X

Depresyonu fark etmenin ve depresif ruh haliyle başa çıkmanın 5 yolu

Bazı günler üst üste yataktan çıkmakta zorlandığınız, sebebini bilmediğiniz bir yorgunlukla uyandığınız, hiçbir olumsuzluk yaşamasanız da tüm gün kendinizi üzgün hissettiğiniz oluyor mu? Bir çoğumuzun ‘sebepsiz yere üzgün hissediyorum’ ya da ‘sabah tersimden uyandım’ gibi söylemlerle tanımladığı ruh hali depresyonun en gözle görülür belirtilerinden. Depresyon, fark edilmediğinde gittikçe büyüyen ve içinden çıkılamaz hale gelebilen bir olgu.

‘Bu aralar neden böyle depresifim?’ sorusuna cevap aramaya çalışırken kendimizi daha da kötü hissetmemiz ve bu durumun hep böyle devam edeceğine dair korkumuz baskın gelebiliyor. Bu nedenle de uzun süreli depresif ruh halinden çıkmak giderek daha zor bir hal almaya başlıyor.

Yukarıda bahsettiklerimiz size tanıdık geldi mi? Hiçbir sebep olmaksızın güne başlarken kendinizi üzgün hissediyor musunuz? Hayatınızda her şey yolunda gittiği halde tatmin olmakta zorlanıyor musunuz? İlişkilerinizde, işinizde, sağlığınızla ilgili konularda hiçbir sıkıntı olmamasına rağmen depresif bir ruh hali içinde misiniz?  Tüm bu sorulara cevabınız evetse durup ne olup bittiğini anlamanın ve bu durumu düzeltmek için adım atmanın zamanı gelmiş demektir.

Sizin için depresif ruh halinde olduğunuzu daha kolay fark edebilmenize ve tekrar daha mutlu, huzurlu ve motive hissetmenize yardımcı olabilecek önerileri derledik;

İlginizi çekebilir: Çağın vebası: Depresyon

Mevsim geçişlerinde tetikte olun

Mevsimsel depresyon, depresyonun en yaygın görülen türlerinden biri. Mevsimsel depresyon, depresyonun mevsim değişimlerinde görülen türü. Günlerin kısalması, gökyüzünün kapalı oluşu, hava sıcaklığındaki ani düşüşler ve değişimler kişinin kendisini daha mutsuz ve üzgün hissetmesine neden olabiliyor.

Mevsimsel geçişlerde yaşanan depresyonla başa çıkmanın en kolay yollarından biri yapay da olsa bulunduğunuz ortamları ışıklandırmak. Uyanık olduğunuz saatlerde bulunduğunuz ortamların aydınlık olması bedeninizin gün ışığı eksikliğine daha kolay alışmasını sağlayacaktır. Mevsimsel depresyonla başa çıkmanın diğer yollarından biri de geçmişte yılın aynı zamanlarında nasıl hissettiğinizi fark etmeniz. Yılın aynı zamanlarında geçmişte yaşadığınız olumsuzlukların yarattığı ruh haliniz, siz fark etmeden yılın aynı zamanlarında olumsuz bir durum yaşamasanız da ortaya çıkabiliyor.

İlginizi çekebilir: Mevsimsel geçişlere bağlı depresyonu engellemenin en etkili 5 yolu

Tiroid ve D vitamini seviyelerinizi kontrol edin

Depresyona sebep olduğu bilinen iki temel fiziksel faktör vücuttaki tiroid hormonunda ve D vitaminindeki azalmadır. Yoğun güneş koruyucusu kullanımı ve günlerin kısalması, havanın kapalı olması sebebiyle vücudun D vitamini üretimi yavaşlayabilir. Tiroid seviyenizi ve D vitaminini ölçtürmenin en kolay yolu basit bir kan testi yaptırmak. Vücudunuzdaki bu maddeler eksik çıktığında besin takviyeleriyle ya da ilaçlarla normal seviyeye getirerek depresif ruh halinden kolayca kurtulabilirsiniz.

Kendinize iyi bakın

Sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli egzersiz, arkadaşlarınızla sosyalleşmek ve kişisel bakımınızı ihmal etmemek depresif hissetmemek için yapabileceklerinizin başında geliyor. Zihinsel ve ruhsal sağlığın ön koşulu bedensel olarak da iyi olabilmekten geçiyor. Bu nedenle bu aralar depresif hissediyorsanız kendinize ne kadar iyi baktığınızı bir gözden geçirmenizde ve gözlemlediğiniz eksiklikleri gidermenizde fayda var.

Depresyonun farklı türleri hakkında bilgi edinin

Tanısal olarak depresyonun iki çeşidi bulunuyor: Durumsal Depresyon ve Kimyasal Depresyon. Bu iki depresyon çeşidinin belirtileri aynı olsa da ortaya çıkma sebepleri farklılık gösteriyor.

Durumsal depresyon yaşamınızda karşılaştığınız olumsuz deneyimler neticesinde ortaya çıkıyor. Sevdiğiniz birini kaybetmek, ayrılık, işinizden ayrılmak gibi ani ve olumsuz yaşam olayları duruma bağlı depresyon yaşamanıza sebep olabiliyor. Bu depresyon çeşidiyle başa çıkmanın yolu psikolojik destek almak, terapi sürecine girmek ya da sahip olduğunuz içsel kaynaklarla durumun sizde yarattığı olumsuz duyguları düzenlemekten geçiyor.

Depresyonun diğer bir türü olan kimyasal depresyon, beyin kimyasında yaşanan bazı değişimler sebebiyle kişinin kendisini depresif hissetmesiyle ortaya çıkıyor. Genetik faktörlere bağlı olmanın yanı sıra bireyin travmatik deneyimleri de beyin kimyasında depresyona sebep olabilecek değişimlere yol açabiliyor. Depresyonun bu türüne sahip olan bireyler, yaşamlarındaki her şey ne kadar yolunda olursa olsun depresif hissedebiliyor.

İlginizi çekebilir: Depresyon bulaşıcı mı?

Depresif ruh halinizin hangi türe daha yakın olduğunu anlayabilmek için aşağıdaki durumlar üzerinden kendinizi değerlendirebilirsiniz;

  • Yoğun ve sık olarak üzüntü, boşluk, umutsuzluk gibi duygular deneyimliyorum.
  • Her zamankinden daha hassasım.
  • Hayatımda beni mutlu eden şeylere olan ilgimi kaybettim.
  • Normalde uyuduğumdan daha az/daha fazla uyuyorum.
  • Beslenme düzenim değişti ve bu yüzden kilo aldım / verdim.
  • Normalde olduğumdan daha kaygılıyım.
  • Kendimi değersiz hissediyorum.
  • Odaklanmakta güçlük çekiyorum.
  • İntihar etme düşüncelerim var.
  • Baş ağrısı, sırt ağrısı gibi fiziksel problemlerim artış gösteriyor.

Eğer tüm bu durumların yarısından fazlasını ya da tamamını kendinizde gözlemliyorsanız kimyasal depresyon yaşıyor olabilirsiniz.

Psikolojik destek alın

Sebebi ne olursa olsun kendinizi uzun süreli olarak üzgün, mutsuz, umutsuz ve boşlukta hissediyorsanız profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Kendinizde gözlemlediğiniz semptomları ve duygu durumunuzu mümkün olabilecek en açık ve anlaşılır haliyle doktorunuzla ya d psikoloğunuzla paylaşın. Bir çoğumuz için depresif ruh halimizi ve eşlik eden olumsuz duygularımızı kabul edebilmek ve yakınlarımızdaki kişilerle paylaşmak zorlayıcı olabilir. Ancak tek başınıza kaldığınızda boşluk duygusu ve yalnızlık hissi daha da çoğalabilir. Bu nedenle mutlu anlarınız kadar zorlayıcı durumlarınızı da güvendiğiniz kişilerle paylaşmaktan çekinmeyin.

İlginizi çekebilir: Depresif bir ruh halinden kurtulmanın formülü

 

Kaynak:

Psych Central

Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale