X

Çok katmanlı bir yolculuk: Yoga ve beraberinde getirdikleri

Yogaya dair şimdiye dek gördüğünüz havalı pozlar, esnek, fit ve hatta kaslı görünümlü insanlar, “O şekilde nasıl durabiliyor?” dedirten fotoğraflar gözünüzü korkutmuş olabilir. Başka bir yandan yoganın sürekli ve sabit bir şekilde sadece meditasyon halinde oturmak olduğuna inanmış olabilirsiniz. Yoga yapmanın pahalı bir uğraş veya fazlasıyla ruhani olduğuna, ya çok esnek, ya çok fit, ya çok sakin olmanız gerektiğine, yani bir şeylerden sizde çok olması gerektiğine de inanmış olabilirsiniz. Belki de yoganın faydalarını sürekli anlatan arkadaşlarınızdan sıkılmış ve biraz da abarttıklarını düşünüp konudan ilginizi tamamen çekmiş, hatta reddetmiş olabilirsiniz.

Yüzeyde görünenlerden derine doğru inildiğinde yoganın bunlardan çok daha fazlası demek olduğunu görebilirsiniz. Gelin bir fırsat verin beraberce yoga severlerin tutkusuna ve siz sevdiklerini de yogaya neden bu kadar ısrarla davet ettiklerine dair bir yolculuğa çıkalım.

Güç, esneklik, gevşeme, meditasyon ve farkındalık tekniklerini birleştiren bu kadim öğreti aynı bizler gibi çok katmanlı. Bir yazı ile yogayı tamamen anlatmak mümkün olmayacaktır ama olabildiğince denememe izin verin lütfen.

Yoga pozları (asanaları) nefes ve hizanın farkındalıklı kombinasyonundan oluşuyor. Aslında günlük yaşamlarımızdaki yaygın kas ve iskelet sistemi yaralanmalarının çoğu kısa ve esnekliği az olan kaslar ve dar eklem açıklığı kaynaklı. Kas esnekliği azaldığı oranda hareket açıklık kabiliyetini de azaltıyor. Kasların esnekliği kadar gücü de olası yaralanmaların önüne geçmekte çok önemli. Çünkü her yaşta, özellikle ileri yaşlarda aradığımız denge, ancak güçlü kaslarla mümkün olabiliyor. Omurga hasarları inanın sadece kazalarla veya ani hareketlerle gerçekleşmiyor. Omurgayı her gün düzenli olarak hiza içinde ve dik olmayan bir pozisyonda tutarak yaratılan stres ile birleşen hareketsizlik, yaş alma vb. çeşitli sebeplerle daha az kullanılmaya başlandığı için zayıflayan çekirdek (kor) bölge, yani diyafram, sırt kasları ve pelvik taban ile de bu hasarlar gerçekleşebiliyor.

Biraz daha anlaşılır olması gibi iyi bir niyetle omuz ve boyun, alt beden, gevşemek ve sakinleşmek için gibi isimlerle sunulan yoga dersleri sebebiyle haklı olarak bazılarınız için her ne kadar yoganın etkileri parçalıymış gibi bir algı oluşmuş olsa da, yoga bir bütünlük içerisinde, tüm beden için çalışan bir sistemdir. Bir akışta belki en çok hissedilen alan veya farkındalığın özellikle gönderildiği alan bu isimlere sebep bölgeler olacaktır ama emin olunacak tek şey asanalarının (yoga pozlarının) tüm sistemlerde çalıştığıdır. Nefes ve konsantrasyon desteği ile gerçekleştirilen asanalar ile kaslar güçlenip uzarken artan esneklik ve denge sağlıklı ve doğru omurga duruşunu da destekler.

Tüm bunlar olurken iç katmanlarda da yani iç organlar ve omurga sinirlerini canlanır. Artan kan akışı, sindirim ve boşaltım sistemlerini destekler ve hatta vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Bir de üzerine derin ve farkındalıklı nefes alışverişlerle kendinizi yoga pozu içerisinde gevşettiğinizde beyin ve kalp kasları da rahatlamaya başlar. Derin nefeslerle oksijenlenen kanın alkali dengesi yerine gelirken, sakinleşmeyle birlikte kalp atış hızı ve kan basıncı normal sınırlara yavaşlar. Bütün bunların neticesi bedendeki kortizol seviyesinin düşerek stresin azaldığı çoktan ispatlanmıştır.

Tahmin edeceğiniz üzere yoganın doğal sonucu olarak artık uzun zamandır özlemini duyduğunuz o keyifli uyku kendiliğinden size gelir. Sağlıklı omurga, kemikler, kaslar, iç organlar, sindirim, boşaltım, dolaşım sistemi ve huzur veren dinlendiren uykular…

Nefes ile birlikte dikkat vererek uygulanan asanalar (yoga pozlarını) gergin olmak ve gevşeme hali arasındaki farklılıkları net bir şekilde gösterir. Bedenin gerçek manada sinir ve hücresel düzeyde gevşemesi için hiçbir uyaran olmadan heyecan ve gerginlik durumundan sakin, derin dinlenme ve gevşeme durumuna geçiren vücut süreçlerine ihtiyacı vardır. Yoga fiziksel uygulamalarına gönderilen farkındalıklı dikkat ve derin nefeslerle bu derin dinlenme ve gevşeme halini sağlayabilir.

Düzenli pratik yapanların deneyimlediği en önemli şeylerin başında zaman içerisinde her adımda yanlarında olan farkındalığın tüm yaşam ilişkilerini etkilemeye başlamasıdır. Artık tüm seçimler ve bu seçimlerin hissettirdiği tüm duyumlar artık görünür olmaya başlar. Bu görünürlük beraberinde sorunlara sebep olanları tespit etmeyi sağlarken çözüm olasılıklarını da gözler önüne sermeye yardımcı olur.

Bu noktadan itibaren yoga yapılan bir şey olmaktan çıkar ve bir hal olur. Sürekli daha iyiye, daha güzele, daha şifalı olana doğru ilerleyen bir araştırma hali.

Dünyanın en önde gelen yoga öğretmenlerinden B.K.S. Iyengar diyor ki: “Sağlık, beden, zihin ve ruhun tam bir uyum halidir. Kişi fiziksel engellerden ve zihinsel dikkat dağınıklığından kurtulduğunda ruh açılır.” 

Yoga pozlarına güvenle girmek kadar önemli olan, onlardan güvenle çıkmaktır. Belki bu yazı yogaya bakışınızı değiştirdi, belki daha önceden var olan olumlu bakış açınızı güçlendirdi. Eğer öyleyse ister başlangıç seviyesi, ister orta seviye olsun, güvenle yogaya başlamak isterseniz, bu hafta içi online kapalı grup derslerime bir davet. Beni @birceileyoga Instagram hesabımdan takip edebilir, davetim hakkında detaylı bilgi almak isterseniz DM yoluyla veya bircesin@gmail.com adresimden bana ulaşabilirsiniz. Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Meditasyona neden ihtiyacınız olduğunu biliyor musunuz?

Birce Sinem Tezer: Merhaba, ben Birce. Yoga ile lise yıllarımda tanıştım. 200 saatlik temel eğitimimi 2014 yılında aldım. İçlerinde Godfrey Devereux gibi pek çok kıymetli eğitmenlerin olduğu farklı yoga stillerine ve meditasyon pratiğine dair 500 saate ulaşan derinleşme yolculuğum halen devam ediyor. Yoga & meditasyon derslerim ve bireysel pratiklerimde yoga pozlarında verilen tepkilerin günlük yaşamdakinin aynısı olduğu, aynı yollar his ve düşüncelerden geçildiği felsefesini benimsiyorum. Mat pratiğinin günlük yaşama yansımalarını araştırmak öncelikli davetim. bircesin@gmail.com mail adresi ve @birceileyoga instagram hesabı ile sorunuz veya paylaşımınız varsa bana ulaşabilirsiniz..

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale