X

Eski bir yeşil detoksçudan itiraflar: Juice hakkında bilmeniz gereken 3 şey

Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ikinci soğuk sıkım sebze-meyve suyu, detoks içecekleri markası Juju Fresh’i 2015 yılında şu anda beni şaşırtan bir cesaretle kurmuştuk. Tam tamına 6 sene boyunca Juju’nun üreticisi, tüketicisi, ürün geliştirmecisi, müşteri ilişkileri sorumlusu, pazarlamacısı, sosyal medyacısı, içerik üreticisi, fotoğrafçısı, temizlikçisi, operasyon sorumlusu, kuryesi, özetle her şeyi olmuştuk. Belki hepsini aynı anda değil (başlarda belki aynı anda da olabilir) ama tek tek hepsini deneyimlediğimizi söyleyebilirim.

Bunların hepsini bir de her şeyin başında, yani detoks içecekleri ülkemiz için çok yeni ve niş bir sektörken yapmıştık. Kimse konuya hakim değildi, dolayısıyla tüm özelliklerini detaylandırarak anlatmamız gerekiyordu. Şimdi herkes Juju gibi yeşil detoks içeceklerine ve onların müthiş faydalarına oldukça hakim. Fakat bakıyorum da sorular ve tereddütler hep aynı noktalarla ilgili. Bugün o yüzden 6 yıllık deneyimlerime dayanarak, bazı konularda birtakım itiraflarda bulunmamın faydalı olacağını düşündüm. Başlıyorum…

1. Juice kilo verdirmez. 

Evet, yanlış okumadınız: Juice içmek kilo verdirmez. Bu yeşil sular bir mucize değil. Pek tabii kilo vermenize yardımcı olurlar. Ama bunun için belirli bir mantık çerçevesinde ve disiplinle kullanmanız gerekir.

Biz özellikle kilo verdirme özelliğinin altını çok fazla çizmezdik -her ne kadar zaman zaman kapitalizmin çekiciliğine kapılıp buna benzer yaklaşımlara tutunmuş olsak da- pazarlamamızı bu zemine oturtmadık. En çok aranan beklenti bu olmasına rağmen.

Şimdi ben bunu içince kilo vereceğim, değil mi İpek Hanım? 2 gün içsem kaç kilo gider sizce?” gibi soruları o kadar çok kez duydum ve cevapladım ki…

Usanmadan verdiğim cevaplar hep şöyleydi:

  • Bir içecek içmek sebebiyle kilo vermezsiniz. Bu içecekleri günlük rutininize koymalısınız. Örneğin her gün bir yeşil içmek vücudunuzun alkali dengesini sağlayacaktır bu da kilo vermenize yardımcı olur. Ancak bunun yanında beslenme alışkanlığınız akşamları ağır yemekler içeriyorsa yine kilo veremezsiniz, evet.
  • 1-2-3 günlük detokslar kilo vermenize yardımcı olurlar. Üç günlük full bir sıvı detoksunun ardından mutlaka kilo verirsiniz. Ancak bu üç günün ardından, tanıdığım bir müşterimin yaptığı gibi kebaba oturursanız yazık olur.
  • Haftada 2-3 akşamı Juice içerek geçirmek, ayda bir full detoks yapmayı alışkanlık haline getirmek, güne yeşil sularla başlamak iyi bir çözüm olabilir. Denge burada anahtar kelime! Çok yediğinizi düşündüğünüz bir dönemin ardından dengeyi sağlamak için hemen juice’lere sığınmak da genel kilo kontrolünüzü sağlayacaktır.
  • Öte yandan Juju’lar kilo vermek için içilecek içecekler değiller. Su gibi ihtiyacımız var onlara da. Hele bir de severseniz iştahınız kabarır. Sebepsiz canınız çeker, bağımlısı olursunuz. O yeşil suların içinizi temizlediğini bir kez hissettiğinizde, vazgeçemezsiniz artık.

2. Juice satmak akıl kârı bir iş değil. 

Ne yazık ki değil. İçecekler pahalı gibi duruyor ancak kârlılığı o kadar da yüksek değil. Çünkü o şişenin içerisinde bir kiloya yakın sebze ve meyve bulunuyor. Sebze ve meyve fiyatlarını düşününce verdiğiniz rakamların aslında insaflı olduklarını dahi söyleyebiliriz.

Kahveci açmak mesela çok daha kârlı bir iş emin olun. Hem de ürün kendi kendini satabiliyor, sizin büyük bir çaba sarfetmenize ve bu ürünü anlatmanıza da gerek yok. Hedef kitleler değişse de alıcısı her yerde hazır. Pazarlama maliyetiniz de yok yani.

Juice için öyle mi? Asla değil, spor salonları, AVM’ler, diyetisyenler, yoga hocaları vs. milyon tane yer gezmelisiniz ürünü anlatmak, daha çok kişiye ulaştırabilmek için.

Bir de ürünü anlatma maliyeti var detoks içecekleri için. Konu kahve olunca kimsenin sormadığı, “Bunu günün hangi saati içeyim? Fazla içersem dokunur mu?” gibi soruları sağlıklı bir yeşil detoks suyu alırken çoğunluk soruyor. Hatta detoks sırasında, arkadaşının daha sık tuvalete çıktığını, kendisinin aynı sıklıkla bu ziyareti gerçekleştirmediğini söyleyerek, acaba bir sorun olabilir mi diye soranlarla bile karşılaşabiliyorsunuz.

Mesela kahve alırken üzerine eklenen o tatlı şuruplara, kremalara rağmen kimse kalorisini merak etmiyor. Juice için her seferinde kalorisi merak konusu. Siz asla unutmayın, önemli olan kalorisi değil, besin değeri; arada bunu kendinize tekrar edin.

3. Marifet genlerimden olduğu kadar Juice’lardan da geliyor. 

Önceleri garipsediğim sonra zamanla tanıdığım ve ardından kurulacak cümleyi tahmin ettiğim bir bakış vardı hep. Şöyle bir baştan aşağı süzen o bakış. Ardından “Siz de bu içeceklerden içerek mi böyle kalıyorsunuz?” sorusu.

Bu sorunun cevabı büyük oranda evet. Çünkü Juju içerek kilo kontrolümü sağlamayı öğrendim. Her gün bir yeşil içecek içtiğim dönemde cildim gerçekten şu ankine kıyasla çok daha parlak ve taze bir görüntüye sahipti. Aynısını düzenli müşterilerde de görebiliyordum. Sürekli Juju içen müşterilerimiz bir süre sonra kapıdan girdiklerinde, onları görünce çok şaşırıyor ve çok mutlu oluyordum. Çok daha fit, çok daha genç, parlak ve fresh bir görüntüye sahip oluyorlardı. Bu asla sekmedi. Bu görüntünün altında yatan sebeplerden biri de içeceklerin genel yorgunluk halini almasıdır. Daha enerjik, daha pozitif olursunuz. Bu iki faktör de kalori harcamanızı ve daha fresh görünmenizi sağlar. Tam da bu yüzden sadece kilo vermek için değil, genel sağlığınız, psikolojiniz, cilt ve saç bakımınız için de olmazsa olmazdır bu içecekler.

Beslenme trendleri beş yılda bir değişir. Şimdi aralıklı oruç, ketojenik beslenme trendi var. Juice’lar ise bu saydığım sebeplerle asla bir trend değil, mecburi ihtiyaç!

Yazımı bana ait bir Juice tarifi ile sonlandırmak isterim. Nam-ı diğer JUICE A LA IPEK!!!

Yalnız baştan uyarayım: Pro Juice içiciler dışında herkese uygun değil! Bir süre günde bir tane için, sonuçlar sizi mutlu edecek, buna eminim.

JUICE A LA İPEK

  • Yarım rezene
  • 1 avuç maydonoz
  • 1 adet kereviz sapı
  • 1 cm zencefil
  • 2 yaprak karalahana
  • Yarım limon
  • 1 salatalık

Not: Tadı biraz kırılsın ve ödem attırma özelliği artsın derseniz biraz da ananas ekleyin derim.

İlginizi çekebilir: Bedeniniz ve zihninizle uyum içinde olmanız için 5 ipucu

İpek Gülen Girgin: Caddebostanlı, orta okul ve lise eğitimini Fransız okulunda tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. O yaşlarda ileride politikanın içerisinde olacağından o kadar emindi ki Sciences Po d’Aix en Provence’dan Politik Eğitim Sertifikası aldı. Mezun olduktan sonra amaçlarına ulaşmıştı, güzel İstanbul’u, Caddebostan sahili bırakıp Ankara’ya taşındı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Dış İlişkiler ve Protokol Başkanlığı’nda çalışmaya başladı sonra Milletvekili danışmanlığı yaptı. 7 koca senenin ardından ise artık ciddi bir detoksa ihtiyaç duyuyordu. Çocukluktan beri bir diğer tutkusu olan sağlıklı beslenme ve spor alanında çalışmak, bu konuda üretmek istiyordu. Ankara’nın ilk soğuk sıkım sebze ve meyve suyu, smoothie ve vegan yiyecekler markası Juju Fresh’i kurdu. Şimdi Juju Ankara’da wellness alanında bir kültür oluşturdu. İpek de sizlere biraz sağlık, biraz beslenme, yoga ve hayat ne getirdiyse ne getiriyorsa onları anlatacak.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale