X

Evinizde rahatlatıcı bir Zen köşesi hazırlamanıza yardımcı olacak ipuçları

Çince’de meditasyon anlamına gelen “Ch’an” kelimesinin Japonca karşılığı olan Zen, Hint Mahayana Budizmi ile Taoizm’in karışımından doğan bir felsefe. Daha sakin, pozitif ve mutlu bir yaşamı öğütleyen Zen felsefesinin özü sezgilere ve meditasyona dayanıyor. Diğer bir deyişle, bilinçli çaba yerine sezgiler tarafından rehberlik edilen sakin, huzurlu, sükûnetli bir dikkat durumu ve meditatif hal olarak da tanımlamak mümkün. Günümüzün bitmeyen koşturmasında sakinleşmenin, durup dinlenmenin ve zihni dingin bir moda sokabilmenin ne kadar zor olduğu hepimizin malumu. Bu nedenle kendimize dönebileceğimiz ve zihnimizi sakinleştirebileceğimiz pratik arayışlarına girebiliyoruz.

Zen felsefesinden ilhamla yaşam alanlarımızda bir köşe oluşturmak, ihtiyaç duyduğumuz anlarda kendimizi dinleyebilmenin ve hem bedenimizi hem de zihnimizi dinlendirerek kafamızı düşüncelerden arındırmanın etkili bir yolu olabilir. Biz de bu yazımızda bir Zen köşesi hazırlamak için rehber niteliğindeki ipuçlarını bir araya getirdik. Siz de evinizde gerçek anlamda dinlenip rahatlayabileceğiniz ve zihninizi boşaltabileceğiniz bir alana ihtiyaç duyuyorsanız işte Zen köşesi hazırlamanıza yardımcı olacak ipuçları:

Evin en aydınlık köşesini seçin

Zen, hayatın her alanında açıklığı ve doğayla bütün olmayı savunur. Bu nedenle, doğal ışığı, güneş ışınlarını yaşam alanlarına çekmek, doğayı evin içine getirebilmenin en pratik ve etkili uygulamalarından biridir. Elbette ki tüm evin doğal ışıkla dolması, Zen felsefesinden faydalanmak için oldukça etkili ancak bu mümkün değilse evde uygun bir Zen köşesi yaratmak için en fazla ışık alan yeri seçmenizde fayda var. Mümkünse seçtiğiniz alanda bulunan pencerelerde daha ince ve açık renkli perdeleri tercih ederek ve eğer varsa büyük mobilyaları camın önünden çekerek köşenizi oluşturmaya başlayabilirsiniz.

Su elementinden faydalanın

Doğa elementlerinden biri olan su elementini evinize daha fazla sakinliği davet etmek ve Zen köşenizi daha etkili bir hale getirmek için kullanabilirsiniz. Suyun dinlendiren ve yatıştıran sesi, adeta ahenkli bir arka fon sesi yaratarak rahatlamanıza, kendinizi çok daha huzurlu hissetmenize yardımcı olabilir. Akvaryum, akan su ile dönen dekoratif bir mekanizma, su değirmenli bir obje ya da hiçbirini bulamıyorsanız çakıl taşlarını doldurduğunuz şeffaf cam bir vazoya su ekleyerek köşenize daha fazla sükuneti çekebilirsiniz.

Dilerseniz hemen tıklayıp Ev Düzenleme & DekorasyonEv Düzenleme & seçkimizi de inceleyebilirsiniz.

Toprak tonlarını tercih edin

Renklerin, duygu durumunuzu etkilediğini ve iyi oluşunuz üzerinde doğrudan bir rolü olduğunu mutlaka fark etmişsinizdir. Dinginliği, sakinliği çağrıştıran toprak tonlar, Zen köşesi oluştururken faydalanabileceğiniz en iyi renkler arasındadır, çünkü adeta sükunet duygusunu aşılarlar. Açık kahve, soluk beyaz, krema, puslu gri, açık buz mavisi, kum beji, çakıl taşı gibi doğanın renklerini evinize en iyi şekilde taşıyacak renkleri köşenizde tercih edebilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise çok fazla renk tercihi yapmamanızdır. En fazla iki-üç renk seçerek ve mümkünse yalnızca birini baskın kullanıp diğer ikisini daha yumuşak bir şekilde dağıtarak köşenizde kullanabilirsiniz. Örneğin, bej renkte hasır bir sallanan sandalyenin üzerine açık kahve bir kırlent ekleyebilirsiniz.

Yeşil bitkiler ekleyin

Doğayı var oluşumuzun bir parçası olarak kucaklamak için çimenlerde koşmak, ağaçlara sarılmak, kumlarda yürümek harika pratikler olsa da yaşam alanlarımızda bu kucaklamayı gerçekleştirebilmek için farklı uygulamalara ihtiyacımız var. Doğayı kucaklamayı temel ilkelerinden biri olarak edinen Zen felsefesini yaşam alanlarımıza daha fazla çekebilmek için yeşil bitkilere ihtiyacımız var. Zen köşeniz için sevdiğiniz bitkileri minimal ve şık bir tarzdaki saksılarla sergileyebilir, daha doğal bir görünüm için bambular, kumlar, küçük çakıl taşları veya midye kabuklarından da faydalanabilirsiniz.

Doğal kumaşlar tercih edin

Yapaylıktan, sentetik eşyalardan uzaklaşmanıza; doğal olana yaklaşmanıza yardımcı olacak kumaşları Zen köşenizde kullanabilirsiniz. Keten perdeler, bambu puflar veya pamuklu ince battaniyeler köşenizi zenginleştirmenizi ve mümkün olan en doğal şekilde dekore etmenizi sağlayabilir. Hasır kilimler, yünlü minderler de köşenize daha fazla Zen havasını davet etmenize yardımcı olabilir. Seçtiğiniz eşyaların, dayanıklı ve kaliteli olmasının yanı sıra sizi rahat hissettirdiğinden de emin olmanızda fayda var. Çünkü, görünüm kadar kullanışlı olması ve size iyi gelmesi de çok önemli.

Minimalist bir yaklaşım benimseyin

Zen iç tasarımının temel ilkelerinden biri de ‘azın çok olduğudur’; yani çoğumuzun aşina olduğu ‘less is more’ da diyebiliriz. Bu nedenle Zen köşenizi oluştururken köşenize ekleyeceğiniz eşyalar konusunda seçici davranmalısınız. Kalabalık, üst üste yığılmış, dağınık ve karmaşık bir ortam sizi Zen’den uzaklaştırır; mümkün olduğunca az ve öz parçayla köşenizi dekore etmenizde ve gerçekten kullanmak keyif alacağınız eşyaları eklemenizde fayda var. Ayrıca unutmayın; ne kadar çok şeye sahip olursanız, temizlik, yıkama, toz alma vb. için o kadar çok zaman harcarsınız. Ancak gereksiz eşyalarınızı toplarsanız, daha kaliteli zamanınız olur. Bu da ilişkilerinizi derinleştirmenize, daha fazla anı oluşturmanıza ve daha mutlu hissetmenize, en önemlisi de kendinize daha fazla zaman ayırmanıza olanak tanıyabilir.

Rahatlatıcı kokular ekleyin

Tüm duyularınıza hitap eden ve sizi tam anlamıyla bütüncül bir şekilde iyi hissettiren Zen köşesi için, sevdiğiniz kokuları da eklemeyi unutmayın. Sandal kokulu tütsüler, aromaterapik mumlar, lavanta kokulu bambu çubuklar köşenizi sizin için daha fazla hazır hale getirirken tüm duyularınızı harekete geçirmenize de yardımcı olabilir.

Tüm bunların yanı sıra eğer mümkünse evinizin nispeten daha az ses alan ve gürültüden uzak olan bir köşesini seçmenizde de fayda var. Böylece kendinize daha fazla odaklanabilir, anda kalmak için dış uyaranlardan kendinizi daha kolay soyutlayabilir ve size özel bu rahatlatıcı ortamın keyfini huzur içinde sürebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Evinizde mutlu ve huzurlu alanlar yaratmanın püf noktaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale