X

Postpartum (doğum sonrası) depresyonu nedir?

Yeni annelerin içinde bulunduğu heyecan dolu dönemde, pek çok mutlulukla birlikte çeşitli zorlukları da deneyimledikleri su götürmez bir gerçek. Hayata yeni gözlerini açmış bir miniğin ellerinden tutmak, onun tüm ihtiyaçlarından sorumlu olmak, hem annenin kendi bedeni ve zihninde yaşadığı değişikliklere adapte olması hem de bebeğini dünyaya adapte etmeye çalışması, oldukça zorlayıcı bir zaman dilimi. Bebek bakımı, uyku düzensizlikleri, beslenme problemleri, hormonal değişiklikler, çevre baskısı, uyum problemleri derken tüm bunlar arasında bir denge kurmaya çalışan yeni annelerin, yorgun, tükenmiş ve belki de yalnız hissetmesi oldukça olası. Bu dönemde karşılaşılan pek çok zorluğa eşlik eden duygusal dalgalanmalar, uykusuzluk ve uzun süren yorgunluk, doğum sonrası veya postpartum depresyonuna yol açabilir.

Postpartum depresyonu, doğumdan sonra pek çok yeni annenin yaşadığı ancak üzerine yeterince konuşulmayan veya göz ardı edilen konulardan biri. Çünkü, ilgi odağı bebekler olduğunda anneler biraz daha geri planda kalabiliyor. Oysa ki doğum sonrası süreç, yeni doğan kadar annenin de ilgiye, sevgiye, bakıma, desteğe fazlaca ihtiyaç duyduğu zaman dilimlerinden biri. Bu yazımızda postpartum depresyonunu ele alacağız.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Doğum sonrası depresyonu nedenleri

Muhtemelen daha önce hamilelik depresyonu veya doğum sonrası depresyonunu duymuşsunuzdur. Bunun nedeni, yeni annelerin yaygın olarak biraz üzgün, endişeli veya yorgun hissetmeleri. Araştırmalar yeni doğum yapan kadınların % 80’inin doğumdan sonraki 1-2 hafta boyunca bu duyguları yaşadığını gösteriyor. Yani bu durum tamamen normal ve genelde birkaç hafta içinde kaybolur. Bazı belirtiler kulağa aynı gibi gelse de doğum sonrası depresyonu hafif bir hüzünden çok daha fazlası.

İlk kez anne olan ve daha önce doğum yapmış olanlar kadınlarda görülen bu durum, şiddetli ruh hali değişimlerine, bitkinliğe ve umutsuzluk hissine neden olabilir. Bu duyguların yoğunluğu bebeğinize veya kendinize bakmayı zorlaştırabilir. Doğum sonrası depresyonu kesinlikle hafife alınmamalıdır. Bu ciddi bir rahatsızlıktır, ancak doğru tedavi ile kısa sürede üstesinden gelinebilir.

Peki postpartum depresyonu neden olur? Bu durumun kesin nedeni bilinmiyor. Ancak elbette doğum sonrası depresyonuna katkıda bulunabilecek bazı faktörler var. Doğum sonrası depresyonu, fiziksel değişiklikler ve duygusal stres faktörlerinin bir kombinasyonu ile tetiklenebilir.

Fiziksel faktörler: Doğumdan sonra yaşanan en büyük fiziksel değişikliklerden biri hormonlardır. Hamileyken östrojen ve progesteron seviyeleriniz normalden daha yüksektir. Doğumdan sonraki saatler içinde hormon seviyeleri önceki durumlarına geri döner. Bu ani değişiklik, depresyona neden olabilir.

Diğer fiziksel faktörler ise şunları içerebilir:

  • Düşük tiroid hormon seviyeleri
  • Uyku eksikliği
  • Yetersiz beslenme
  • Altta yatan tıbbi durumlar
  • Uyuşturucu ve alkol kullanımı

Duygusal faktörler: Geçmişte bir duygudurum bozukluğunuz varsa veya ailenizde duygudurum bozuklukları varsa, doğum sonrası depresyonu geliştirme olasılığınız daha yüksek olabilir.

Duygusal stres faktörleri şunları içerebilir:

  • Yakın zamanda boşanma veya sevilen birinin ölümü
  • Sizin veya çocuğunuzun ciddi sağlık sorunları olması
  • Sosyal izolasyon
  • Mali yükler
  • Destek eksikliği

Öte yandan, Rusya’daki Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’nde yapılan son araştırmalar, doğum sonrası depresyonunun doğum sırasındaki zorlayıcı koşullar nedeniyle ortaya çıkabileceğini ya da stresli bir doğum sırasında önceki travmaların yeniden etkinleştirilmesinden kaynaklanabileceğini de gösteriyor. Buna ek olarak, cinsel saldırı veya çocuklukta cinsel istismara maruz kalan kadınların doğum sonrası depresyonu geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu da araştırmalar ve uzmanlar tarafından öne sürülüyor.

Postpartum depresyonu belirtileri

Bebek sahibi olduktan sonra huysuz veya yorgun hissetmek normal olsa da, doğum sonrası depresyonu bunun çok ötesinde. Semptomları şiddetli ve günlük yaşamınızı önemli ölçüde etkileyebilir. Doğum sonrası depresyonu belirtileri kişiden kişiye ve hatta günden güne değişiklik gösterebilir. En yaygın belirtileri arasında ise şunlar yer alıyor:

  • Nedensiz üzgün hissetmek veya çok sık ağlamak
  • Yorgun hissetmek ama uyuyamamak
  • Çok uyumak
  • Yemek yemeyi bırakamamak veya çok yemek
  • Açıklanamayan çeşitli ağrılar
  • Sebepsiz yere sinirli, endişeli, öfkeli hissetmek
  • Ani ruh hali değişimleri
  • Hafıza sorunları
  • Konsantre olmakta güçlük
  • Eskiden zevk alınan şeylere karşı ilgisizlik
  • Bebekten kopuk hissetmek
  • Umutsuzluk
  • Her şeyden ve herkesten kaçma isteği
  • Suçluluk duygusu
  • Yakın çevreden uzaklaşma

Tüm bu semptomlar, doğumdan sonraki birkaç hafta içinde başlayabilir. Doğum sonrası depresyonu bazen aylar sonra da ortaya çıkabilir. Semptomlar 1-2 günde dinebilir, sonra geri dönebilir. Eğer tedavi edilmezse doğum sonrası depresyonu belirtileri, giderek şiddetlenebilir.

Doğum sonrası depresyonu tedavisi

Doğum sonrası depresyon belirtileri yaşıyorsanız, tedaviye başlayabilmeniz için mümkün olan en kısa sürede doktorunuzu görmelisiniz. Doğum sonrası depresyonu konusunda genelde yaygın iki ana tedavi var: ilaç tedavisi ve terapi. Her ikisi de tek başına kullanılabilir, ancak birlikte kullanıldığında çoğunlukla daha etkili olacaktır. Günlük rutininizde bazı sağlıklı seçimler yapmanız da belirtilerin hafiflemesini sağlar.

Sizin için hangi tedavinin işe yaradığını bulmak, birkaç deneme gerektirebilir. Bu nedenle tedavi süresince doktorunuzla açık iletişim kurun.

İlaç tedavisi

Antidepresanlar beyni doğrudan etkiler. Ruh halini düzenleyen kimyasalları değiştirirler. Yine de hemen işe yaramazlar. Bu nedenle ancak ilacı birkaç hafta kullandıktan sonra ruh halinizde olumlu yönde bir değişiklik fark edersiniz. Bazı insanlar antidepresan alırken yan etkiler yaşayabilir. Bunlar yorgunluk, cinsel isteksizlik ve baş dönmesini içerebilir. Yan etkiler, belirtilerinizi daha da kötüleştiriyor gibi hissediyorsanız hemen doktorunuza bildirin.

Eğer emziriyorsanız bazı antidepresanlar sizin için güvenli olmayabilir. Emzirdiğinizi de mutlaka doktorunuza söylemelisiniz. Östrojen seviyeleriniz düşükse, doktorunuz hormon tedavisi de önerebilir. Doğru ilaç kullanımı için uzman görüşü şart.

Terapi

Psikolojik destek de yardımcı olabilir. Terapi, yıkıcı düşünceleri anlamlandırmanıza ve bunlar üzerinde çalışmak için stratejiler geliştirmenize yardımcı olabilir.

Kişisel bakım

Tedavinin bu kısmı göründüğünden biraz daha zor olabilir. Kişisel bakım uygulamak, kendinizi biraz rahatlatmanız anlamına gelir. Kaldırabileceğinizden daha fazla sorumluluk almaya çalışmamalısınız. Çevrenizdeki insanlar, içgüdüsel olarak neye ihtiyacınız olduğunu bilemeyebilir, bu yüzden ihtiyaçlarınızı onlara söylemeniz son derece önemli. Kendinize biraz “zaman” ayırın ama kendinizi soyutlamayın. Örneğin yeni anneler için bir destek grubuna katılmayı düşünebilirsiniz.

Doğum sonrası depresyonu tedavisi çoğu kadının altı ay içinde daha iyi hissetmesine yardımcı olur, ancak bazı kişiler için bu daha uzun sürebilir.

Doğum sonrası depresyonu nasıl atlatılır?

Doğum sonrası depresyonu belirtileri ve konuyla ilgili diğer merak edilenleri detaylıca açıkladık. Peki acaba doğum sonrası depresyonu için doğal çözümler var mı? Doğum sonrası depresyonu oldukça ciddi bir durum, bu yüzden doktor müdahalesi olmadan tedavi etmeye çalışmamalısınız.

Tıbbi tedavinin yanı sıra egzersiz yapmak ve doğru miktarda uyumak gibi doğal çözümler, belirtilerinizi iyileştirmeye yardımcı olabilir. Masaj, meditasyon ve diğer farkındalık uygulamaları da daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Bununla birlikte besin açısından yüksek, ancak işlenmiş gıdalar bakımından düşük bir diyet benimseyin. Diyetinizde ihtiyacınız olan besinleri almıyorsanız, doktorunuzdan size doğru besin takviyeleri önermesini isteyin. Ayrıca:

  • İletişim kurun. Özellikle doğal olarak içine kapanık biriyseniz, duygularınızı kendinize saklamanız cezbedici olabilir. Ancak güvendiğiniz biriyle bazı şeyleri konuşmanız yalnızlık hissini ortadan kaldırabilir.
  • İçinize sığmayan duygularınızla inzivaya çekilmek depresyonu besleyebilir. Hareketli bir sosyal hayata sahip olmasanız da yakın ilişkilerinizi sürdürmeye çalışın. Bu, bağlı hissetmenize yardımcı olabilir.
  • Ev işleri konusunda sevdiklerinizden yardım isteyin. Enerjinizi kendiniz ve bebeğinizin temel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanın.
  • Hem bedeniniz hem de ruhunuzun iyi bir gece uykusuna ihtiyacı var. Bebeğiniz uzun süre uyumuyorsa, uyuyabilmeniz için birisini nöbet tutsun. Eğer uyumakta zorlanıyorsanız sıcak bir banyo, iyi bir kitap ya da rahatlamanıza yardımcı olacak herhangi bir şey deneyin. Meditasyon ve masaj, gerginliği hafifletmeye ve uykuya dalmanıza yardımcı olabilir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: webmd, mayoclinic

İlginizi çekebilir: Doğuma fiziksel ve psikolojik olarak hazırlanmak için: Hamile yogasının faydaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale