X

Değişim bir süreçtir: Bazen başa döner, bazen ileri gidersin ama yol hep senindir

Bu yazıyı bu aralar kendine olan inancını tazelemeye ihtiyacı olanların kalbine dokunmak niyetiyle yazıyorum. Çünkü sanıyorum ki hepimiz zaman zaman zorlanıyor, tam değiştim derken eski duygularımızla, düşünce yapılarımızla veya olaylarla karşılaşabiliyoruz, yani en azından bana öyle oluyor… Eğer bir de çok merkezimizde değilsek kendimizden şüphe etmeye meyilli olabiliyoruz. İşte bu yazıyı o anlar için yazıyorum.

Hepimiz farklı ailelere ve kültürlere doğduk; üzerine farklı eğitimler alıp farklı tecrübeler yaşadık. Ve şimdi eğer bu ekranda buluşabiliyorsak paylaştığımız kimi ortak değerlerimiz var diyebiliriz, değil mi? Benim terimimle; kendimizi istediğimiz yönde değiştirmeye istekli kalpleriz ve hepimiz kendi yolumuzda arayışlardan, denemelerden, değişimlerden ve bazen tökezlemelerden geçebiliyoruz. Şimdi bir örnek vermek istiyorum, belki sana rezone eder, belki de hiç dokunmaz, yine de seni açık bir kalple okumaya davet etmek istiyorum.

İstediğin zamanın birinde bir kız çocuğu hayal etmekle başlayalım o zaman. “Ben” dedikçe var olabildiğini öğrenen bu ufaklık, edindiği başarılarla bakışların ona döndüğünü ve alkışlandığını zamanla fark ediyor. E biraz da çevik bir aklı var, kolay kapıyor derken gerek okuldaki adımlarıyla gerekse sosyal hayattaki tavırlarıyla takdir ediliyor da takdir ediliyor. Sonra büyüyor, hayatın farklı hediyeleri sunuldukça o da deneyimlemek istiyor. Yıllar geçiyor, dünya görüşü geliştikçe kendine ve hayatına bakış açısı da değişiyor.

Bir gün diyor ki “Acaba sabahları uyandığımda midemde hissettiğim acı tadın tutunduğum hırslarla veya başarı arzusuyla bir alakası olabilir mi?” Okuyor, araştırıyor, belki bir bilene danışıyor sonra bu takdir edilme isteğinin sindirim sisteminden öte hayatının farklı alanlarını etkilediğini fark ediyor. Çünkü hep iyi kız, başarılı kadın olmak zor iş; “insan mükemmeliyetçiliğe uğramadan bu yollardan yürüyemiyormuş” diyor ve başlıyor kendindeki kusurları kabul etmeye, örtmemeye, oldurmaya çalışmamaya, kendi gibi olmaya.

E tabi bir anda olmuyor, bu bir süreç. Ufak dalgalanmalar yaşansa da bizim örneğimizdeki kadın kendi yolundan memnun, devam ediyor. Yeri geldiğinde kutluyor kendini, arkadaşlarıyla paylaşıyor derken hayat bu ya, önüne ya hep ya hiç demek zorunda olduğu bir olay çıkıyor. Ya kazanacak ya kaybedecek yani, belki işteki bir pozisyon, belki bir partner adayı, belki bir alışkanlığı ya da aile mevzuları. İşte o zaman derinlerden, eskilerden en iyi bildiği davranışları, düşünce kalıpları ve inançları çıkıp geliyor. Kabulden, teslimiyetten, akıştan bahsederken “Bu mükemmeliyetçi, otoriter cadı kim peki?” derken bambaşka duygular kapısını çalıyor. “Hangisi doğru? Ben kendimi mi kandırdım? Onca emeğime yazık” denilen o an var ya işte biz de bu kadınla o anda buluşuyoruz.

Neyse ki çoğumuz bu anda senkronize bir şekilde buluşmuyoruz, iyi ki hayatlarımız farklı akıyor! İşte böyle zamanlarda bu döngünün başka basamağında olan kız kardeşlerimiz bize hatırlatıyorlar, diyorlar ki: “Merak etme, öncelikle hiçbir şey kalıcı değil. Kazandığın veya kaybettiğin de kalıcı olmayacak, bu duyguların da. Bir derin nefes al sonra kendine bir sor insan 25 yıldır bildiği, güvendiği bir yoldan mı yürümeyi tercih eder yoksa 5-6 yıldır yeni aşina olduğu yoldan mı? Hele bir de kafan dalgınsa eve yeni açılan yoldan mı gidersin, yoksa kendini bildin bileli yürüdüğün yoldan mı? O yüzden sakinleş, o çıkıp gelen cadı var ya, ‘iyi ki var’ de. Sana kattıklarını bir düşün, bir teşekkürü çok görme. Sonra dönüşmeye çalıştığın kadına bak ona da teşekkür et, cesaretini kutla. Hayatta her zaman en az iki seçeneğin olduğunu fark et, bak ne kadar şanslısın. O her şeyi olması gerektiği gibi yapan kadın da sensin, geleni olduğu gibi kabul eden de. Şimdi dönüp bak hayatına, bu karşılaştığın durumla nasıl bir ilişki kurmak istiyorsan onu yeniden şekillendir. Bil ki tercih etme gücü hep sende!

Bugün sana bunu hatırlatan kız kardeşin bırak ben olayım, belki bir gün bambaşka bir an, sen de bana ve diğer kardeşlerimize anımsatırsın.

Ps: Bana bu ilhamı veren tatlı arkadaşıma çok teşekkürler.

İlginizi çekebilir: Kendimiz olmak için: Kalıplara sığmaya çalışmadan bir yaşam sürmek mümkün

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale