X

Yok saymak çözüm değildir: Duygular yaşanmalı ve serbest bırakılmalı

Duygularımızı yok saymaya çalışarak özümüzden uzaklaşıyor ve kendimizi hasta etmeye başlıyoruz. Şimdi elimizde kişisel gelişim denen harika bir araç var. Kiminle karşılaşsam herkes nefes ve yaşam koçu olmuş. Peki bu insanlar birilerinin hayatını güzelleştirmeye çalışıyor da kendi duygularının, düşüncelerinin, sorumluluklarının, yaşadıklarının, aradıklarının içinden geçebiliyorlar mı acaba? Spiritüel yaşama adım attığım andan beri sürekli kendimi, diğerlerini, düşüncelerimi, duygularımı ve hayatımı değiştirmeye çalıştım. Gerçek çözümü, sevgiyi, huzuru, bilgeliği, tamlığı hep dışarıda bir yerlerde aradım. Sürekli duyduğum kelimeler ise “Olumlu düşün, sürekli gülümse, her şeye evet de, affet, geçmişi temizle, olumlu şeyler yap, geçmiş kalıplarınla, limitlerinle hareket etme, pozitif yanlarını kucakla, negatif yanlarını değiştir, güzel şeyler söyle, yumuşak ol, dürüst ol, düşünmeden konuşma, öfkeni kontrol et, olumlama yap, pozitif ol…

Her şey benim yansımamsa, bu bana ne gösteriyor? Hoşlanmadığım bir durumla karşılaştığımda ise bu benim yansımam diyerek hep kendimi suçladım. Ben hayatla ve kendimle barışmaya çalıştıkça sanki daha çok savaşıyordum her şeyle. Ben düşüncelerimi, duygularımı, kendimi değiştirmeye çalıştıkça sanki daha çok debeleniyordum. Değişmem lazım, düşüncelerimi değiştirmem lazım, duygularımı pozitife çevirmem lazım. Bu benim niye başıma geldi, fark etmem lazım. Bu bana ne gösteriyor çözmem lazım. Lazım, lazım, lazım… Ben, düşüncelerimi ve duygularımı ittikçe, onları yok saydıkça, yalandan affettiklerim, barışmış gibi yaptığım her şey, tüm duygularım çoğalarak geri geldi. Yaşamak istemediğim her bir olay, burnumun dibinde bitti. Ne zamana kadar? KENDİMİ ÖZGÜRCE YAŞAYANA KADAR, DUYGULARIMIN İÇİNE DALIP ONLARI ÖZGÜR BIRAKANA KADAR…

Evet, sınava çok yakın bir zaman kaldı. Herkes bir endişe, korku ve panik halinde dolaşıyor ama neden bu endişe desem kimse cevap veremez sanırım. Çünkü kimse derine inmeye cesaret edemiyor. Kaç öğrenci bu sınav heyecanı ve stresi yüzünden bildiği soruları cevaplayamıyor, nefes almakta güçlük çekiyor? Zamanı yetiştiremiyor. Çünkü kafasındaki tek soru “Ya başaramazsam?

Geçen gün yeğenime bir nefes seansı yaptım. Öncesinde de konuştuk tabii ki. Özetle diyaloğu size aktarıyorum. 

Ne istiyorsun?

Anadolu lisesine girmek istiyorum.

Şu anda hangi duygudasın?

Korkuyorum.

Seni korkutan düşünce ne?

Ya emeklerim boşa giderse.

Sence emeklerin boşa gider mi? Orayı kazanamadın diyelim. Birçok şey öğreniyorsun bunları hayatında ya da kazandığın okulda kullanmayacağını mı düşünüyorsun?

Hayır aslında.

Başka korkutan düşüncen var mı?

Annem üzülürse.

Her anne önce evladının mutlu olmasını ister. Annen ancak sen üzüldüğün için üzülebilir. Her seçim yeni bir olasılık getirir. Başka bir lise sana yepyeni olasılıklar ve fırsatlar açabilir. Hayallerine ulaşmanda hiçbir şey engel olamaz. Sen net ve kararlı olduğunda sana tüm kapılar sana sonuna kadar açılacaktır. Yeter ki vazgeçme.

Şimdi enerjini yükselt. Gevşe ve rahatla. Korkulacak bir şey yok gördüğün gibi. Endişeye baktığında kaybolur. Onu yok etmeye çalışma. İtme. Aksine içine dal. Seni endişeye sokan düşüncelerine bak ve onları özgür bırak.

Enerjini nereye akıtırsan orayı büyütürsün. Endişeyi yok saymaya çalışırken tam tersine daha çok o endişeye anlam yüklüyor ve onu çok büyütüyorsun.

Şimdi yetişkinler için yazıyorum bu cümleleri. Duygular gelip geçicidir. Sen onlara tutunmadıkça gelip geçerler. Duygular geçmiş deneyimlerden gelir. Adı üzerinde geçmiş deneyim. Ne öğrendiğine bak. Duyguya tutunma.

Amaç duyguları bastırmak yok saymak değil, acıya ve ya endişeye tutunmak değil gelip gitmesine izin vermektir.

Şu anda hangi duygudasın?

Buna neden olan düşüncen ne?

Sana bu duygu ne göstermeye çalışıyor?

Sen duyguların değilsin unutma. Sen güneşsin duygular ise bir bulut. Bulut güneşi kapatır ama onu yok etmez. Sen güneşsin unutma.

 O zaman parla, ışık ol ve ışığını yansıt.

Sınava girmeden önce minik nefes egzersizi

Sınava girmeden önce derin bir nefes al. Sağ burun deliğini kapat soldan nefes al. Sol burun deliğini kapat sağdan nefes al. Sağ burun deliğini kapat soldan nefes ver. En az 10 defa. Sonrasında ise sağ burun deliğini kapat soldan nefes al. Sol burun deliğini kapat sağdan nefes ver. En az 10 defa.

Bu egzersizin faydaları
  • Stres düzeyini azaltır. Mutluluk seviyesini arttırır.
  • Duyguları dengeler.
  • Sağ ve sol beyni dengelediği için hafızayı ve odaklanmayı güçlendirir.
  • Nefesi açarak algıyı artırır, hücreleri besler.

Nefes sonrasında dua et. “Allah’ım bana tüm bildiklerimi hatırlat ve zihnimi aç. Başarılı olabilmem için bana rehber ol. Teşekkürler.” En az 3 kez tekrarla.

Sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum.

 

İlginizi çekebilir: Özünüze giden yolda farkındalıklarla özgürleşmek: Uy’an ana’uy

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale