X

Dönüşüm yolculuğunu birlikte yaşayalım: Bütüncül tedavinin getirdiği farkındalıklar

Hayatımızda bazı dönemler var ki, o dönem öncesindeki biz ile o dönem sonrasındaki biz arasında birçok fark bulunuyor. Bu farklardan kastettiğim fiziksel değil de, daha çok bakış açısı, düşünce yapısı, hayatı görüş tarzımız aslında. Fiziksel farklar da bazen bunların sonucunda doğal olarak açığa çıkabiliyor. Ben bu dönemleri değişim değil de, dönüşüm olarak adlandırıyorum.

Değişim olduğunda genelde aynı şeyin bazı özellikler kazanarak benzerliğini koruması söz konusuyken, dönüşümde tamamen yeni, daha önce olmayan bir durum söz konusu. Doğadan bir örnek olarak tırtılın kelebeğe dönüşmesini düşünebiliriz. Tırtıl artık daha güzel, renkli bir tırtıl değildir; tamamen farklı bir canlıya dönüşmüştür.

Dönüşüm dönemlerinde genellikle zorlu bir süreçten geçiyoruz; yeri geliyor üzülüyor, “Niye benim başıma?” geldi diyoruz. Yeri geliyor dayanamayacağımızı sanıyoruz. Oysa ki bu süreçler bizi güçlendiren, daha üst versiyonumuza geçmemizdeki pürüzleri temizlememizi sağlayan zamanlar. O zorluğun içindeyken zihni susturup bunun kendimiz için iyi bir gelişme olacağını görmek ilk başlarda zor oluyor. Ama tünelin ucundaki yeni biz “Ha gayret başaracaksın” diye bizi yüreklendiriyor.

Benim için de tam olarak böyle oldu… Bu yazımda sizlere çok yeni yaşadığım dönüşüm sürecimden bahsedeceğim. Ve bundan sonraki haftalarda da dönüşüm yolculuğumda edindiğim farkındalıkları yazı dizisi olarak paylaşacağım. Bu yolculuğa çıkacağımızdan dolayı çok heyecanlıyım. Sizi de benimle birlikte bu yolculuğa davet ediyor ve dönüşüm dönemindeyseniz uygulamaya bekliyorum!

Uzun zamandır (son 10 yıldan bile fazla belki de) ellerimin üzerinde egzama bulunuyordu. Genelde kış mevsiminde havanın soğumasıyla beraber ellerim kurur ve egzama belirirdi. Geçmiş yıllarda, ellerimi düzenli olarak nemlendirdiğimde geçen bir sorundu. Üniversite ve iş hayatımda kış mevsimine ek olarak çok stresli olduğum dönemlerde de çıkıyorlardı. Çok zorunda kaldığım zaman elimi nemlendirmeye ek olarak egzama tedavisi için kullanılan ilaç/kremleri de kullanarak geçiriyordum.

Bu sene Mart ayında gelen pandemi süreciyle birlikte hepimizin yaşadığına benzer olarak ellerimi bol bol yıkamak, ellerimin nem dengesini bozdu ve egzama sorunu elimin üzerinde daha geniş bir alana yayılmaya başladı. Bir yandan sürekli evde zaman geçirmek ve sokağa çıkma yasakları beni strese sokmuşken; bir yandan da temastan kaçınma isteğiyle o dönemde doktora da gitmeyi erteledim. Fakat bildiğim yöntemler artık elimi iyileştiremiyordu. Egzama tedavisi için kullanılan kremleri kullansam da, bıraktığım anda eski problem tekrar beliriyordu. Böyle bir kısır döngüye girmiştim.

Egzamanın sadece deri problemi ya da genetik bir hastalık olmadığını biliyordum; yaşam koşullarım ve stres seviyemle bağlantılı olduğunu da anlayabiliyordum. Yıllardır gözlemlediğim tüm bu süreçler sonunda alternatif yollar aramaya başladım. Sonunda bütüncül (fonksiyonel) tıp tedavisi uygulamaya ve ilgili bir uzmanla görüşmeye karar verdim. Egzama için farklı tedavi yöntemleri mevcut. Ben hayata bakış açımla da uyuştuğuna inandığım bu tedavi yöntemini denemeyi çok istedim çünkü cilt problemimin multi faktöriyel bir sorun olduğuna inanıyordum ve bu tedavi yöntemini merak ediyordum. (Herkes uzman görüşü alarak kendi için uygun olan ve uygun olduğuna inandığı tedavi yöntemini seçebilir. Ben kendi deneyimim özelinde paylaşıyorum.)

Temmuz ayında başladığım ve şu anda üçüncü ayını tamamladığım bu süreçte, fiziksel olarak kendini egzama şeklinde gösteren sorun ile birlikte kendimle ilgili o kadar fazla farkındalık yaşadım ki, bu süreç yazının başında bahsettiğim hayatımdaki nadir ve en önemli dönüşümlerimden birisi oldu. Birçok konuya bakış açım değişti, bende strese neden olan konuları net bir şekilde görüp şifalandırmaya başladım, hayatıma farklı rutinler girdi, hobilerime tekrardan zaman ayırmaya başladım, sağlığın her şeyden önemli olduğunu sözümde olsa da, özümde de yaşamaya başladım ve bunlara benzer daha birçok konu…

Bütüncül tedavinin sadece başlangıç noktası olduğu bu süreçte neler yaşadım, estetik ve duygusal olarak zorluk yaşadığım dönemlerde kendi motivasyonumu nasıl sağladım ve dönüşümüm nasıl gerçekleşti? Önümüzdeki haftalarda bu deneyimim esnasında edindiğim farkındalıkları sizlerle paylaşacağım için çok heyecanlıyım!

İster egzama, ister başka problem yaşıyor ya da gayet sağlıklı olun, bu süreçte yaşadığım farkındalıkların sizlerin hayatına da ışık tutması ve farkındalık kapıları açması dileğimle. Hayatımızdaki dönüşümlerle ilgili sorunuz, yorumunuz olursa bana sibelokan83@gmail.com adresimden veya @sibelsibel Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

Görüşmek üzere…

İlginizi çekebilir: Aynalık yapmak ne demektir: Başınıza gelenler, neden başınıza geliyor?

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale