniz.

Yatak başınızı tercih ederken ahşap malzemeler, belki geri dönüştürülerek yeni bir fonksiyon verilen eski bir ahşap kapı, bamboo malzemeler düşünebilirsiniz. Komidinlerde yine doğal kütükler kullanılabilir, aydınlatma tercihlerinde da lokal dokunuşlarla bütünlük sağlayabilirsiniz.

Tekstil ürünlerinizi kaliteli seçin

Otellerde kullanılan yatak örtüleri, nevresimler ve havluların kalitesi önemlidir. Çoğu zaman kaldığınız otelin kalitesini bu ögeler belirler. Siz de evinizde tek renk havlular, saten nevresim takımları, pamuklu yatak örtüleri tercih ederek daha konforlu hissedebilirsiniz.

Hatta banyonuzda ufak sepetler oluşturup, içine şık sabunlar,duş jelleri, kremler ve havlular koyup dekor amaçlı kullanabilirsiniz.

Klima yerine pervane kullanın

Yatağınızın üstüne yerleştireceğiniz pervane hem odanızın havasını değiştirip size yazlık hissi verecek, hem de klima cihazı kullanmak yerine daha konforlu serinlemenizi sağlayacaktır.

Renk ve tonlamaya odaklanın

Fark yaratmak için her zaman en hızlı yöntem duvar renkleriyle oynamaktır. Genellik Ege otellerinde bembeyaz duvarlar ile uyum içinde kullanılan turkuvaz mavileri ya da koyu lacivertler başrollerdedir. Son dönemlerde oldukça moda olan tropikal yeşiller hatta uçuk pembeler de size ilham verebilir. Bu duvarlara en çok yakışan ise büyük ahşap mobilyalar ve yatak başları, pamuklu ve keten pastel tonlarda tekstil tercihleridir. Kontrast yaratmayı deneyebilir, tone on tone tercih edebilir, veya minimalizmin doruklarına çıkabilirsiniz.

Mobilyaların ebatlarını büyütmeye çalışın

Otellerin ortak kullanım alanları genellikle evlerimizdeki metrekarelerden daha büyük olduğundan daha büyük ebatlarda mobilya kullanımına da izin verir.  Bu da hem ferahlık hissini arttırır hem de lüks tadı verir. Belki salon hacminiz büyük mobilyalara izin vermiyordur, o zaman sadece bir aydınlatma ya da bir tekli koltuk ile boyut değişikliğini deneyin.

Küvet keyfini evinize taşıyın

İşte bir otelde herkesi kalbinden vuran deneyim budur. Yatak odanızın içinde yer alan bir küvet muhakkak aklınızı başınızdan almıştır. Yatak odanızda olması tesisat ve rutubet problemleri açısından zahmetli olabilir belki ama banyonuzda yer alması için çok da fazla engeliniz olmayacaktır. Tesisatçınızla görüştükten sonra yılın 12 ayı bu keyfi yaşamak paha biçilmez olacaktır.

Bitki kullanımına önem verin

Uygun bir köşenize büyük boyutlarda gösterişli bir saksı içinde ağaç bitkilerden yerleştirebilirsiniz. Ayrıca yemek masanızda, giriş holünüzde veya orta sehpanızda taze mevsim çiçeklerine yer vermek size daha mutlu ve huzurlu hissetirecektir.

 

İlginizi çekebilir: Dekorasyonda yeni trend: Şimdi Akdenizli olma zamanı

Gülin Keskin: 1985 yılında İstanbul’da doğdum. 2005 yılına kadar İstanbullu sonrasında hem İstanbul hem Milanolu oldum. İtalyan Lisesi’nden mezun olduktan sonra, pılımı pırtımı toplayıp mimarlık öğrenmek için İtalya’ya yerleştim çünkü bence bu işi en yapan adamlar hep ordaydı. Politecnico di Mllano’da hem lisans hem yüksek lisans eğitimimi tamamlarken, bolca seyahat ettim ve mimarlığı en çok da gezerken öğrendim. Bu sırada farkında olmadan İtalyan kültürünün de bağımlısı oldum. 2012 yılında İstanbul’a dönerek kariyerime burada devam ettim ve 2016 yılında kendi mimarlık ofisim GKMO’yu kurdum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale