X

Direnci yenme sanatı: Meditasyon

Geçen haftalarda hocalık eğitimi verdiğim öğrencilerimden Rüveyde, “evet ya ben meditasyona oturmayı sevemiyorum” dedi. Aslında öğrencim, insan organizmasının en şaşırtıcı çelişkilerini – yalnızca yaşamın zorluklarını değil, aynı zamanda yaşamın potansiyel tatlılığına direnen yolumuzu ifade ediyordu. Öğrencilerde ve kesinlikle kendimde yıllar içinde fark ettiğim şey; yaşamlarımızda dengeyi değiştiren her şeyden geri durma eğilimimiz… Zor bir konuda hayatımızda çıkarmamız gereken, hoş olmayan şeylere direnmiyoruz. Masaj yaptırmak, bir arkadaşınıza veya hoşlandığımız birine tamamen açılmak veya bir iç genişleme durumuna izin vermek için garip bir direnç gösteriyoruz.

Direnç gösterdiğiniz konularla ilgili çalışmak istiyorsanız ilk olarak bir farkındalığın geliştirilmesi şarttır.

Elbette direnç bazen uygundur; hayır deme yeteneğine sahip değilseniz, kendinizi bunalmış hissedebilirsiniz. Vücudun bağışıklık sistemi tam olarak bu amaç için oluşturulmuştur; böcekler ve bakteriler şeklinde işgalcilere karşı direnmek. Psikolojik bağışıklık sisteminiz davetsiz misafirleri dışarıda tutmak için de üretilmiştir. Bu dirençler yetişkin olana kadar, genellikle düşmanca enerjileri, potansiyel olarak toksik durumları ve sömürücü ilişkileri engellemek için inşa ettiğiniz bir dizi enerjik sınır ve kapıdan oluşur. Direniş ağına sahip değilseniz, her türlü öneriye hassas veya açık olursunuz.

İşbuki bir gün yıllar içinde psikolojik bedende geliştirdiğiniz direnç duvarı yararlı bir filtreleme olmaktan çıkıp aşılmaz bir duvar halini alabilir. Bazen öyle bir durumda ortaya çıkarki sizin için iyi bir durum veya değişim vaat eden durumlar için de direnç göstermeye başlarsınız. Bu direncin gerçekten sağlıklı bir “hayır” mı yoksa sizi engelleyici bir durum mu olduğunu bile belki kavrayamazsınız.

Ben yoga ve meditasyondan kendi direnç duvarımı görmek ve bunları aşmakla ilgili çok yardım alıyorum diyebilirim. Ve Uplifers’daki bu ilk yazımda direnç gösteren herkese kendi deneyimlerimden öneriler sunuyorum. Aslında yoga ve meditasyon kendi direnç duvarınızı görmeniz için bir araç veya alan. İçinde yer alan her şey sizin yararınıza ve bunlar dönüşüm için etkili araçlar. Ancak yıllar içinde geliştirdiğiniz dirençlerin nerede ve nasıl karşınıza çıktığını bilemediğinizden bu “Meditasyon yapmayı sevmiyorum, asana uygulamayı sevmiyorum” gibi cümlelerle kendini ortaya çıkarabiliyor.

Kaynak: Pick The Brain

Direnç gösterdiğiniz konularla ilgili çalışmak istiyorsanız ilk olarak bir farkındalığın geliştirilmesi şarttır. Dirençli direniş biçimlerini tanımlamak, kendi yapımınız olarak kabul etmediğiniz engelleri aşmanıza yardımcı olabilir. Aşağıdaki senaryoları okurken hangi formların sizde olduğunu anlayabilirsiniz…

1. Kaçınmak 

Tabii ki en temel direniş biçimi, yapmayı düşündüğünüz şeyleri yapmaktan alıkoyan şeydir. Akşam yemeğinden önce meditasyon uygulamayı planlıyordunuz. Ancak bir telefon konuşması yapmanız gerektiğini hatırladınız. Bir e-postaya daha cevap verdiniz. Ardından evin dağınık olduğunu fark edip evi toparladınız. Çok geçmeden, o saat geçti ve akşam yemeğinin vakti geldi. Bu çok anlaşılabilir bir dirençtir. Bunu aşmak için meditasyonun yararlarını düşünüp kendinizi telkin edebilirsiniz.  

2. Uygulamayı otomatik pilota almak

Bu da başka bir direnç çeşididir. Meditasyonu, anda ve farkında olarak değil, bir görev bilinciyle yapıp, bütün algıları kapatıp sadece görev odaklı olmak… Bu tarz bir direnç sevmediğimiz bir işi yapmak zorunda olduğumuzda genelde ortaya çıkar. Bunu aşmak için dikkatinizi nefese getirin, anda kalmaya çalışın.

3. Sınırları aşmaya karşı direnç
Sadece rahatça ve nefesinize dikkat ederek oturmaya başlayın. Kendinizi gözlemleyin.

Başlangıçta oturduğunuz süreyi aşmaya başladığınızda meditasyon veya asana uygulamasında zihniniz “tamam bu kadar yeter!” diye devreye girebilir. Bu da başka bir direnç şeklidir: sınırın ötesinde oturmaya direniş. Direniş; duyguların korkusu, bilinmeyenden korkma ve son olarak kendi özünün korkusu, kendi ihtişamından kaynaklanır. Bunu aşmak için rahatlamaya kendi gücünüzü hatırlamaya çalışın. Zamanın kontrolü elinizde!

Saf farkındalık yolunda yolculuk ederken, normalde farkındalığınızın hiç olmadığı duygu bölgelerinden geçeceksiniz. Ancak bu yolculuğa çıkmak için cesaretli olmaya istekliyseniz, dirençlerinizin genellikle engellenen enerjiden başka bir şey olmadığını ve onlara baktığınızda eriyip yok olacaklarını göreceksiniz.

Sadece rahatça ve nefesinize dikkat ederek oturmaya başlayın. Kendinizi gözlemleyin. Nefesinize dikkatinizi verin. Zamanın kontrolünün elinizde olduğunu anımsayın. Kendinizi serbest bırakın. Uygulama ilerledikçe farklı katmanlardaki direnç seviyeleriyle karşılaşacaksınız. Korkmayın, bunları yenebilirsiniz.

 

İlginizi çekebilir: Ayaklarınızı yerden keserek sizi rahatlatacak bir yoga türü: Aerial Yoga

Tuğba Ekler: Yoga hayatım 2008 yılında fitness yaparken aynı salondaki yoga derslerine katılmamla başladı. Bedenimden başlayarak zihnime ve ruhuma etkileri olan yoga, zaman içinde tutkum oldu. Daha sonra uygulamamı ve spiritüel çalışmalarımı geliştirip yoga alanında daha fazla derinleşmek istediğime karar verdim. Yurt içinde ve yurt dışında eğitimlere katılmaya devam ediyorum. Dalga sörfü yapıyorum. Bu yüzden genelde yaz aylarında dünyanın farklı köşelerinde hem yoga dersleri verip hem de sörf tutkumu geliştirmeye çalışıyorum. Benim için sörf, yogada öğrendiklerimi test edebileceğim yegane diğer alan. Fit Flow Yoga tarzında Hocalık eğitimleri, özel ve grup dersleri, farklı şehirlerdeki stüdyolarda yoga workshopları yapıyorum. Ayrıca yoga hocalarına mentorluk yapıyorum. Hindistan’da ve Sri Lanka’da yaz aylarında yoga grup dersleri veriyorum. Formsante, Pozitif, Pegasus Airlines dergilerinde yoga çekimlerim yayınlandı. ERY 500 sertifikalı İleri Seviye bir eğitmenim. Amacım yoga tutkumu herkesle elimden geldiği kadar paylaşabilmek. Sevgiler...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale