X

Duygusal zekayı artırmaya yardımcı 1-2-3 metodu

1-2-3 metodu size tanıdık gelen bir kavram değilse, bu yazıyla karşılaştığınız için çok sevinebilirsiniz. Çünkü, yaşamınızın her alanında kendinizi geliştirebileceğiniz bu sihirli yöntemi bir kere öğrendikten sonra her gününüze uyarlamak isteyeceksiniz. Neden mi? Cevap, EQ.

“EQ is the New IQ” söylemi karşınıza daha önce çıkmış olabilir; ama karşılaşmadıysanız da hemen belirtelim; yani “Duygusal zeka, yeni zeka.” Emotional Intelligence’ın kısaltması olan EQ, son dönemlerin oldukça popüler konularından bir tanesi. Hatta, öyle kritik bir öneme sahip ki işverenler artık yeni işe alacakları kişilerde IQ’dan çok EQ’ya önem verdiklerini belirtiyorlar ve birçok araştırma başarılı insanların yüksek duygusal zekaya sahip kişiler olduğuna dikkat çekiyor. Peki, nedir bu EQ ve nasıl artırılır? Bireyin kendi duygularını ve başkalarının duygularını tanıma, anlama ve yönetme yeteneği olan EQ (duygusal zeka), kişinin yaşamda başarılı bir şekilde ‘hayatta kalması’ için ön koşul olarak kabul görüyor.

Öte yandan, yaşam doyumunu artırmak, ruh halini iyileştirmek ve insan ilişkilerini kuvvetlendirmek gibi artıları da olan duygusal zeka; kendini tanıma, öz kontrol, kendini geliştirme motivasyonu, sosyal beceriler, empati, öz denetim, sosyal beceriler, empati ve kişisel motivasyon olarak 5 temel bileşenden oluşuyor. Hem bireyin kendiyle olan ilişkisini hem de kişiler arası ilişkilerini güçlendiren duygusal zeka, hızla değişen dünyaya ayak uydurabilmek, psikolojik iyi oluşumuzu sağlam tutmak için de kritik bir öneme sahip. Ancak, duygusal zekanın çok bileşenli oluşunun ve derinliğinin gözünüzü korkutmasına hiç gerek yok; çünkü EQ, doğuştan gelen ve değiştirilemeyen bir olgu değil. Aksine, sonradan da kazanılabilen ve geliştirilebilen bir özelliğe sahip. Yaşamın her alanında kendini geliştirmek isteyen herkes EQ artıracak yollara başvurabilir. Biz de bu yazımızda en kolay şekilde günlük hayatınıza uyarlayabileceğiniz bir EQ artırma stratejisi olan 1-2-3 metodunu ele almak istedik. İşte duygusal zekanızı artırmanıza yardımcı olacak, temelde düşünce yapısı (mindset) değişikliğine odaklanan 1-2-3 metodu ve uygulanışı:

1. adım: Ne istediğinizi ve neyi hak ettiğinizi anlamak için içinize dönün

Kendini tanıma, öz kontrol ve kendini geliştirme motivasyonunu hedef alan birinci adım, kısaca kendini yansıtmaya ve iyileştirmeye odaklanıyor. Nasıl mı? Örneğin, romantik ilişkinizde kendinizi sıkışmış hissediyorsanız, gerçekten ne istediğinizi veya gerçekten hak ettiğinizi bilmediğiniz için kafanız karışmış, ruhunuz allak bullak bir hale gelmiş olabilir. Durumu çözmek ve daha sonra ne yapacağınıza dair duygusal olarak zekice bir karar vermek için önce kendi kendinize düşünmek için yer ve zaman açmalısınız. Yargılamadan ilerleyebilmek için günlük tutabilir, meditasyon yapabilir, ben zamanı yaratabilir ya da daha basit formuyla tek başınıza sessizce oturabilirsiniz.

Kendi deneyimleriniz için ne kadar çok yer açarsanız, o kadar çok kendiniz hakkında öz bilgi biriktirirsiniz. Bu nedenle, kendinizi yansıtmak için durakladığınızda, düşüncelerinizin ve duygularınızın akmasına daha rahat izin verebilirsiniz. Bu adımı, günlük rutinlerinize ihtiyaç duyduğunuz sıklıkla ekleyerek işe başlayabilirsiniz.

2. adım: Artılarınızı ve eksilerinizi değerlendirmek için kendinize bakın

İkinci adım, sosyal beceriler, empati, öz kontrol bileşenlerine odaklanarak genel olarak kendini geliştirmeye odaklanıyor. Eylemlerinizin, kararlarınızın, yaptıklarınızın, yapmayı düşündüklerinizin hem sizi hem de çevrenizdekileri nasıl etkileyebileceğini düşünmenizi temele alan bu adım sayesinde yavaşlayarak doğru adımlar planlayabilirsiniz.

Örneğin, tatmin edici olmayan bir işten umutsuzca ayrılmak istiyor ancak başkalarını hayal kırıklığına uğratmaktan veya üzmekten korkuyorsanız, bu adım, durumun genel artılarını ve eksilerini hesaba katmanıza yardımcı olabilir. Yalnızca insanları memnun etmeye odaklanırsanız ya da başkaları için empati kurmadan sadece kendinizi ön planda tutarsanız her iki durumda da sıkıntılarla karşılaşabilirsiniz. Her şeyi artısıyla eksisiyle değerlendirip, geniş bir çerçeveden konuya yaklaşırsanız bu adımda dengeyi kurmayı başarabilirsiniz. Büyük resme odaklandığınızda, daha derin ve objektif düşüneceğinizden duygusal zekanıza yatırım yapabileceksiniz.

3. adım: İdeal kararı bulun

Kararlarınızı her zaman bilinçli bir şekilde aldığınızı söyleyebilir misiniz? Yoksa bazen üzerine yeterince düşünmeden sırf olsun, bitsin diye mi karar alıyorsunuz? İdeal kararı nasıl vereceğinizi öğrenmek zor olabilir. 3. adım, sizin ve çevrenizdekiler için gerçekten doğru olanı bulmanıza odaklanıyor ve tüm bileşenleri kullanarak gelişmeyi hedef alıyor. Arzularınızı anlamanıza ve büyük resimle dengelemenize yardımcı olan ilk iki adımı geçtikten sonra, nihai kararınızın sağlıklı bir öz-yansıtma ve genel farkındalığa dayalı olduğunu bilerek kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz.

Örneğin; aile üyelerinizden biriyle geçinmekte zorlanıyorsanız, öncelikle neye ihtiyacınız olduğunu değerlendirerek 1.adımı geçtikten ve ailedeki diğer kişilerin bu durumdan nasıl etkileneceğini belirledikten sonra 3.adımda ilişkinizi düzenleyecek sağlıklı sınırlar inşa etmeye karar verebilirsiniz.

1-2-3 metodunu uyguladıkça, zamanla daha kontrollü davrandığınızı, kararlarınızı daha kolay almaya başladığınızı ve tepkilerinizi yönetmekte uzmanlaştığınızı hissedeceksiniz. Yaşamınızı etkileyen büyük-küçük kararları en doğru adımları atarak alabilecek, duygusal zekanızı geliştirerek her alanda iyileştiğinizi fark edeceksiniz. Ayrıca, bu yöntem ile kişisel gelişim yolculuğunuza hız kazandırdığınızı da göreceksiniz.

Duygusal zekayı geliştirmeye destek olacak kitapları Kişisel Gelişim Koleksiyonumuzda bulabilir, dilerseniz bu konudaki adımlarınızı iyileştirmek için beğendiklerinizi satın alabilirsiniz.

Kaynak: mindbodygreen

İlginizi çekebilir: Duygusal zeka: Sorun duygularda değil, ifadelerin uygunsuzluğunda

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale