X

Doğaya sahip çıkma zamanı: Neden geri dönüşüm yapmalıyız?

Günümüzde yaklaşık 7 milyarın üzerinde; şimdiye kadar ise 110 milyara yakın insanın fiziksel, sosyal, kültürel ihtiyaçlarını karşılamak için tükettiği ve ürettiği, yapılan uzay araştırmalarına göre ise içinde yaşayabileceğimiz en uygun çevre koşullarına sahip olan tek gezegen Dünya. 4,5 milyar yaşındaki gezegenimiz, herhalde şimdiye kadar üzerinde yaşayanlarca hiç bu kadar kötüye kullanılarak sömürülmemişti. Bunun çok büyük bir nedeninin artan nüfus ve talepleri karşılamak üzere geliştirilen politikalar kaynaklı olduğu ise bilinen bir gerçek.

Avrupa’da geri dönüşüme verilen önem ve hassasiyet, sadece cezai koşullardan ötürü değil; eğitim seviyesinin yüksekliğinden kaynaklı.

Petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil yakıtlar yerine, tehlikenin farkında olan; ancak global çapta küçük yer kaplayan uluslar ve ülkeler, sürdürülebilir yaşam koşulları sağlamak için güneş panelleri, rüzgar tribünleri, gri su geri kazanım sistemleri, yeşil binalar gibi yöntem ve uygulamaları hayatlarına entegre etmeye başladılar bile. Bunun yanında ABD, Çin gibi hem dünya ekonomisine; hem de artan dünya nüfusuna önemli katkı sağlayan ülkelerin atık dönüşüm politikaları, İskandinav ülkelerin çabalarının aslında ne kadar da beyhude olduğunu gözler önüne sermekte. Yine de Kuzeyli türdeşlerimizi duyarlı dünya vatandaşı tavırlarından ötürü tebrik ediyor ve örnek alıyoruz.

Avrupa’da yaşama şansı bulduysanız geri dönüşüme verilen önemin ve hassasiyetin, sadece cezai koşullardan ötürü değil; eğitim seviyesinin yüksekliğinden kaynaklı olduğunu da fark ediyorsunuz. Kağıt, metal, plastik, tetra-pak, cam şişe malzemeleri için renklerine göre ayrılan kutulara kimine göre eğlence, kimine işkence şeklinde geri dönüşüm yapmaları beklenmekte. Ancak geri dönüştürme eylemi, bilinci açık insanların hayatında çok büyük bir öneme sahip. Çöpe atılan ve geri dönüştürülebilecek her türlü materyal herhangi bir ayrıştırma işlemine tabi tutulmadan dünyanın kim bilir hangi sahiline vurabilir, hangi hayvanın midesinde sonlanabilir ya da metan gazı üretecek şekilde hangi çöplüğünde yüz küsur yıl yok olmayı bekleyebilir…

Geri dönüşüm, atık çöplük sayılarını azaltarak yer altı suyu kalitesinin korunmasına da yardımcı olur.

Çok yakın zamanda birçok farklı ülkede bulundum ve buralarda dikkatimi çeken en önemli şeylerden biri de geri dönüşüme verilen önemdi. Kapitalist, kalabalık ve ekonomik olarak dünya lideri konumundaki Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilen plastiğin ve akabinde yapılması beklenen geri dönüşüm eksikliğini gördüğünüzde, vicdanınız sızlar. Çin’deki kaosa değinmeyi düşünmüyorum bile.

Hemen hemen her gün doğal yaşamı koruma temalı sitelerden, dünyanın çeşitli yerlerindeki çöp yığınları ve bu atıkların başıboşluğunun doğal yaşam üzerine etkilerine yönelik görsel ve işitsel çalışmalar paylaşılmakta. Bu yazıyı gittikçe daha da üzücü bir hale sokabilecek her türlü kanıt ve delil ile içimizi karartabilirim; ancak onun yerine birey olarak neden geri dönüştürmeliyiz üzerine derlediğim küçük bir farkındalık yazısı kaleme almayı tercih ettim.

Geri dönüşüm, doldurma atık sahalarının sayısını azaltır. Giderek artmakta olan nüfus ile atık yönetimi konularında, yaşadığımız çevreyi rahatlatır. Ayrıca geri dönüşüm, atık çöplük sayılarını azaltarak yer altı suyu kalitesinin korunmasına da yardımcı olur.

Geri dönüşüm, enerji tasarrufu sağlar. Geri dönüştürülen malzemelerle yapılan imalatlarda hammadde tedariği için gereken üretim süreçleri azaltılmış veya kısaltılmış olunur. Bu şekilde üretici de büyük oranda enerji tüketimi miktarını düşürerek ürünleri daha uygun fiyatlara imal eder ve piyasaya sürer.

Geri dönüşüm, ekonomiye büyük katkı sağlar. Geri dönüştürülen maddeler ve bunların tedariği, pazarda hızlı bir talep yaratmakta, geri dönüştürülen maddeler ile yapılan üretimlerde ise büyük oranda malzeme ve enerji tasarrufu sağlanırken, daha az su ve hava kirliliği oluşmaktadır.

Geri dönüşüm, karbon emisyonu oranını düşürerek sera etkisi ve küresel ısınmanın azaltılmasına katkı sağlar.

Kağıt geri dönüşümü yapmak milyonlarca ağacın kesilmesini önlerken hem havanın filtrelenmesine yardımcı olur.

Geri dönüşüm, doğal kaynaklarımızın ömrünü uzatarak, vahşi yaşamı korumaktadır. Özellikle kağıt geri dönüşümü yapmak milyonlarca ağacın kesilmesini önlerken hem havanın filtrelenmesine yardımcı olmakta; hem de ormanlık alanlardaki doğal hayatın devamını desteklemektedir.

Lütfen sağduyulu olalım ve elimizden geldiğince geri dönüştürelim; geri dönüştürülmüş ürünler kullanalım. Günümüzde birçok belediye metal, plastik, kağıt, cam, atık yağları toplamak için gerekli olan çevresel hassasiyeti ve desteği göstermekte. Bağlı bulunduğunuz belediyelerin bu tip bir hizmeti olmasa bile, sokaklarımızda kendi yaptıkları el arabaları ile aslında hepimizin sağlığı için harika bir iş gerçekleştiren çöp toplayıcılar bulunmakta. Onların işini kolaylaştırmak adına, en azından geri dönüştürülebilecek materyalleri, içlerindeki organik ve küflenmeye meyilli maddelerden arındırarak temiz bir şekilde istifleyip çöpe atabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Evcil hayvan bakarken çevre dostu olmak için 7 öneri

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Gözde Kızılkan: Gözde; İstanbullu bir mimar, şehir plancısı, gezgin, yogini, sanat ve sporsever. Alman Lisesi’nden mezun olduktan sonra, lisans eğitimini Almanya’da bulunan Bauhaus Üniversitesi’nin mimarlık bölümünde tamamladı. Daha sonra aktif olarak profesyonel iş hayatına atıldı ve bu sırada İstanbul Teknik Üniversitesi’nde şehir planlama yüksek lisans programına kayıt oldu. Sokak sanatları ve kent yaşamına etkileri üzerine hazırladığı tez konusu kapsamında Yeldeğirmeni semti ve Mural Istanbul festivalini çalıştı ve yüksek mimar/şehir plancısı olarak mezun oldu. Her türlü spor dalı, kültür ve sanat etkinlikleri, seyahat, doğa, yoga, hayvanlar ilgi duyduğu alanlar olup araştırmak, keşifler yapmak ve bunları paylaşmak sevdiği uğraşlar arasındadır. http://gozdekizilkan.blogspot.com.tr/

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale