X

Ertelemek iyileştirilmeyi bekleyen kronik bir hastalık olabilir mi?

Sizin de kendinize yapmak için söz verdiğiniz ama sonrasında yapmayı unuttuğunuz şeyler oluyor mu?

Cevabınız EVET ise bu yazı tam size göre…

21. yüzyılda bir dolu uyarana maruz kalan biz homosapienslerin (düşünen insan) en büyük handikapı, aynı anda birçok şeyi yapma arzumuz… Neden mi? Dış dünyamızda öylesine hızlı bir değişim ve rekabet var ki, altta kalanının canı çıksın modunda herkes… Bu denli bir karmaşanın içinde kalan bizlerin önceliklerimizi belirlemek konusunda biraz kafası karışık malum.

Bu kafa karışıklığını gidermek için kendimde de sık sık uyguladığım ve sonuçlarını aldığım bir yöntemden bahsedeceğim. Öncelikle ertelemenin sizde yaratttığı yükü fark etmeniz ve kabul etmeniz gerekiyor…

İşe şuradan başlayabilirsiniz:

  • Ertelemek sizin için ne demek?
  • Kimler bu hayatta en çok erteler?
  • Uzun süredir ertelediğim ve beni alıkoyan sebebim ne?
  • Bu sebep ne kadar gerçekçi?

Doğru zamanda doğru sorulan soruların tam bir “Evreka” etkisi yarattığı kabul edilmiş bir gerçek. O yüzden sizi sizden daha iyi kimsenin tanıyamacağını bilip, kendi doğru zamanınızı kollayın. Bunu kendinizde alışkanlık haline dönüştürmek için de gün içinde kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

  • Tam şu anda kendimi nasıl hissediyorum?
  • Şu an tam olarak içinde bulunduğum duygunun adı ne?
  • Şu an ihtiyacım olan şey tam olarak nedir?

Bu soruları sorduktan sonra içinizden gelecek gerçek cevap için kendinize biraz zaman tanıyın. Cevaplar hemen gelmeyebilir. Hatta “Bu soruların cevabını bilmiyorum” da diyebilirsiniz. Bunların hepsi normal tepkiler, içiniz rahat olsun… Süreci kendi içinizde gözlemledikten sonra diğer aşamalar şu şekilde olabilir…

İçinde bulunduğunuz durumu isterseniz yazarak, isterseniz bir resim çizerek, isterseniz sesinizi kaydederek, isterseniz de kendinizi videoya çekerek dışarıdan gözlemleyebilirsiniz.. Şu an söyleyince “Ben deli miyim kendi kendimi niye kayıt ediyorum?” diyen bir iç ses devreye girebilir. Bu gayet normal, çünkü bilinçdışı, soyut düşünceleri, somuta dönüştürme becerisi henüz kazanmamışsa sizi bu gibi negatif iç seslerle bloke edebilir. Tam da burada fark ettiyseniz yine bir erteleme devreye girebilir.

Bu ve benzeri pratikleri yaparak kendinize düşman gördüğünüz o iç ses bir süre sonra daha kontrol edilebilir bir hale gelecektir. Onun da derdi her şeye muhalefet olmaktan ziyade, aslında sizin tarafınızdan fark edilmektir. Bildiği tek yol, bilmediği bir durumla karşılaştığında mantıklı bir açıklama sunmaksızın sizi durdurmaya çalışmak. İç sesinizle iletişim kurma pratiğini artırdıkça aranızdaki iletişimin daha kontrol edilebilir olduğunu göreceksiniz… Bunun için olmazsa olmaz dediğimiz şeyler; emek ve sabır tabii ki. Bizi biz yapmaktan alıkoyan her ne varsa, o an içinde fark etme becerisi kazanmak önemli. Bu beceri sayesinde hayatınızdaki gerçeklik algınız da bir o kadar hızla dönüşüme uğrar. Anın içindeyken o anı sorgulama becerisi edinmek elbette söylendiği kadar kolay değil, ama imkansız da değil…

İç sesinizle işbirliği içinde olduğunuz güzel bir hafta dilerim,

Hoşluklar sarsın dört bir yanınızı…

İlginizi çekebilir: Kendine yol olmak: İçinizdeki ebeveyn, çocuk ve yetişkinle bir toplantı yapma zamanı

Nurgül Koçak: Profesyonel Gelişim ve Değişim Koçu Nurgül Koçak, Yeditepe Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden başarıyla mezun oldu. Üniversitede eğitim aldığı süre boyunca kurumsal eğitim şirketlerinde staj yapmıştır. Özel sektörde pazarlama alanında iş tecrübeleri oldu. 2018 yılında Profesyonel Koçluk eğitimi alarak ‘Gelişim ve Değişim Koçu ünvanı kazanarak mesleğine yeni bir boyut katmıştır. Şu anda Mersin’de Çağ Üniversitesi’nde Tezli Psikoloji Yüksek Lisans yapmaktadır. Aynı zamanda psikoterapi yaklaşımlarından Transaksiyonel Analiz Uygulama eğitimini tamamlamıştır. Şu an kurumsal firmalara ve bireylere koçluk yapmakta ve iletişim eğitimleri vermektedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale