X

Değişimi kucaklamak: Belirsizliğin yarattığı korkulara dair birkaç düşünce

Yaşamlarımızda değişimi kucaklamak yaş farkı gözetmeksizin 2020 yılından itibaren hiç olmadığı kadar elzem bir hal aldı. Özel yaşamımızda, iş yerimizde, ülke ve dünya ekonomisinde, teknolojide ve sağlıkta değişime verilen tepkiler hiç bu kadar önemli olmamıştı.

Belki kendinizi her koşula uyum sağlayabilen, doğası/yaradılışı gereği dirençli biri olarak tanımlamıyor olabilirsiniz. Değişmenin tüm alanlarda hissedilen itici gücünün yükselişini hissetmek başlı başına alışmakta zorlandığınız bir değişim konusu olabilir.

İyi haber şu ki değişime uyum sağlamak, değiştirmek istemediğimiz yönlerimizden belki de vazgeçmek zorunda kalmadan, yine de değişimin için var olmayı öğrenmek, zaman içerisinde ustalaşması mümkün bir beceri.

Yılların hayali bazılarımız için belki de ıstıraba dönüştü: Evden çalışmak. Bazılarımız işini değiştirmek durumunda kaldı. Yeni yerler, yeni insanlar… Çok da planlı olmayan bir kariyer değişimi. Tüm bu olanlar özgüvenimizi, “Ben bu işin uzmanıyım” duygusunu sarstı da belli etmemeye çalışıyor olanlarımız var. Aitlik duygusu ve kişisel alan sınırları ters yönlere doğru genişledi.

Bilmek çözmeye yetmiyor.

Tüm bunların farkında olanlarımız da vardır elbette. Bilmek, iyi hissetmeye yetiyor mu peki? Bu noktada pozitif düşünmek için kendimizi zorlamanın, suni bir motivasyon alanı yaratmanın etkileri çok kısa sürecektir.

Faydalı bir seçim şansı; kontrol edebileceklerimize odaklanmak. 

İçinizde hissettiğiniz haksızlığa uğramışlık hissi, dışa vurulamamış bir hırs veya öfke, geleceğe dair endişe ve korkunun ifadesi olabilir. Hüzünlü, keyifsiz ve üzgün ruh hali, kişisel seçimden öte zorunlulukla gelen değişim nedeniyle, sevilen, kıymet verilen bir şeyleri kaybetmiş olmak hissinin sonuçları olabilir. Bu noktada duygular kontrol edilemez. Bırakın oldukları gibi kalsınlar. Ama evet, kontrol edebileceğimiz bir şeyler var; bu duygularla ne yapacağımız.

Olanı tüm çıplaklığıyla gözlemleme yöntemleri: Meditasyon, nefes, beden taraması.

İçinde olmaktan hoşlanmadığımız bu kaotik ve negatif hissettiren duygularla savaşmak, kestikçe daha da coşkun şekilde büyüyen bitkilere benzer. Bunun yerine önce o duyguları yaşamamıza izin vermek iyi bir fikir olabilir. Bedenden aldığı sinyallerle anlık modunu belirleyen zihne yardımcı olmak, gerçekten aslında ne hissediyor olduğunu anlamasına yardımcı olmak için hızlı bir beden taraması, ardından birkaç dakikalık nefes egzersizi ve meditasyondan veya sizi merkezinize getirmeye yarayan her ne varsa ondan destek alabilirsiniz.

Kişiselleştirmemek: Ya herkes aynı dertten muzdaripse? 

Yeni bir karar, yeni bir uygulama, tepeden inmiş bir davranış gibi gözükebilir. Bu tarz durumlarda karar merciini ve bu karara sebep olanları suçlamak çoğunlukla ilk tercih edilen tepki olsa da orta-uzun vadede kararın değişimine bir etkisi olmayacağından, keskin sirke küpüne zarar misali, yine zararı bize dokunacaktır. Şu zamanlarda eskisinden daha zor gözükse de araştırma ruhunu ve empati içeren bir yaklaşımı davet etmenin katkı olma ihtimali var. Söz konusu değişim sadece bir kişiye özel yaşanmıyor. Tüm dünyayı kasıp kavuran bir süreç ve ister iş yerlerinde ister özel hayatta olsun tüm kademelerde aynı karmaşık duygular var. Bir kararın neden, niçin, hangi koşullar altında alınmış olduğunu öğrenmek, bunun için çaba göstermek, hem süreci kişiselleştirmenin önüne geçebilir, hem de aslında bize ait olmayan duygu yüklerinden arınmayı sağlayabilir.

Beklenen o fırsat: Sandıktaki kıymetlileri çıkarma vakti. 

Şimdiye dek değişimin içinde kendimize zarar vermeden var olmayı deneyimleyen adımları attık. Peki ya bundan sonra? Bu değişimin bizim için de faydalı bir yanı olmalı, öyle değil mi? Bu noktadan itibaren açık fikirli olmaya, yenilikleri görmeye, bu yeniliklerin bugüne dek aslında içinizde var olduğu halde kullanma gereği duymadığınız veya izin verilmediği için ortaya çıkaramadığınız hangi kıymetli yönlerinizin parlamasına fırsat olabileceğine bakmaya ne dersiniz? Değişimin işimize yaramasını sağlayabiliriz, üstelik yaramalı da!

Her ne kadar biliyor olsak dahi zor zamanlarda unuttuğumuz bir gerçek var: Değişim kavramı bizi rahatlık alanımızın dışına itse de hem kişisel hem de profesyonel olarak bizlerin büyümesine katkıda bulunandır. İşletmeler, değişimi benimsediklerinde başarılı olurlar. Aynısı bireyler için de geçerlidir. Öngöremediğimiz tüm yeniliklere karşı tarafsız bir tutum ve devamlılık için istekli bir yaklaşım ile hayatın hangi alanında olursa olsun yükselişe geçmek mümkün olabilir.

Baharın gelişiyle, paltolarla beraber kabuk atmanın, doğayla birlikte çiçeklenmenin keyifli olduğu günler geçirmenizi dilerim.

Yogik nefes çalışmaları, beden taraması ve meditasyon üzerine daha derin bilgi almak isterseniz eğer @birceileyoga Instagram ve bircesin@gmail.com adreslerinden bana ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Ne yaparsak kendimize yapıyoruz: Yılgınlıktan uzak seçimler yapmak mümkün

Birce Sinem Tezer: Merhaba, ben Birce. Yoga ile lise yıllarımda tanıştım. 200 saatlik temel eğitimimi 2014 yılında aldım. İçlerinde Godfrey Devereux gibi pek çok kıymetli eğitmenlerin olduğu farklı yoga stillerine ve meditasyon pratiğine dair 500 saate ulaşan derinleşme yolculuğum halen devam ediyor. Yoga & meditasyon derslerim ve bireysel pratiklerimde yoga pozlarında verilen tepkilerin günlük yaşamdakinin aynısı olduğu, aynı yollar his ve düşüncelerden geçildiği felsefesini benimsiyorum. Mat pratiğinin günlük yaşama yansımalarını araştırmak öncelikli davetim. bircesin@gmail.com mail adresi ve @birceileyoga instagram hesabı ile sorunuz veya paylaşımınız varsa bana ulaşabilirsiniz..

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale