X

Etkili ve stressiz bir yapılacaklar listesi nasıl hazırlanır?

Markete uğra, toplantı ayarla, raporları mail at, çocukları kursa yazdır, hafta sonu için plan yap, bankaya git, doktor randevusu al… sonsuza kadar uzatabileceğimiz bu ‘to-do’lar yani yapılacaklar listesi, hepimizin hayatının ayrılmaz bir parçası değil mi? Kimimize göre günlük hayatı kolaylaştırıcı, kimimize göreyse oldukça zorlayıcı… Yapılacaklar listemizde makul sayıda madde olduğunda her birinin üzerini çizdiğimizde rahatladığımız kesin; ancak onlarca maddeyle upuzun listeler hazırladığımızda da bu sefer ‘Nasıl yetiştireceğim, hepsini bugün bitirmeliyim…” düşünceleri üzerimizde baskı ve stres yaratabiliyor. İşimizi kolaylaştırmak, günlük rutinlerimizi, planlarımızı daha rahat bir şekilde takip edebilmek için yardımcı olan yapılacaklar listesi, doğru bir şekilde hazırlanmadığında daha fazla stres yaşamamıza; günümüzü rahatlatacağı halde daha da zorlaştırmaya başlayabiliyor. Stresimiz arttıkça da haliyle işlerimizden aldığımız verim düşüyor ve belki de hazırladığımız to-do listler yarısına bile gelemeden bir kenarda bizi bekliyor. Hemen hemen hepimizin hayatında yer alan ve her gün bir yenisi daha eklenen bu to-do listleri yani yapılacaklar listelerinizi doğru hazırladığınızı düşünüyor musunuz? ‘Bunun doğrusu mu olur!’ demeyin, daha etkili ve üzerinizde stres yaratmayan  to-do listler hazırlamanıza yardımcı olacak birçok yol var. Daha etkili ve stressiz bir yapılacaklar listesi hazırlamanıza yardımcı olacak ipuçları:

1. Doğru yöntemi seçin

Etkili bir yapılacaklar listesi oluşturmanın ilk adımı, onu nerede tutmak istediğinize karar vermektir. Daha çok kağıt-kalem kullanmaktan mı zevk alıyorsunuz; öyleyse yapılacaklar listeniz için özel bir defter edinmeniz en iyisi. Ya da teknoloji benim en yakın dostum mu diyorsunuz? O zaman hangi platformda notlarınızı tutmak istediğinizi belirleyin. Dijital ortamda listelerinizi oluşturmak, takip etmenizi kolaylaştırıyorsa ve sizin için daha pratik bir yöntem oluyorsa onu tercih edin. Telefon, tablet ya da bilgisayarda günlük işlerinizi not edebilir, birden fazla aygıtta senkronize edebilirsiniz. Özel mobil uygulamaları indirebilir ya da telefonunuzdaki notlar özelliğinden faydalanabilirsiniz.

2. Renkleri, kategorileri, farklı araçları kullanmaktan çekinmeyin

Görselliğin işinizi daha da kolaylaştırması için renkli kodlamalar yapabilir, işlerinizi kategorilere ayırabilirsiniz. Örneğin; eğer defter kullanıyorsanız evle ilgili yapılacaklar, işle ilgili yapılacaklar, özel işler gibi farklı kategorilere listenizi bölebilir ya da her biri için farklı renkli kalemler kullanabilirsiniz. Teknolojiden faydalanmak istiyorsanız; Evernote, Ulysses, Simplenote, Bear, Dropbox Paper, Microsoft OneNote, Notion ve daha birçok not alma uygulamasına göz atabilir; sizin için en etkili araçları sunan bir tanesi üzerinden ilerleyebilirsiniz.

3. ‘Beklenmeyen’ler için alan açın

Plan-programlarınızı ne kadar detaylı, özenli yaparsanız yapın her zaman onlara uygun bir şekilde yürüyeceğini düşünmek fazla iyimser olurdu. Her zaman beklenmeyen bir işin, planda olmayan bir toplantının ya da acil yetişmesi gereken bir raporun ortaya çıkma ihtimali var. Bu nedenle stresinizi azaltması ve işinizi kolaylaştırması için to-do listinizde öngörülemeyen durumlar için biraz boşluk bırakmanızda fayda var. Eğer sürpriz bir gelişme olmazsa o bıraktığınız boşluğu kendinize zaman ayırarak, fazladan dinlenerek, çayınızı-kahvenizi yudumlayarak geçirebilirsiniz.

4. Gerçekçi olun

Kendinize fazla yüklenmemek ve büyük beklentilere girdikten sonra hayal kırklığına uğramamak için gerçekçi olmanızda ve imkansıza yakın işleri listenize eklememenizde fayda var. Bir gün 24 saat, uyku, yemek, dinlenme, sevdiklerimize zaman ayırma, ev işleri, öz-bakım rutinleri derken işlerimize, derslerimize ayırabileceğimiz yaklaşık 7-8 saat kaldığını söyleyebiliriz. Örneğin; bir gün içinde 3 toplantıya girmek ve kalan işlerinizi halletmek sizi zorluyorsa, yetişmediği için dinlenme zamanınızdan, uykunuzdan çalıyorsanız günlük toplantı sayınızı mümkünse 1-2’ye indirebilirsiniz. Yapılacaklar listenize 15 madde ekleyip yarısını bile tamamlayacak zamanınız kalmadığında kendinize yükleniyorsanız, çok daha stresli hissediyorsanız maddelerinizi azaltarak işe başlayabilirsiniz.

5. Farklı teknikleri kullanın

Etkili ve üzerinizdeki stresi en aza indirecek bir yapılacaklar listesi için farklı teknikleri kullanmayı deneyebilirsiniz:

İlk 3 metodu: Her güne o gün odaklanacağınız bir ile üç görev arasından seçim yaparak başlayın. Listenizin tamamını aynı anda gerçekleştiremeyeceğiniz için işinizi hafifletmek, daha sakin bir zihinle devam etmek için ilk etapta en fazla 3 ‘to do’ üzerine yoğunlaşın, daha sonra öncelik sırasına göre kalan yapılacaklarınızdan devam edin.

Ivy Lee metodu: Her iş gününün sonunda, ertesi gün odaklanmak için altı görev seçin, bunları 1-6 arasında öncelik sırasına göre sıralayın ve ardından altı görevin tamamı tamamlanana kadar ertesi gün farklı bir işe bakmamaya çalışın. Eğer gün sonunda tamamlanmamış maddeleriniz kalırsa, bir sonraki günün ilk 6 maddesinin içine yerleştirin.

1-3-9 metodu: Her güne başlamadan önce, o gün odaklanmak için 13 görev seçin: Biri yüksek öncelikli göre, üçü orta öncelikli görev ve dokuzu düşük öncelikli görev olsun. Bu sıralamaya göre çalışmalarınıza başlayın ve gün sonuna kadar sadık kalmaya gayret edin.

Eat the frog metodu: ‘Kurbağayı ye’ tekniği olarak Türkçe’ye çevrilen bu yöntemin mantığı aslında oldukça basit: ‘En zor olanı ilk önce yap.’ Listenizdeki maddeleri önceliklendirmeden önce günün başına sizin için yapması en zor olanı, içinizden yapmak gelmeyeni koyun. Yani, önce kurbağayı yiyin, sonrası çok daha kolay olacaktır.

6. Yazacağınız her maddeyi değerlendirin

Yukarıdaki teknikleri uygulayabilmek ve maddelerinizi doğru bir şekilde önceliklendirip sıralayabilmek için önce yazacaklarınızın listenizde yer alması gerekip gerekmediğinden emin olmalısınız. Sonsuz maddeden oluşan bir yapılacaklar listesi fazlasıyla bunaltıcı ve can sıkıcı olabilir. Haliyle, işlere hiç başlamamayı isteyebilirsiniz… Eğer, gereksiz görünen, yaşamınıza ya da işinize bir şey katmayacak olan, sizin sorumluluğunuzda bulunmayan, boşuna zamanınızdan çalacak ya da öncelikli olmayan maddeler varsa onları listenizden çıkarmanızda fayda var.

Bonus: ‘Belki’ yaparım listesi oluşturun

Bazen araya sıkıştırılması gereken, hesapta olmayan, acil gelen ekstra işler çıkabileceği gibi bazen de güzel sürprizler olabilir ve listenizdeki maddeler eksilebilir. Kulağa çok iyi geliyor, değil mi? 😊 Belki bir iş önceliğini yitirir, belki ileri bir tarihe ertelenir ya da belki de bir başkası sizin yerinize yapar… Bu gibi durumlarda kalan işlerinizi rahatlatabilmek, sonraki günlerin iş yükünü hafifletmek için mini bir to-do list daha hazırlayabilir; başlığını da ‘belki yapılacaklar’ gibi bir isim koyabilirsiniz.

Eğer sizin de yapılacaklar listenizi hazırlarken faydalandığınız teknikler varsa bizimle yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

İlginizi çekebilir: Günlük rutin oluşturma ve günü planlama rehberi: Üretken bir günün formülü

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale