X

Dr. Gabor Mate’ye göre ergenlik çağında bağımlılığın nedenleri

Pek çoğumuz günlük hayatımızda bir şeylere karşı duygusal mücadele vererek acı, üzüntü, sıkıntı gibi olumsuz duygular yaşayabiliriz. Hele bir de bu olumsuz duygular, geçmişteki yaralardan, travmalardan beslenecek bir yol buluyorsa daha da çekilmez bir hal alabilir. İçine girdiğimiz zorlayıcı süreç de bizi doğamız gereği kaçmaya ya da rahatlatıcı bir şeyler bulmaya itebilir. Bu kaçış ya da rahatlama yolları kimileri için daha masum sayılabilecek ve kısa süreli sürerken; kimileri için çok uzun süreli ve ciddi sonuçlar doğurucu şekilde bağımlılığa dönüşebilir. Son zamanların en popüler konuşmacılarından biri olan Psikolog Gabor Mate, bağımlılık konusuna farklı bir açıdan yaklaşmakta ve daha geniş bir pencereden bağımlılık konusunu ele almakta…

Uzun yıllar madde bağımlıları ile çalışan ve bu konuda 25 dile çevrilen ‘In The Realm of Hungry Ghosts: Close Encounters With Addiction‘ kitabının yazarı Dr. Mate’ye göre ‘bağımlılık’ kelimesinin geçtiği bir yerde akıllara ilk olarak ‘madde bağımlılığı’ gelmekte ve diğer konular göz ardı edilebilmekte. Ancak, bağımlılık söz konusu olduğunda bunu sadece madde ile sınırlandırmak, bağımlılığın anlaşılmasını zorlaştırabilir. Altında birçok sebep barındırabilen ve televizyondan cinsel ilişkiye, yemek yemekten oyun oynamaya, içkiden kumara, sigaradan internete çeşitlilik gösterebilen bağımlılık türleri, özellikle ergenlerde ne yazık ki ciddi oranlarda görülebilmekte. Modern çağın getirdiği kolaylıkları deneyimleyen gençler, bir yandan da zorlukları ile mücadele ederken yaşadıkları sıkıntılı süreçleri atlatmak için bir şeylere bağımlı hale gelebilirler. Ne yazık ki, alkol ve uyuşturucu da bu bağımlılıkların en tehlikeli türleri olarak karşımıza çıkmakta. Çeşitli faktörler bu tür bağımlılıkların baş göstermesine neden olabilir.

İstismar, taciz, çocukluk travmaları

Fiziksel, duygusal veya cinsel istismara uğramış çocuklar, acılarından, travmalarından kaçmanın; onlara karşı hissizleşmenin bir yolu olarak ergenlik çağlarında bağımlılığa sığınabilirler. Birçoğu, maddelerin etkisindeyken dertlerini, sıkıntılarını unutabileceklerini düşündükleri için travmatik acılarını silmenin bir yolu olarak bağımlı olabilirler. Mate’e göre, acının kaynağı, çocuklukta bulunur ve çocuklukta yaşanan bir travma, herhangi bir bağımlılığın şablonudur.

Çocuklar, istismar, cinsel sömürü, ebeveynlerin ölümü gibi trajik kayıplar, evde şiddet ve benzeri korkunç deneyimlere ne kadar çok katlanmak zorunda kalırlarsa ileriki yaşlarında bağımlılık riskleri de o kadar artar. Gabor Mate’e göre, travma geçiren tüm insanlar bağımlı hale gelmez; ama bağımlılıkları olan insanların bir şekilde travma geçmişi vardır.

Stres, başarısızlık

Gabor Mate’e göre, bağımlılık ne bir seçim ne bir hastalıktır; insanın umutsuzca bir sorunu çözmek için sığındığı bir yoldur. Stres, başarısızlık, acı, sıkıntı, iletişim sorunları gibi olumsuzlukları çözmek için başvurulan boş bir girişimdir. Bu nedenle bağımlılık konusundaki mantrasını şu şekilde özetler: “Soru neden bağımlılık değil, neden acıdır.”

Gençlik yılları oldukça stresli olabilir ve birçok çocuk bununla başa çıkmakta zorlanır. İzole, yalnız, depresif hissedebilirler veya kimseyle konuşmak istemeyebilirler. Çocuklar, ilkokuldan ayrılıp ortaokula, liseye başladıklarında, bildikleri dünya büyük oranda değişir. Birçoğu yepyeni bir arkadaş grubuyla tanışır, çoğunluğa uyum sağlamak için kendilerini baskı altında hissedebilir. Üstelik vücutlarında meydana gelen değişimler de onlar için bu geçiş sürecini daha da zorlayıcı hale getirebilir. Diğer yandan, zayıf sosyal beceriler, ebeveynlerle kurulan sağlıksız iletişim gibi olumsuzluklar da düşünüldüğünde akademik hayatta başarılı bir şekilde ilerlemeleri iyice zorlaşabilir. Karşılaştıkları başarısızlıklar da onları farklı arayışlara girmeye teşvik ederek risk altına sokabilir. Bu nedenle, ergenlik yılları genellikle uyuşturucu ve alkol gibi maddelerle tanışmanın onlara cazip geleceği zamanlar olarak tanımlanabilir.

Kabul, sevgi, arkadaş baskısı

Sevilme ve kabul edilme arzusu, gençlerin yaşamları boyunca yaptıkları birçok eylemi yönlendirebilir. Hem ev hem de okul ortamları, bir gencin uyuşturucu ve alkole maruz kalması; bunlara nasıl tepki vereceğini seçmesi konusunda oldukça önemli faktörler. Evde, alkol veya uyuşturucu kullanan ebeveynlerin veya daha büyük aile üyelerinin varlığı, gençlerin bu tür maddelere bağımlılık riskini artırır.

Okulda veya arkadaşlarıyla birlikteyken, akran grupları aracılığıyla uyuşturucu ve alkole maruz kalan gençlerin bu maddeleri deneme ve kullanma olasılıkları daha yüksek olabilir. Yakın çevresinden reddedilmemek için genç yaştaki bireyler, kendilerine bu maddeler sunulduğunda kullanmaktan çekinmeyebilirler. Çünkü, aksi halde onlara hayır dediklerinde dışlanacaklarını ya da gülünç duruma düşeceklerini düşünebilirler. Arkadaş gruplarının yanı sıra ne yazık ki, bazı çocuklar kendi sorunları olan ebeveynleri tarafından da belirli maddeleri denemeye teşvik edilebilmekte.

Ruh sağlığı sorunları

Birçok genç, ergenlik döneminde zihinsel sağlık sorunlarının belirtilerini yaşamaya başlar; bunlardan bazıları alkol veya uyuşturucuların etkili bir baş etme mekanizması sunduğunu düşünür. Depresyondan, düşük benlik saygısından, özsevgi ve özşefkat eksikliğinden muzdarip olanlar, belirli maddelerin etkisi altında olduklarında genellikle daha kendinden emin ve mutlu hissederler.

Ne yazık ki, bu mutluluk duyguları kısa ömürlüdür ve bağımlılık geliştiren birçok kişi daha fazla zihinsel sağlık sorunu geliştirmeye devam eder. Psikolojik dayanıklılık, özellikle ergenlik yıllarında iyi oluş halini etkileyen önemli bir kişilik özelliğidir. Üzücü bir şekilde, güçlü bir psikolojiye sahip olmayan, değişimlerden, olumsuzluklardan ve çevreden hızlı etkilenen, bunun sonucunda ruh sağlığı sorunları geliştiren gençler de çözümü maddelere bağlanmakta bulabilirler. Dr. Mate’e göre aile içi sorunlar, toplum düzeni gibi faktörler de mental sağlığı tehdit ederek çocuklukta ya da ilerleyen yaşlarda ruh sağlığı sorunlarının oluşmasına etki edebilir. Bu nedenle Mate, ihtiyaç duyulan şeyin bağımlılığın ailedeki, toplumdaki, yaşamdaki kaynaklarını bularak nasıl ortaya çıktığını bulmak olduğunu savunur.

Dilerseniz başarılı konuşmacı Dr. Gabor Mate’in bağımlılık üzerine yaptığı TedTalks konuşmasını da dinleyerek bakış açınızı genişletebilirsiniz. Bu konuda ebeveynlere çok iş düştüğünü de belirtmek gerek. Çocuklarına kendilerini geliştirmeyi, kontrol etmeyi öğretmelerinin yanı sıra onlara sevgi, şefkat dolu, koruyucu bir aile ortamı sunmanın bağımlılıkları önlemedeki etkisi çok büyük. İlerleyen aşamalarda ise profesyonel bir destek alınması, rehabilitasyon merkezlerinin değerlendirilmesi ve mutlaka bir uzmanla bu sorunun üstesinden gelinmesi için işbirliği yapılması şart.

Kaynak: drgabormate, uk-rehab

İlginizi çekebilir: Koşulsuz sevgiyi ailece deneyimleyebileceğiniz birkaç aktivite

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale