X

Duygusal zeka, empatinin en iyi hali: Karşında gördüğün sende olmasın?

Daha çok yeni… 1990’larda Prof. Peter Salovey ve John D. Mayer, Yale Üniversitesindeki araştırmalarında bu kuramı oluşturdular: Duygusal zeka (EQ). 2000’lerde iş dünyasına girdi ve günümüzde liderlikte IQ’dan daha bile kıdemli bir hal aldı EQ. Harvard Business Review’ın son basımı da Duygusal Zeka (EQ) üzerine. Enteresan ve oldukça uygulanabilir bilgiler vermiş kitap. Geçen ay New York’tan dönerken bir çırpıda bitiriverdim kitabı. Ardından da Daniel Goleman’ın başlık üzerine kitabını.

En kısa tanımlaması ile duygusal zeka, en kısa hali ile; kişinin hem kendi hem de başkalarına ait duyguları anlayabilmesi olarak tanımlayabiliriz. Aynı zamanda bu tanımlanan duyguların yönlendirebilmesi. Empati kurabilmek duygusal zekanın 5 yeteneğinden en önemlisi. Empati kurabilmek de bir insanın, kendini karşısındakinin yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlama çabasıdır. Takdir edersiniz ki insanoğlunun iyi, çözüm, başarı ve mutluluk doğuran iletişimi için hem kişisel hem de iş hayatımızın olmazsa olmazı artık duygusal zeka.

Koç ve mentorların olmazsa olmazı: Empati kurabilme yeteneği

Başarılı liderlerin, koç ve mentorların ortak yetkinlik noktası empati kurabilme yetenekleri. Bu yetenek ile iletişimde bulundukları kişiye en etkin şekilde nasıl geri bildirimde bulunacaklarını ve karşılarındaki kişiyi ulaşılmak istenen hedefe doğru nasıl güdüleyebileceklerinin stratejisini kurabiliyorlar. Ne zaman destek için itekleyeceklerini, ne zaman duracaklarını empati kurma yeteneklerindeki ustalık seviyesine göre belirleyebiliyorlar. Peki ama bunu yapabilen insanlar “üstün insanlar” mı? Doğuştan duygusal zeka ustalığı ile mi geliyorlar dünyaya, yoksa bu yetenek öğrenilebilir, geliştirilebilinir mi?

Duygusal zeka geliştirilebilinir mi? Empati kurma öğrenilebilir mi?

Bir güzel ve bir güzel haberim daha var ama ikincisinin uygulanması ilki kadar kolay değil. İlki güzel haber: Evet, analitik zekanın geliştirilebildiği gibi duygusal zeka da geliştirilebilir. Bunun ilk adımı da empati kurabilme yeteneğinin birey tarafından öğrenilmesi. 1990’lara kadar analitik zeka ile yönetilmiş olan insan düşünce, duygu ve davranışlarına, duygusal zekayı da katabilmek kitaplardan okunduğu kadar basit değil, duygusal zekayı ve dolayısı ile empati kurabilme yeteneğini “deneyimle” geliştiriyor. Ve oldukça detaylı bir “öz analiz” gerekiyor, aynı zamanda ego yönetimi.

Duygusal zeka gelişimi için 5 adım:

  1. Elinde fiziksel kanıt yoksa yorumlama, yargılama: Beynin işlevlerinden biridir, karşılaştığı her şeyi analiz eder, geçmiş deneyim ile benzerlik/farklılık bulur, geneller ve yorumlar. Sonra da bizi yaptığımız yorumların mutlak gerçeklik olduğuna inandırır ve böylece bir yargıya varırız. Oysaki karşımızdaki kişiyi yargısızca anlayabilmemiz için bildiğimiz tüm yorumları unutmalıyız. Gerçeklik baktığın yere göre değişir.
  2. Duygusal hakimiyet – Stresini, duygularını yönet: “Öfke ile kalkan zararla oturur.” Eminim defalarca kendinize keşke öfkeliyken o şeyleri söylemeseydim derken bulmuşsunuzdur kendinizi. İyi ama bu bir anda üzerimize çöken bu duygular nasıl kontrol altına alınır ve istediğimiz doğrultuda yönlendirilir? Öncelikle duygularınızı tanımlayabiliyor olmalısınız. Yale üniversitesinin geliştirdiği bir aplikasyon var: Mood Meter tavsiye ederim. Duygusal farkındalık ve zeka gelişimi için oldukça faydalı.
  3. Düşünce ve duygularını doğru ifade et: Fark ettiğin duyguları karşındakine yansıtmak yerine duygu ve düşüncelerini ifade et. Örnek: “Yaptığın bu davranış bende …. duygusunu uyandırıyor.” “Sen bu şekilde konuştuğunda ve elini özellikle de işaret parmağını bana doğru salladığında ben …. hissediyorum ve bu ….. şekilde düşünmeme sebep oluyor.”
  4. Zor kişiler karşısında soğukkanlı olabilmek: Sen duygusal zekanı geliştirdin diye herkesin bu çalışmayı yaptığını öngörme. Sen duygularını kontrol ettikçe ve düzgün iletişim kurabildiğin için dahi sinirlenebilecek ve kendini yetersiz hissedecek insanlar olacaktır. Bir nevi senin duygusal hakimiyetini savaşa çevirip, zayıf noktalarına basacak kişilerde. Kendini karşındakinin yerine koymayı dene, o seni zorladıkça “Şimdi duygusal zekamı ve hakimiyetimi daha da güçlendirebilmek için muhteşem bir fırsat. Daha önce 20 kg ağırlık kaldırabiliyordum, bu durumu da yönetebilirsem artık 40kg kaldırabiliyor olacağım” de ve duygusal hakimiyet kasını güçlendir.
  5. Bırakmayı ve uzaklaşabilmeyi öğren: Elinden, zekandan geleni yaptın ama baktın ki durumu kazan-kazana dönüştüremiyorsun belki de doğru zaman değildir, belki de karşındakine iletmek istediğin mesajı iletecek kişi sen değilsindir. Bırakmak ve uzaklaşmak da bir çözüm olabilir.

Empatinin en iyi hali: Karşında gördüğün, sende olmasın?

Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş.

Bu durumu konuşmak için aile doktoruna danışmış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş. “Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla.

O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Cevap yok.

Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Yine cevap yok.

Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş. “Hayatım bu akşam yemekte ne var?” Hala cevap yok.

Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış “Hayatım bu akşam yemekte ne var?

Yine cevap alamamış.

Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş.

Hayatım bu akşam yemekte ne var?

Kadın cevap vermiş: Hayatım beşinci kez söylüyorum, tavuuuuuuk.

Herkes sorunu başkalarında ararsa, çözümü nasıl bulacağız?

 

İlginizi çekebilir: Yaşam koçlarının bahsedip durduğu, 3 adımda “ayna” olmak nedir?

Muse Yeliz Rüzgar: İzmir doğumlu ve uluslararası tanınırlığı olan Yeliz Rüzgar, Bütünsel Yaşam Koçu ve Enerji terapistidir. Yurt dışı ve yurt içinde ortağı olduğu koçluk ve danışmanlık şirketleri aracılığıyla bireysel olduğu kadar kurumlara da inovasyon, yeni ürünlerin Türkiye' ye ithalatı, motivasyon, satış arttırma, iş-özel yaşam dengesi üzerine danışmanlık vermektedir. 2005 yılından beri Anthony Robbins eğitimlerine katılımının ardından tüm etkinliklerinde gönüllü asistanlık yapmış, Los Angeles ve Türkiye'de "Power Groups" oluşumlarını yönetmiş bir Anthony Robbins lideridir. Yeliz, 13 yaşında ilk ilgi duymaya başladığı bilim ve ruhsal alanların birleştiği konular üzerine, Dünya çapında tanınan Dr. Bernie Siegel, Dr. Bruce Lipton, Dr. David Katz, EFT tekniğini bulan Dr. Craig, NLP tekniğinin kurucu Dr. Richard Bandler, NLP ‘de ‘Time Line – Zaman Çizgisi’ tekniğinin yaratıcısı Tad James gibi isimler ile birlikte kongre ve festivallerde konuk konuşmacı olmuş, ‘Holistik Yaşam’ ile ilgili sunumlar yapmıştır. Halen Sedona Üniversitesinde bu alanda doktora çalışmalarına devam etmektedir. Yeliz, UCLA ve North Carolina Üniversitelerinde psikolojik araştırmalarda da kullanılan AuraVS isimli bio-feedback aracılığı ile yaptığı seanslar ile Dünya çapında binlerce kişinin yaşamlarını dönüştürmeleri, ilişkilerini geliştirmeleri ve yaşam amaçlarına bağlanmalarına yardım etti. Yeliz Los Angeles ve İstanbul ‘da yaşamaktadır. Hayat mottosu: ¨İmkansız diye bir şey yoktur, İste, planla, harekete geç, inan ve sabırlı ol.¨

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale