X

Duygusal zekanızı geliştirmeniz gerektiğini nasıl anlarsınız?

Birçok insan kendisinde veya yakınlarındaki duygusal zeka yoksunluğundan şikayet ederken, bu konuda adım atanların sayısı çok az. İşte asıl sorun da bu; birçok insanın kendini en çok geliştirmek istediği konu, aslında en az farkında olduğu konu!

Yönetici koçluğu ve danışmanlık yapan Muriel Maignan Wilkins, Harvard Business Review için yazdığı makalesinde de bu konuya değiniyor. Uplifers olarak Wilkins’in yazısının bazı bölümlerini sizin için derledik:

Koçluk hizmeti verdiğim müşterilerimden biri olan Take Craig (tabii ki gerçek ismi değil) şirketi için muazzam bir ekonomik potansiyel ortaya koymuştu. Çalışma arkadaşlarına sorduğumuzda ise, Craig’i şu cümlelerle anlattılar:

“Züccaciye dükkanına girmiş bir fil gibi”
“İstediğini yaptırmak için her yolu dener”
“Bastığı yerleri ezip geçer”

Bu cümlelerden de anlaşılacağı üzere, Craig’in yönetme biçimi sürdürülebilir bir yaklaşım değildi çünkü etrafındakileri motive etmekten, onların ilgisini çekip yeteneklerini ortaya çıkarmaktan çok uzaktı. Dikkatsizlikleri yüzünden etrafındakileri sık sık kırıyordu. Patronu bile Craig’in sabırsızlığından ve agresif tavırlarından bahsediyordu. Craig’le bunları paylaştığımda, şaşırmış ve benim yanlış anladığıma kendini ikna etmişti. Duygusal zekanın köşe taşları olan empati ve kişisel farkındalık onda yoktu.

Birçok insan kendisinde veya yakınlarındaki duygusal zeka yoksunluğundan şikayet ederken, bu konuda adım atanların sayısı çok az.


Duygusal zekanızı geliştirmeniz gerekip gerekmediğini, şu ipuçlarına bakarak anlayabilirsiniz:

– Başkalarının meseleyi anlamadığını düşünüyorsanız ve bu durum sizi sabırsız, öfkeli bir insana dönüştürüyorsa,
Başkalarının sizin yaptığınız esprilere alındığını görünce şaşırıyorsanız ve onların aşırı tepki verdiklerini düşünüyorsanız,
İş yerinde sevilen biri olmanın çok daha gerekli olmadığını düşünüyorsanız,
– Öne sürdüğünüz iddiaları sonuna kadar savunuyorsanız,
– Kendinize dair büyük beklentileri başkalarından da bekliyorsanız,
– Başkalarının sürekli sizi veya ekibinizi suçladığını düşünüyorsanız,
– İnsanların düşüncelerini ve hissettiklerini tahmin etmeniz beklendiğinde sinirleniyorsanız,

Tüm bunlara yanıtınız “evet” ise ne yapmanız gerekiyor? İşte duygusal zekanızı yükseltmek için 4 stratejik adım:

1. Geri bildirim alın

Anlamadığınız bir problemi çözemezsiniz. Duygusal zekanın en kritik noktası, kişisel farkındalıktır. Bu bir anlamda o anki davranışların farkında olma yeteneğidir. Ne yaptığınız veya neleri yapmadığınızla ilgili farkındalığınızı artırmak için illa ki 360 derecelik bir değerlendirmeye gerek yok, birkaç kişiye gözlemlerini sormanız da yeterli olabilir. Geri bildirim aldığınızda ise davranışlarınız için gerekçeler üretmeye çalışmayın, bu amacınızı baltalamaktan başka bir işe yaramaz. Onun yerine geri bildirimleri dinleyin, anlamaya çalışın ve sahiplenin. Craig başkalarının kendisi hakkındaki düşüncelerini duyduğunda hemen savunma konumuna geçmişti. Bu geri bildirimleri kabul ettiğinde ise sahiplenmeye başlamış ve kendini değiştirmeye karar vermişti.

İki önemli durdurma düğmesi var; bunlardan birinde kendinizi dinlemeyi durdurabilirsiniz, diğerinde ise başkalarını dinlemeyi durdurabilirsiniz.


2. Niyet ve etki arasındaki boşluğu unutmayın

Duygusal zekası zayıf olanlar bazen sözlerinin ve davranışlarının olumsuz etkilerini hafife alırlar. Söylemek istedikleriyle başkalarının duydukları arasındaki farkı inkar ederler. Ne anlatmak istediğinizi bir kenara bırakın ve sözlerinizin başkalarını nasıl etkileyeceğini ve sizin onların nasıl etkilenmesini istediğinizi düşünün. Bir konuşmaya başlamadan önce “Nasıl bir etki yaratmak istiyorum? Toplantının sonunda insanların ne düşünmesini istiyorum? Vermek istediğim mesajı nasıl bir çerçeveye oturtmalıyım” sorularını sorun.

3. Durdurma düğmesine basın

Yüksek duygusal zekaya sahip olmak, durumlar karşısında ani reflekslerle yanıt vermek değil nasıl yanıt vereceğinizi tercih edebilmektir. İki önemli durdurma düğmesi var; bunlardan birinde kendinizi dinlemeyi durdurabilirsiniz. Sabırsız ve öfkeli olduğunu konuşmalarda, kendinizi durdurun. bazen de başkalarını dinlemeyi durdurabilirsiniz. Dinlemek, karşınızdakinin anlaşıldığını hissetmesini sağlamaktır ancak hiçbir şey söylememek değildir.

4. Hem kendinizi hem karşı tarafı düşünün

Duygusal zekanın kilit öneme sahip unsurlarından biri de empatidir. İnsanlar genellikle empati duygusunu geliştirmek için “Kendini başkasının yerine koy” cümlesini kurar. Ancak bunu yaparken kendinizi nasıl hissettiğinizi unutmayın. Hem kendinizi hem de karşınızdakini anlamanız gerekir.

Tüm bunların ötesinde, duygusal zekanın geliştirilmesi dirayet, bağlılık, disiplin ve değerlerine saygılı olmayı gerektiriyor. Zaman ve deneyim sayesinde gösterdiğiniz çabanın karşılığını alabilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Duygusal zeka iş başarınızın tahmincisi

Duygusal zekânızın yüksek olduğuna dair 15 işaret

Yoga ile sağ ve sol beyin dengesi: Duygusal zeka ile kariyerinizde farklılaşın

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale