X

Dr. Kim Foster’dan hayatınızı düzene sokmak için uygulayabileceğiniz kurallar

Dr. Kim Foster, bir doktor, wellness uzmanı ve sağlıklı yaşam koçu olup kadınların iyi yaşama sanatında ustalaşmalarına yardımcı oluyor. Uzun bir süre boyunca geleneksel sağlık sisteminin sınırlamalarını deneyimlemiş olan Foster, günümüzde wellness sektörünün en popüler isimleri arasında yer alarak kendi kuruluşu olan The Wellness Coach Academy’de sağlıklı yaşam üzerine kurulu, sertifikalı eğitimler sunuyor. Aynı zamanda, Foster’ın 100 bin aboneli YouTube kanalında da düzenli olarak iyi hissetme hali ve sağlıklı yaşamı konu edinen videolar paylaştığını belirtmeliyiz. Bu yazımızda, sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmek isteyenlere rehberlik eden Dr. Kim Foster’ın düzenli bir hayata sahip olmak için uygulanması gerektiğini vurguladığı altın kuralları sizlerle paylaşıyoruz.

Kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanın

Dr. Kim Foster’a göre, düzenli bir hayat yaşayabilmeniz için ilk olarak kontrol edemeyeceğiniz şeyler hakkında endişelenmeye son vermelisiniz. Herkesin hayatı zorlu dönemlere ev sahipliği yapıyor ve bu zorlu dönemlerde her zaman kontrolümüz altında olan durumlarla karşılaşmıyoruz. Bu durumları sürekli düşündüğümüz zaman da deneyimlemekte olduğumuz zorlu dönemi çok daha içinden çıkılmaz bir hale dönüştürüyoruz.

Bunalmışlığı ve çaresizliği arkanızda bırakmak adına hayatınız boyunca sadece kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanmalısınız. Bunu gerçekleştirmek için de herhangi bir zorlukla karşılaştığınız zaman kendinize ‘’Şu anda kontrolüm dahilinde olan şeyler neler?’’ ve ‘’Bu zor durumu çözüme kavuşturmak için aktif olarak ne yapabilirim?’’ sorularını sormayı alışkanlık haline getirebilirsiniz. Ayrıca, başkalarının hakkınızdaki düşüncelerini de kontrol edemeyeceğinizi sık sık kendinize hatırlatmalısınız. Bu sayede, daha az kaygı içeren bir yaşam tarzı geliştirerek daha fazla kontrol sahibi olabilirsiniz.

%1 kuralıyla küçük adımlar atın

Dr. Kim Foster, hayatımızda herhangi bir şey ters gittiği zaman kapıldığımız paniğe ve her şeyi aynı anda düzeltme çabamıza odaklanarak %1 kuralını açıklıyor. Bu kural, yaşam tarzını değiştirme hedefi doğrultusunda hemen büyük değişiklikler yapmak yerine her gün küçük iyileştirmelere imza atılması gerektiğini vurguluyor. Anlık yapılan büyük değişiklikler stres seviyesini yükselttiği ve tükenmişliğe yol açabildiği için %1 kuralıyla küçük adımlar atmaya özen göstermelisiniz.

Küçük kazanımları kısa sürede büyük sonuçlara dönüştürmeye yardımcı olan %1 kuralı, tutarlı ilerlemeleri somutlaştırarak öz güveni artırıyor. Peki, bu kuralı nasıl mı uygulayabilirsiniz? İlk önce, hayatınızda değişiklik yapmayı istediğiniz bir alanı seçmelisiniz. Daha sonra, bu alanda her gün için %1 oranında gelişmeye yönelik küçük ve uygulanabilir bir adım belirlemelisiniz. Örneğin, evde yoga yapmak istiyorsanız ilk gün 5 dakikalık bir pratikle yola çıkabilirsiniz. İlerleyen günlerde ise uygun bir şekilde bu pratiğin süresini artırabilirsiniz. Yogaya başladığınız ilk günden birkaç hafta sonra her gün 30 dakikalık yoga pratiği uyguladığınızı fark edebilirsiniz.

İki dakikadan az süren işleri geciktirmeden tamamlayın

Dr. Kim Foster’ın bir diğer önerisi ise iki dakika kuralını günlük hayata entegre etmek. Bu kural, başta erteleme alışkanlığı olan insanlar olmak üzere herkese hitap ediyor. İki dakika kuralına göre, bir iş iki dakikadan az sürüyorsa o işi hemen yapmak gerekiyor.

İki dakika kuralıyla küçük görevlerin büyük işleri bunaltıcı bir karmaşaya dönüştürmesini engelleyebilirsiniz. Bu kuralı benimsemek adına kısa süreli görevleri geciktirmeden halledebilirsiniz. Örneğin, yemeğinizi bitirdikten hemen sonra bulaşıklarınızı makineye dizebilirsiniz veya kurutma makinesinden çıkan kıyafetlerinizi hemen dolabınıza yerleştirebilirsiniz. Bu kuralı uygulamaya başlayacağınız ilk hafta kendinize olabildiğince çok iki dakikalık iş yapma konusunda meydan okuyabilirsiniz. Bu meydan okuma sonucunda açığa çıkan başarı duygusuyla benliğinizi manevi bir şekilde destekleyebilirsiniz. Ayrıca, bu kuralı günlük bir rutine dönüştürerek büyük görevlere odaklanmak için gerekli olan zihinsel alanı temizleyebilirsiniz.

‘’Yeter’’ anlayışına sıkı sıkı sarılın

Günümüzün modern toplumları, bizlere her zaman her şeyin daha fazlası için çabalamamız gerektiğini öğretiyor. Örneğin, her zaman daha çok para kazanmalıyız ve daha çok eşyaya sahip olmalıyız. Dr. Kim Foster ise tatminsizliğe ve tükenmişliğe yol açan bu öğretiye tamamen karşı çıkarak ‘’yeter’’ anlayışını öne sürüyor.

Foster, sahip olmadığımız şeylere ne kadar çok odaklanırsak hayatımızdaki nimetleri o kadar az fark edeceğimizi vurguluyor. Foster’a göre, ‘’daha fazla’’ anlayışından ‘’yeter’’ yaklaşımına geçiş yapmamız gerekiyor. Bu geçiş, hayallerden vazgeçmekten ziyade halihazırda sahip olduklarımız için minnet duymayı ve bu minnetle gelişen huzur ve memnuniyetle hedeflerimize doğru ilerlememizi kapsıyor. Bu geçişe dahil olmak için her gün minnet duyduğunuz üç şeyi yazabilirsiniz. Ayrıca, hayatınızın her alanında sizin için ‘’yeterli’’nin ne anlama geldiğini tanımlamalısınız; bu tanımlama için ‘’Memnun ve tatmin olmak için ihtiyacım olan minimum şey nedir?’’ sorusunu cevaplandırabilirsiniz. Bunlarla birlikte, her zaman mükemmellik yerine ilerlemeye odaklanmalısınız ve her küçük zaferinizi kutlamaya özen göstermelisiniz. Aynı zamanda, karşılaştığınız her zorluktan da ders çıkarmalısınız.

Haftalık mikro hedefler belirleyin

Dr. Kim Foster’ın bir diğer önerisi de büyük hedefleri çok sayıda küçük hedefe bölmek. Hedef belirlemek motivasyonu yükseltse de çok büyük hedefler başlanması gereken noktanın tespitini zorlaştırıyor. Bu nedenle, ulaşılmak istenen hedefin küçük parçalara ayrılması ve her parçanın da haftalara yayılması büyük bir rol oynuyor.

Foster, haftalık mikro hedef kuralını kişisel bir deneyimiyle açıklıyor; Foster, kitabını yazmaya ilk başladığı zaman tüm kitabı bitirmek gibi büyük bir hedefe odaklanmak yerine haftada bir bölüm yazma hedefini belirlediğini vurguluyor. Başarılı wellness uzmanı, bu hedefin hem küçük hem de uygulanabilir olduğu için birkaç ay içinde kitabının ilk taslağını bitirmesini sağladığını belirtiyor. Sizler de Foster gibi başlamak istediğiniz büyük bir proje için mikro hedefler belirleyerek yola çıkabilirsiniz. Bu süreçte küçük hedeflerinizi her zaman gözünüzün önünde olan bir yere not edebilirsiniz ve her hedefi tamamladıktan sonra ilerlemenizi kutlayabilirsiniz.

Kaynak: https://drkimfoster.com/5-habits-to-get-your-life-together-fast/

İlginizi çekebilir: Daha dengeli ve huzurlu bir yaşam sürmek için 8 hayat dersi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale