X

Yeni bir bilimsel araştırma: D vitaminini artırmak demansı önleyebilir mi?

Demans (bunama); düşünceleri, hafızayı, muhakeme yeteneğini, kişiliği, ruh halini ve davranışları etkileyen bir grup hastalığı temsil eden genel bir terimdir. Yani çoğu kişinin sandığı üzere tek bir hastalık değildir. Örneğin Alzheimer hastalığı, bir tür demanstır ama bunun dışında da birkaç tür vardır. Demansa bağlı olarak gelişen zihinsel işlevdeki bu düşüş, kişilerin günlük yaşamını ciddi şekilde etkiler. Günümüzde 85 yaş ve üzeri insanların yaklaşık %50’sinin demansa sahip olduğu tahmin ediliyor…

Son olarak demansın yaşla birlikte daha yaygın olmasına rağmen, yaşlanmanın normal bir parçası olarak kabul edilmediğini de söyleyelim. Başka bir ifadeyle, yaşlılık döneminde demans yaşamamak için yapılabilecek şeyler var. İşte bunlardan biri, yeni bir araştırmaya göre D vitamini alımını artırmak olabilir. Araştırmanın detaylarına girmeden önce, demans hakkında kısa bilgiler vermekte fayda var.

Demans nedir?

Demans belirli bir hastalık değil, bir kişinin zihinsel işlev durumunun bir açıklamasıdır. Zihinsel işlevde daha öncekinden daha yüksek bir seviyeden, günlük yaşama müdahale edecek kadar şiddetli bir düşüş yaşanır. Bilişsel gerileme belirtileri kişiden kişiye değişebilse de, aşağıdakiler demansın karakteristik belirtileridir:

  • Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
  • Başkalarını anlamakta zorluk
  • Okuma veya yazma zorluğu
  • Halüsinasyonlar, sanrılar veya paranoya
  • Konuşmakta zorlanmak
  • Dürtüsellik
  • Hafıza kaybı
  • Karar almada zorluk
  • Hareketle ilgili sorunlar
  • Kendini tekrarlamak
  • Görevleri tamamlamak için daha fazla zaman ayırmak
  • Tanıdık yerlerde bile dolaşırken kaybolmak

Demans belirtileri, genellikle üç aşamaya ayrılır: Erken evre, orta evre ve geç evre demans. Kişi erken evreden geç evreye geçerken semptomlar artar ve genellikle giderek kötüleşir.

Demans neden olur?

Demans, beyin hücrelerinin hasar görmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Örneğin beynin düşünmeyi ve hafızayı kontrol eden bölümlerindeki hücreler hasar gördüğünde, bu işlevler bozulur (*). Araştırmacılar, hala bu hücrelerin hasara uğramasına gerçekte neyin katkıda bulunduğundan emin değiller. Demansın gelişiminde genetiğin rol oynadığını düşünüyorlar; ancak, ailede görülmese bile yine de demans geliştirmek mümkün (*)(*). Araştırmacılar, hala bu hücrelerin hasara uğramasına gerçekte neyin katkıda bulunduğundan emin değiller. Demansın gelişiminde genetiğin rol oynadığını düşünüyorlar;.

Ayrıca demans geliştirme riski daha yüksek olan bazı gruplar var. Demans için risk faktörlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Yaş: Demansı olan çoğu insan 65 yaş ve üzerindedir.
  • Aile öyküsü: Kişinin ebeveyni veya kardeşinde demans varsa, durumu geliştirme riski artar.
  • Sağlık durumları: Yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi bazı sağlık durumları, kişinin demans geliştirme riskini artırır. Travmatik beyin yaralanmaları (TBH) de demans gelişme riskini artırabilir.
  • Irk: Ortalama olarak, Afro-Amerikan ve Hispanik insanlar, beyaz insanlardan daha fazla demans geliştirme riskine sahiptir.

Demans ve D vitamini ilişkisini inceleyen bilimsel araştırma

Demans nedir, belirtileri ve nedenleri üzerine kısaca bilgi verdik. İşte yapılan son araştırmalar, D vitamininin bilişsel gerileme ve beyin ömründe büyük bir fark yaratabileceğini gösteriyor.

Alzheimer’s & Dementia’da yayınlanan yeni bir gözlemsel araştırmaya göre, D vitamini alımını artıran yaşlı yetişkinlerin demans geliştirme olasılığı %40 daha azdı. Çalışma aynı zamanda bireysel faktörlerin (örn. demografi, genetik, davranış) denklemde nasıl rol oynadığı hakkında da önemli bilgiler ortaya koydu.

Araştırmacılar, Ulusal Alzheimer Koordinasyon Merkezi (NACC) veri setinden 12.388 yaşlı yetişkinde (ortalama yaş 71) D vitamini maruziyetinin demans insidansı üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Başlangıç ​​değerlendirmesinde tüm katılımcılarda demans yoktu ve aşağıdaki bilişsel teşhislerden birine sahiplerdi:

  • Normal biliş
  • Hafif bilişsel bozukluk (MCI)

Ek olarak, katılımcılar D vitaminine maruz kalanlar (yani, temel sınavdan önce üç tür D vitamini takviyesinden birini —D2, D3 veya D vitamini ve kalsiyum kombinasyonu — alan kişiler) ve kalmayanlar (yani, çalışma boyunca takviye yoluyla D vitamini alımını artırmayan bireyler) olarak iki gruba ayrıldı.

D vitamini alımını artırmak, demansın önlenmesine yardımcı olabilir mi?

  • Demografi, genetik ve sayısız diğer faktöre bakıldığında, D vitamini maruziyetinin demans insidansı ve hayatta kalma üzerindeki etkisi, gruptan gruba ilginç şekillerde değişiyordu.
  • D vitamini maruziyeti, sıfır maruziyetten %40 daha düşük demans insidansı oranı ile ilişkilendirildi.
  • D vitamini maruziyeti grubu için 5 yıllık sağkalım oranı da sıfır maruziyetten %15 daha yüksekti.
  • 10 yıl içinde demans geliştiren katılımcıların %75’i, tanı konmadan önce D vitaminine hiç maruz kalmamıştı.
  • Kadınlar erkeklere göre daha yüksek demans riski taşıyordu, ancak aynı zamanda artan D vitamini alımına %23 daha iyi yanıt verdiler (D vitamini maruziyeti olan kadınların insidans oranı, sıfır maruziyeti olan kadınlara göre %49 daha düşüktü).
  • Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, başlangıçta normal bilişe sahip katılımcılar, hafif bilişsel bozukluğu (HBB) olan katılımcılara göre daha düşük demans insidans oranına sahipti. Bununla birlikte, D vitamini maruziyeti grubundaki HBB’li bireylerin insidansı, HBB’si olan ve D vitamini maruziyeti olmayan katılımcılara göre yine de %33 daha düşük insidansa sahipti.
  • Genel olarak, D vitamini alımını artırmanın, özellikle bilişsel düşüşün başlangıcından önce, demansı önleme potansiyeline sahip olduğu bulundu.

Diğer araştırmalar, D vitamini eksikliğinin demans riskini 3’te 1 oranında artırdığını ve daha yüksek D vitamininin olumlu bilişsel sağlık sonuçlarıyla bağlantılı olduğunu bulsa da; bu çalışmada katılımcıların kan serumu vitamin seviyeleri belgelenmedi. Araştırmacılar, pozitif maruz kalma grubundaki her bir katılımcının tükettiği D vitamini miktarını da tanımlamadı, bu nedenle bu gözlemsel çalışmadan sınırlı sonuçlar çıkarılabileceği unutulmamalı.

Bilişsel yaşam sürenizi desteklemek için optimal vitamin durumunuzu gözetmenizde fayda var. Bunun için doktorunuza danışarak özellikle D vitamini seviyelerinizi kontrol ettirebilir; gerekliyse D vitamini takviyeleri kullanabilirsiniz.

Demansı önlemek için neler yapabiliriz?

Uzmanlar, demansı önlemek ve demanstan korunmak için aşağıdaki yaşam alışkanlıklarını öneriyor:

  • Düzenli fiziksel aktivitede bulunun: Düzenli egzersiz, beyne giden kan akışını artırmaya yardımcı olabilir. Bu egzersizler yürüyüş, koşu veya yüzme gibi her tür etkinliği içerebilir.
  • Sağlıklı beslenin: Araştırmalar, yediklerimizin beyin sağlığını etkilediğini gösteriyor. Uzmanlar bu noktada kırmızı et, şeker ve doymuş yağların sınırlı tüketimini öneriyor. Beyin sağlığına iyi gelen yiyeceklere örnek olarak yeşil yapraklı sebzeler, mantarlar, somon balığı ve süt gibi D vitamini içeren yiyecekler verilebilir.
  • Beyin geliştirici oyunlar oynayın: Zihninizi uyardığınızda, hafıza kaybını geciktirebilir veya önleyebilirsiniz. Bunu beyin geliştirici oyunlar oynayarak, resim yaparak veya bir bulmacayı tamamlayarak yapabilirsiniz.
  • Sosyal kalın: Araştırmalar, sosyal aktivitenin de demansa karşı koruyucu etkisi olabileceğini gösteriyor. Bu, komşularla sohbet etmek veya asansörde karşılaşılan biriyle havadan sudan sohbet etmek kadar basit olabilir.
  • Yeteri kadar uyuyun: Uyku problemleri, hafıza sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden iyi bir gece uykusu almak önemlidir ve demansı önlemeye yardımcı olabilir.
  • Zihin sağlığınıza dikkat edin: Araştırmalar, depresyon ve demans arasında bir bağlantı olabileceğini gösteriyor. Anksiyete, depresyon veya diğer zihinsel sağlık durumlarını tedavi etmek, potansiyel demans riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Kalbinize iyi bakın: Obezite, yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol gibi kalp hastalığı veya inme riskini artıran durumlar da demans riskini artırabilir. Hem kalbinizi hem de beyninizi korumak için bu koşullardan herhangi birine sahipseniz tedavi olmanız önemlidir.

Kaynaklar: verywellmind, mindbodygreen, my.clevelandclinic.org, goodrx

İlginizi çekebilir: Hafıza problemlerini tanımak için: Demans ve Alzheimer’la ilgili bilmeniz gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale