X

“Çünkü”lerimizin ardında neler saklıyoruz?

Yapamıyorum / yapamam / olmuyor çünkü…

Bazı konularda “çünkü”lerimiz vardır.
Bu “çünkü”leri, asıl sebebimizle yüzleşmeye hazır olmadığımız için farkında olmadan araya tampon gibi yerleştiririz.

Örneğin, ulaşmak istediğimiz şeylere yönelik adımlar atmıyorsak, yüzleşmeye çekindiğimiz kök sebebimiz “başarısız olma fikrinin bizde derinlerde bir yerde utanç duygusu yaratması” olabilir.

Kök sebeplerle yüzleşmek acı vericidir ve insan doğamız gereği acıdan kaçmak isteriz. Bu yüzden bu örnekteki utanma duygusu ile yüzleşmemek için, çaba göstermeyişimizin nedenini başka bir şeymiş gibi anlatabiliriz kendimize.
Hayat şartlarını, olanakları, zaten çok da istemiyor olduğumuzu, denemiş ama sonuç alamamış olduğumuzu vb. öne sürebiliriz.
“Çünkü” ile başlayan tampon cümlelerimiz işte burada yer bulur.
“Çünkü…” diyerek açıklamalar yaparız, bu açıklamalar karşımızdakinden çok kendimizedir aslında. Yaşadığımız durumu kendi içimizde kabullenmemizi kolaylaştıracak gerekçeler oluştururuz. Ya da tembellik, üşengeçlik dediğimiz ama aslında harekete geçmeye isteksizlik durumunu yaşayabiliriz.

Bunlar bilinçli tercihimizden ziyade, farkında olmadan geliştirdiğimiz tutumlardır ve bizi kısmen rahatlatır.
Elimizdeki sonucun bizden bağımsız olduğu hissiyatını yaratarak bizi sorumluluktan kurtarır.

Ama sonuçta mutsuzluğumuz geçmez. Çünkü, istediğimiz şeyler için çaba göstermiyor olmak ve kendimizi rahatlatacak “çünkü”ler üretmek çözüm değildir. Bizi mutlu etmez. Hala istemediğimiz durumların içindeyizdir. Zaman içinde bahaneler, atalet (harekete geçememe) ve negatif hissetme üçgenine sıkıştığımız bir kısır döngü oluşur. Sanki bu durumun bir çözümü yokmuş gibi gelir. Nereden başlayacağımızı bilemeyiz.

Yaptığımız ya da yapmadığımız şeylerin arkasında saklanarak bizi ve hayatımızı sabote eden kök nedenlerle yüzleşmek ve onlar üzerinde çalışmak, hayatımızda büyük değişimler yaratmanın en geçerli yollarından biri. Bir türlü değiştiremediğimiz ve nedenini de anlayamadığımız her ne varsa, çözmenin ve yeniden şekillendirmenin yolu kendi üzerimizde çalışmakla başlar.

Peki, yüzleşme cesaretini nasıl edinebiliriz?

Kendimizde görmekten hoşlanmayacağımız şeyler her birimizde var.
Yüzleşme acısını hafifçe ve yumuşak bir hisle karşılayabilmenin yolu, bu özellikleri “kendi varlığımızla bir tutmamak”tan, onları “kendimizle özdeşleştirmemek”ten geçiyor.

Onların kendi varlığımızdan ayrı olduğunu görebilirsek, o zaman yüzleşme gücü ve cesareti bulabiliriz.
O zaman yüzleşme acısı azalır.

Tutumlarımız, düşüncelerimiz ya da duygularımız bizim “bir parçamız” değildir. Üzerimizdeki kıyafetlerdir sadece. Bir şekilde ve bir zamanlar varlığımıza giydirilmiş olan kıyafetlerdir. Bunların bazıları bizi destekler. Bazıları ise şimdiki hayatımızda üzerimize uymuyordur, yaptığımız veya yapmak istediğimiz işe uygun değildir, yolumuza hizmet etmiyordur ya da engelliyordur.

Güzel haber şu ki; bizim için işlevsel olmayan, yolumuza engel olan her ne tutum içindeysek bunu fark edebilme ve dönüştürebilme becerisi, insan doğamız gereği hepimizde var.

Yetişkin olduğumuzda, bu kıyafetleri bilinçli farkındalık ile üzerimizden çıkarabiliyor, yerine yenilerini giyebiliyoruz. Bu noktada en önemli konu bu sürecin bir anda değil, aşama aşama gerçekleşen ve uygulamalı bir süreç olduğudur. Teorik bir söylemin ötesinde, uygulamalı çalışmalar ile sonuç alabiliyoruz.

Bu süreç yüzleşme, kabul, yeni tutum geliştirme ve yeni tutumun pekiştirilmesi şeklinde birbirini takip eden dört aşamadan oluşuyor. Geriye sadece kolları sıvayıp işe koyulmak kalıyor.

Sizi önce kendi hayatınız hakkında düşünmeye, sonra da harekete geçmeye davet ediyorum.

Görüşmek üzere!

Podcast: https://open.spotify.com/show/5XcrUhalwMAtftadMNcOKW?si=a297fe9cc28e41e8

Web sitesi: www.iremturan.com

Instagram: https://www.instagram.com/iremturan_com/?hl=tr

İrem Turan: Sağlıklı yaşam ve motivasyon koçu. Eski bir beyaz yakalı. Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenim gördükten sonra İstanbul Üniversitesi’nde Sosyoloji alanına yöneldi. İlaç sektöründe vitamin, mineral ve özel takviyeler gibi pek çok ürün ve marka yönetti. Bu süreçte metabolizma, hastalıklar, tedavi protokolleri ve tamamlayıcı tıp alanlarındaki eğitimlerde sağlığa ve insan bedenine bakışı değişti. Fonksiyonel tıp ile birlikte mindfulness, bilişsel davranışçı terapi, nörobilim, sosyoloji, psikoloji ve felsefe alanlarından faydalandığı kendi protokollerini uyguluyor. Zihin-beden-duygu üçgeni çerçevesinde daha iyi bir yaşama ulaşmak isteyen danışanların hayatına dokunuyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale