X

Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler

Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri AFAD rehberinden hareketle, bir araya getirdik. Tüm uzmanlar, aşağıdaki bireysel önlemlerin, depremler sırasındaki olası yaralanma ve ölümleri azaltacağı konusunda hemfikir.

Deprem öncesinde alınabilecek önlemler

Deprem riski taşıyan bölgelerde elbette yerleşim alanları titizlikle belirlenmeli. Örneğin kaygan ve ovalık bölgeler iskana açılmamalı. Mevcut binaların dayanıklılıkları artırılmalı. Bu vb. önlemleri bireysel olarak alamasanız da mevcut binanızın depreme dayanıklılığını kontrol ettirmeli, konutunuza mutlaka deprem sigortası yaptırmalısınız.

Bunların yanı sıra, binadan değil de eşyalardan kaynaklanabilecek hasarlardan korunmak için evinizde şu önlemleri almalısınız:

  • Dolap üzerlerine konulan eşyaların düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitleyin.
  • Soba vb. ısıtıcıları sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitleyin.
  • Dolaplar gibi devrilebilecek eşyaları birbirine ve duvara sabitleyin.
  • Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazları ağırlıklarını taşıyacak şekilde, duvar ve pencerelerden yeterince uzağa ve kanca ile asın.
  • İçinde ağır eşyalar bulunan dolap kapaklarının mekanik kilitlerle kapalı kalmalarını sağlayın.
  • Tezgah üzerinde yer alan beyaz eşyaların altına metal profil koyarak kaymalarını önleyin.
  • Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeleri düşmeyecek bir konuma sabitleyin ve kırılmayacak bir şekilde depolayın. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler koyun.
  • Rafların önüne elastik bant ya da tel eklemeyi düşünün. Küçük nesneler ve şişeleri birbirlerine çarpmayacak ve devrilmeyecek şekilde kutuların içine yerleştirin.
  • Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirin.
  • Binadan acilen çıkmak için kullanılacak yollardaki tehlikeleri ortadan kaldırın. Çıkışı engelleyebilecek eşyaları yol üzerinden kaldırın.
  • Karyolalarınızı, pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına koymayın, aynı şekilde üzerlerinde ağır eşya veya raf bulundurmayın.
  • Zaman geçirdiğiniz tüm alanlar için bir deprem çantası hazırlayın. Sadece evinizde, iş yerinizde değil okulunuzda, sınıfınızda da bu tür bir çantanız olmalı.
  • Birlikte yaşadığınız kişilerin katılımıyla “afete hazırlık planı” yapın, her 6 ayda bir bu planı gözden geçirin, tatbik edin.
  • Olası bir acil durumda eve ulaşılamayan durumlar için aile bireyleriyle iletişimin nasıl sağlanacağını, alternatif buluşma yerlerini ve herkesin ulaşabileceği bölge dışı bağlantı kişisini belirleyin.
  • Önemli evraklarınızın kopyalarını hazırlayarak su geçirmeyecek bir şekilde saklayın, ayrıca bu evrakların örneklerini de bölge dışı bağlantı kişisinde bulundurun.
  • Evinizde, alanın büyüklüğüne uygun yangın söndürme cihazı bulundurun ve düzenli bakımlarını mutlaka yaptırın.

Deprem sırasında yapılması gerekenler

Buraya kadar olası bir depreme karşı alabileceğiniz önlemleri sıraladık. Peki, deprem sırasında ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Öncelikle deprem sırasında bina içerisindeyseniz kesinlikle paniğe kapılmayın.

  • Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durun.
  • Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş bir masanın altına veya hacimli bir koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek bir eşyanın yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturun.
  • Başınızı iki elinizin arasına alarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile koruyun. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda bekleyin.
  • Güvenli bir yer bulduğunuzda “Diz üstü ÇÖK, başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN, düşmemek için sabit bir yere TUTUN!” sistemine bağlı kalın.
  • Kesinlikle merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşmayın.
  • Balkona ya da pencereye çıkmayın.
  • Kesinlikle asansör kullanmayın.
  • Telefonunuzu acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanmayın.
  • Kibrit, çakmak yakmayın; elektrik düğmelerine dokunmayın.
  • Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın vb. cihazları kapatın, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşın.
  • Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatın, soba ve ısıtıcıları söndürün.
  • Güvenlik önlemlerini aldıktan sonra deprem çantanızı alarak binayı daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edip toplanma bölgesine gidin.

Ayrıca, deprem sırasında açık alandaysanız yapmanız gerekenler şu şekilde:

  • Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşın. Mümkün olan en boş açık bölgede, çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olun.
  • Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunmayınç Böyle bir ortamdaysanız seri şekilde güvenli bir ortama geçin.
  • Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olun.
  • Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olun.
  • Deniz kıyısından uzaklaşın.

Deprem sonrasında yapılması gerekenler

Olası bir deprem anında güvenliğiniz için uzmanlar tarafından belirlenen bu tavsiyeleri mutlaka dikkate almalısınız. Güvenli bir şekilde binanızdan ayrıldıktan sonra ise aşağıdaki önerileri dikkate alın; işte depremden sonra yapılması gerekenler.

  • Önce kendi emniyetinizden emin olun.
  • Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin.
  • Yangınlar, depremlerden sonra çıkan ve oldukça sık görülen ikincil afetlerdir. Bu nedenle eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın. Hemen binayı terk edin.
  • Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin.
  • Deprem çantanızı yanınıza alın, mahalle buluşma noktanıza doğru harekete geçin.
  • Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla size yapılacak uyarıları dinleyin.
  • Cadde ve sokakları acil yardım araçları için boş bırakın.
  • Her büyük depremden sonra mutlaka artçı depremler olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşir ve büyüklükleri azalır. Artçı depremler hasarlı binalarda zarara yol açabilir. Bu nedenle sarsıntılar tamamen bitene kadar hasarlı binalara girmeyin.
  • Artçı depremler sırasında, ana depremde yapılması gerekenleri dikkate alın.

Eğer yıkıntı altında mahsur kaldıysanız;

  • Paniklemeden durumunuzu kontrol edin.
  • Hareket kabiliyetiniz kısıtlanmışsa çıkış için hayatınızı riske atacak hareketlerden uzak durun. Kurtarma ekiplerinin en kısa zamanda size ulaşmak için çaba göstereceğini unutmayın.
  • Enerjinizi en tasarruflu şekilde kullanmak için hareketlerinizi kontrol altında tutun.
  • El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer, gaz tesisatlarına, zemine vurmak suretiyle varlığınızı duyurmaya çalışın.
  • Sesinizi kullanabiliyorsanız kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışın. Ancak enerjinizi kontrollü kullanmaya devam edin.

Peki, yaralarımızı birlikte sarabilmek adına depremden etkilenen bölgelere nasıl destek olabiliriz onu da keşfedelim.

Depremden etkilenen bölgelere nasıl destek olabiliriz?

Bir deprem ülkesinde yaşadığımız gerçeğini unutmadan, her birimiz yukarıda verilen AFAD tavsiyelerini mutlaka dikkate almalıyız. Bunların yanı sıra, tıpkı bugünkü gibi zor zamanlarda depremden etkilenen bölgelere destek olmak adına yapabileceğimiz şeyler var.

1. Deprem konusunda takip edebileceğiniz güvenli kaynaklar

Bu noktada öncelikle sizlerle güvenli kaynakları paylaşmak istiyoruz.

Önemli Uyarı: Depremden etkilenenlere gönüllü yardım etmek isteseniz de bunu plansız ve eğitimsiz bir şekilde yapamayacağınızı unutmayın. Aksi takdirde bölgedeki çalışanlara ve depremzedelere yarardan çok zarar vermiş olursunuz. Bunun yerine; resmi yardım kuruluşlarının yardım hesaplarını kullanarak bağışta bulunmayı düşünebilir, bölgenizdeki ihtiyaç listelerini dikkate alarak depremden etkilenen vatandaşlara yardımcı olabilirsiniz.

Sosyal medyada oluşan bilgi kirliliğinden etkilenmemek için yetkililerin açıklamalarını ve sosyal medya hesaplarını takip edin.

2. Enkaz bilgileri & ihbarları

Enkaz altındaki vatandaşlar için AFAD, AKUT ve AHBAP kuruluşları üzerinden ihbarlarda bulunabilirsiniz.

3. Bağışlar

Yukarıda da önemli uyarı notuyla belirttiğimiz gibi, panik halinde bireysel olarak hareket etmek yerine; resmi kuruluşların konuyla ilgili açıklamalarını dikkate almalı; onların yönlendirmeleri doğrultusunda ilgili kuruluşlara destek olmalıyız.

  • AFAD, depremin ardından bir yardım kampanyası başlattı. Destek vermek için 1866’ya DEPREM yazarak 20 TL bağışta bulunabilirsiniz. Daha fazla yardımda bulunmak isterseniz buradaki IBAN adreslerini kullanabilirsiniz.
  • Kıyafet vb. ihtiyaçlar için AFAD ile koordine çalışan bölge muhtarlıklarınıza gidebilirsiniz.
  • İBB’nin çıkardığı ihtiyaç listesine destek olmak için 153’ü arayarak detaylı bilgi alabilirsiniz.
  • AHBAP DERNEĞİ hesabına buradaki IBAN’ı kullanarak bağışta bulabilirsiniz.
  • Kızılay üzerinden başlatılan yardım kampanyasını desteklemek için DEPREM yazıp 2868’e SMS göndererek 15 TL bağışta bulunabilirsiniz.
  • “AKUT” yazıp 2930’a kısa mesaj yazıp göndererek 10 TL’lik bağışta bulunabilirsiniz. Daha fazla yardımcı olmak isteyenler buraya tıklayarak ilgili IBAN adreslerini kullanabilir.

4. Saha gönüllüsü çağrısı

  • İhtiyaç Haritası, depremden etkilenen bölgeler için saha gönüllüsü çağrısında bulundu. Afet gönüllüsü olmak için afetharitasi.org’afetharitasi.org’dan başvuruda bulunabilirsiniz.
  • Ayrıca Afet Platformu da deprem sonrası saha çalışmalarına katılmak isteyen gönüllüler için bir form paylaştı. Forma buradan ulaşabilirsiniz. 

5. Kan bağışı

Kızılay, deprem bölgesindeki olası ihtiyaç için vatandaşları kan bağışına davet etti. Kan vermek için gidebileceğiniz en yakın merkezleri kanver.org üzerinden öğrenebilirsiniz.

İnternetteki bilgi kirliliğine dikkat!

  • Yukarıda, takip edebileceğiniz güvenli kaynakları paylaştık. Bu zor günlerde birbirimize yardımcı olmak istesek de panik ortamında doğru olmayan bilgileri yayarak sağlıklı iletişime -istemeden- engel olmamaya dikkat etmeliyiz.
  • Güvenilirliğinden emin olmadığımız hiçbir bilgiyi paylaşmamalıyız. Bunun yerine resmi ve güvenli kaynakları takip etmeliyiz.

İlginizi çekebilir: Deprem travması psikolojimizi nasıl etkiler?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale