X

Evcil hayvan sahibi olmanın yaşamınıza “pozitif enerji” kattığının kanıtları

Evcil hayvan sahibi olmak kolay değildir. Bir hayvanın bakımını üstlenmek için öncelikle zaman ve enerji ayırmanız, bunun için gerekli maddi kaynağa sahip olmanız gerekir. Evcil hayvanınız her zaman sizin istediğiniz gibi davranmayabilir. Onunla ilgilenecek, onu eğitecek sabra ve hoşgörüye sahip olmalısınız. Her şeyden önemlisi de merhametli olmanız, zaman zaman kendi hayatınızdan ödün vermeniz gerekir. Tüm bu zorluklara rağmen, hayvan sahiplerine sorduğunuzda evcil hayvanlarının sevgisinin her şeye değer olduğunu söyler. Aslında bunun sebebi çok basit; evcil hayvanlar bize pozitif enerji verir. Peki bunu nasıl yapıyorlar? İşte evcil hayvanların yaşamımıza pozitif enerji kattığının göstergesi:

1. Evcil hayvanlar zihinsel gücü destekler

Nasıl bir ruh hali içinde olursanız olun, evcil hayvanınız her zaman sizin yanınızdadır. Özellikle Covid-19 kısıtlamalarının yaşandığı dönemde evcil hayvan sahibi olan birçok kişi bunu daha iyi anladı. Artan endişe, anksiyete ve bilinmezlik ortamında, sosyal mesafe nedeniyle yalnızlaşan insanlar evcil hayvanlarının aslında zihinsel gücü desteklemek, yalnızlığı paylaşmak için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha fark etti. Evcil hayvanlar zihinsel gücü birkaç şekilde destekler.

Bunlardan ilki, sahipleriyle kurdukları dostluktur. Hayatta hepimizin kendimizi çok yalnız hissettiğimiz zamanlar olur. Ayrılıklar, kayıplar, zorluklar hepimizin hayatlarında yaşanıyor. Evcil hayvanlar ise böyle zamanlarda sahiplerine destek olur, yalnızlığını gidermek için çabalar. Öte yandan evcil hayvanlar stresi azaltır. Hayat zaman zaman çok zorlayıcı olabiliyor. İş hayatı, ev hayatı, okul, sorumluluklar derken birçoğumuz fazla stres altında kalabiliyoruz. Böyle zamanlarda, eve geldiğinizde sizi dört gözle bekleyen bir evcil hayvanla karşılaşmak, onunla oyun oynarken stresinizi unutmak gerçekten paha biçilemez. Evcil hayvanlar aynı zamanda sahiplerine “hayatta değer verilecek şeyler olduğunu” hatırlatır. Örneğin bir köpeğiniz varsa, ne olursa olsun onu yürüyüşe çıkarmanız, beslemeniz, onunla oynamanız gerekir. Evcil hayvanlar, uğruna dikkat edilecek, özen gösterilecek bir şeye sahip olduğunuzu hatırlatır.

2. Evcil hayvanlar fiziksel sağlığı destekler

Zihinsel desteğin yanı sıra evcil hayvanlar fiziksel sağlığı destekleyerek de pozitif enerji verir. Örneğin bir köpeğiniz varsa, onu mutlaka günde iki defa dışarı çıkarmanız, yürüyüş yaptırmanız gerekir. Bu sizin de ufak ufak yürüyüşler yapmanızı sağlar. Sadece yürüyüş değil, zaman zaman köpeğinizle oyun oynamanız, onun enerjisini atmasına yardımcı olmanız gerekir. Sadece egzersiz değil; özellikle hayvanlarla birlikte büyüyen çocukların daha az alerji geliştirdiği biliyoruz. Çocuk yaşta alerjenlere karşı gelişen bağışıklık sistemi, kişiyi alerjik reaksiyonlardan koruyor. Evcil hayvanların fiziksel sağlık açısından bir başka katkısı da ağrı ve acıyı azaltmaları. Kronik ağrı şikayeti olan kişilerin, evcil hayvanların verdiği pozitif enerji sayesinde bu ağrılarının azaldığı ve stres seviyelerinin düştüğü biliniyor.

3. Evcil hayvanlar sosyal destek sunar

Bir evcil hayvan, sahibinin en yakın dostudur. Sadece kendi sundukları dostlukla sınırlı kalmazlar. Evcil hayvan sahibiyseniz, onun sayesinde başka evcil hayvan sahipleriyle daha kolay tanışabilir, özellikle kendinizi yalnız hissettiğiniz zamanlarda daha kolay arkadaşlık kurabilirsiniz. Özellikle köpekler, daha aktif yapıları sayesinde sahiplerini sosyal açıdan destekler.

4. Evcil hayvanlar karşılıksız sevgi besler

Eğer bir evcil hayvanınız varsa, gerçek sevginin ne olduğunu anlayabilirsiniz. Bir evcil hayvan sahibini her ne olursa olsun, her ne yaparsa yapsın sevmekten asla vazgeçmez. Evcil hayvanlar her zaman sahiplerini önemser. Bazen insan ilişkilerinde zorlanabilir, kendinizi çıkmazda hissedebilirsiniz. Ancak evcil hayvanınızla birlikteyken bunu asla hissetmezsiniz, onun sizi hiçbir zaman bırakıp gitmeyeceğini bilirsiniz. Evcil hayvanlar aynı zamanda sevginin ne olduğunu, insanın nasıl sevmesi gerektiğini de öğretir. Bir evcil hayvanın gösterebildiği anlayışı ve empatiyi insanlar birbirine göstermiş olsa, dünya çok daha sevgi dolu bir yer olurdu.

İlginizi çekebilir: Sevgimiz karşılıklı: Kedinizin ve köpeğinizin sizi ne kadar sevdiğini anlamanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale