X

Evinizi Feng Shui, minimalizm, lagom, hygge ve ikigai felsefelerine göre yeniden düzenleyin

Yaşamımız boyunca her birimiz saf mutluluğu ararız. Kimimiz ailesi ve arkadaşları ile vakit geçirmekten keyif alırken bazılarımız yeni yerler görmekten ya da başarılı bir kariyer sahibi olmaktan mutluluk duyar.

Yüzyıllar boyu insanoğlunun yaşamını daha mutlu kılmak ve kolaylaştırmak için bir yandan felsefi düşünceler ortaya atılırken diğer yandan da içinde bulunduğumuz sistemi güçlendirici ticari politikalar geliştirildi.

Aynı amaç uğruna çalışan bu iki ayrı düşünce, yaşadığı dünyanın karmaşası içinde boğulmuş, ikili ilişkilerinde çıkmaza giren, iş hayatını bir türlü düzene sokamayan, kendisine ve ailesine yetemediğini düşünen herkesi daha da çıkmaza sürükledi. Hatta tüm bu saydıklarımı hiç düşünmeyen insanlara dahi ‘eğer popüler kültüre ayak uyduramazlarsa her şeye geç kalacakları’ fikrini aşıladı.

Bir şeyleri kaçırmaktan korkma dürtüsüyle de hem sosyal medya hesaplarımızı hem de alışveriş uygulamalarını her gün onlarca kez yenileyip kontrol etme ihtiyacı duyduk.

Ancak son 10 yılda popüler kültürün telaşından yorulan ve nefes alma ihtiyacı hisseden herkes uzak doğu felsefelerini araştırmaya ve yaşam alanlarını yeniden düzenlemeye başladı.

Eğer siz de bu kışı daha yavaş, dengeli, doğa ile uyumlu ve sizi motive eden şeylere odaklanarak geçirmek istiyorsanız dünyanın farklı coğrafyalarına ait ve bu 5 felsefeyi yaşam mottonuz haline getirin.

Feng Shui

Feng Shui; doğanın enerjisini yaşam alanlarınızda harekete geçirmeyi, fiziksel ve zihinsel aktiviteleri yıkıcı döngülerden kurtarıp elementlerin sembolize ettiği renk ve dokuları kendimize çekme yöntemlerini gösteren eski bir Çin öğretisidir. Yaşam alanlarımızın Feng Shui’ye göre düzenlenmesi iç huzurumuzun artmasına yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda verimliliğimizi artırarak dengede kalmamızı sağlar.

Doğadaki yönlere, fiziksel olguların etkisine ve sembollere göre düzenlenen yaşam alanlarında ağaç, ateş, toprak, metal ve su elementleri de dengelenmiş olur.

Minimalizmde olduğu gibi, Feng Shui’de de evlerimizdeki genel dağınıklığın fiziksel ve ruhsal enerjimizi olumsuz etkilediğine inanılır. Ancak minimalizm fazlalıklardan arınmayı ve az şeye ihtiyaç duymayı savunurken, Feng Shui tüm bunların yanında eşyalarının renginin, dokusunun ve konumlandırıldığı alanların da etkilerinden bahseder.

Eğer yaşam alanlarınızı Feng Shui’ye göre düzenlemek istiyorsanız evinizin her odasında bu 5 elementi simgeleyen nesneleri dengeli bir şekilde kullanmalı ve doğru biçimde konumlandırmalısınız. Örneğin, taze çiçekler ve ahşap bir TV sehpası (ağaç elementi), metal ayaklı bir yemek masası( metal elementi), gri ya da lacivert koltuklar (su elementi), kum beji boyanmış duvarlar (toprak elementi) ve dekoratif mumlar (ateş elementi) ile dengeyi sağlayabilirsiniz.

Yine minimalizmde olduğu gibi Feng Shui de kırık, kullanılmayan ve size kötü enerji veren objelerin hayatınızda çıkarılması gerektiği ve fazlalıklardan arınma fikrini savunur.

Minimalizm

Minimalizm; en geniş ve kısa tanımıyla size ‘yetebilenle’ yaşamaktır. Eğer minimalizm tarihini merak ediyorsanız şu yazıma göz atabilirsiniz.

Çok sık ifade ettiğim bir diğer konu, bu felsefenin kişiselliğidir. Sosyal hayatınız, işiniz, tarzınız hatta yaşam öykünüz dahi minimalizme yaklaşımınızı etkiler.

Ancak bu felsefenin özü, boşluktan rahatsızlık duymamaktır. 100 parça eşyanızın olması ya da evinizde yalnızca 10 farklı objenin yer alması minimalizmin konusu değildir.

Minimalizmde önemli olan sahip olduğunuz nesnelerin işlevsel olması, sık kullanılması ve size vakit kaybı yaratmak yerine iyi hissettirmesidir. Eğer kullanmadığınız eşyalarla yaşıyor, biriktiriyor ve atamıyorsanız minimalizmin varlığından söz edilemez.

Lagom

Lagom; dünyada en yüksek refah düzeyine sahip İsveç’ten dünyaya yayılan ve neredeyse tüm İskandinav ülkelerinin uyguladığı bir yaşam tarzı. Uzun yıllardır pek çok iç mimar ve tasarımcının model aldığı nordik stilinin temel prensiplerini de bu anlayış oluşturuyor. Buna göre; ‘ne eksik ne fazla’ tam da olması gerektiği gibi yaşamak konunun özü. Kullandığınız ürünlerin sade ve fonksiyonel olması, gerçekçi bir çalışma disiplinine sahip olmak, yaptığınız işlerde verim alabilmek, sosyal yaşantınızda kaliteli zaman geçirmek, modern yaşamın telaşından kopup size ilham veren alanlara yönelmek lagom anlayışın prensipleri arasında. Tüm bunların yanında doğaya faydalı olan ve aslında işlevini yitirdiğini düşünerek çöpe attığımız onlarca gıdayı yine doğaya verebilen bir yaşam biçimini ifade ediyor.

İkigai

İkigai; ‘var olma sebebiniz’ ya da ‘yaşam gayeniz’ gibi sizi motive eden şeyi bulmayı esas alan bir Japon felsefesi. https://www.uplifers.com/uzun-ve-saglikli-bir-omur-icin-kendi-yasam-gayenizi-bulun/ yazımda ikigaiyi geniş çaplı olarak ele almış ve Türkiye’nin en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı Nazilli’nin 100 yaşını aşmış isimlerinden anekdotlar paylaşmıştım. İkigai felsefesinin özü yaşınız kaç olursa olsun doğa ile bağ kurmak, şükretmek, affetmek ve sevmekten geçiyor. Daima iletişimde kalmak, küçük egzersizler yapmak, yeni bir hobi edinmek ve küçük şeylerle mutlu olabilmek ikigainin prensipleri arasında.

Hygge

Hygge; yaşamdan keyif almak ve rahatlık anlamına gelen, ilk olarak Danimarka’da ortaya çıkan bir felsefe. İskandinav yarımadasındaki soğuk ve uzun süren akşamları sevdikleri ile birlikte mum ışığı eşliğinde geçirmek isteyen, konfor ve mutluluk arayışında olanlar tarafından başlatılan bir gelenek. Atmosfer(mum ışıkları ile rahat bir ortam yaratmak), anda kalmak(aileniz ve sevdiklerinizle birlikteyken dış dünya ile bağlantıyı kesmek), küçük mutluluklardan keyif almak, eşitlik (her durumda görev paylaşımı yapmak), şükretmek, uyum (ego ve gösterişten uzak kalmak), rahatlık, gerginlikten uzak bir ortam, beraberlik ve sığınak (güvende hissetmek) gibi 10 maddelik bir manifestodan oluşan hygge felsefesinin özü; sevdiklerinizle birlikte vakit geçirirken ana odaklanıp, sakin ve dingin olmayı denemek.

Daha çok tüketmek için daha çok çalışmak zorunda hissettiğimiz, sevdiklerimize ilgimizi satın aldığımız şeylerle göstermeye alıştırıldığımız ve kendi değerimizi sahip olduklarımızla göstermeye aşina olduğumuz bu çağda, Feng Shui, minimalizm, lagom, hygge ve ikigai gibi felsefi akımların yolunuzu aydınlatması dileği ile bir sonraki yazıma kadar kendinize ve dünyaya iyi bakın. Sorularınız için @yagmurmola Instagram hesabından bana ulaşmayı unutmayın.

İlginizi çekebilir: Sadeleşmek için bir haftanız var mı: 7 günlük minimalizm programı

Yağmur Aşık Mola: Yağmur Aşık Mola, 1993 yılında Aydın’da doğdu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli ajans ve gazetelerde muhabirlik yaptı. Halen bir kamu kurumunda editörlük görevine devam etmektedir. Türkiye’nin en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı Nazilli’de hayatını sürdüren Mola, minimalizm, dijital detoks, sağlıklı yaşam konularında araştırmalar yapmış, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar kaleme almıştır. İletişim: yagmurasik1@gmail.com https://www.instagram.com/yagmurmola/

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale