X

Çok dil bilmenin avantajları: İkinci bir dil öğrenmek beynimizi nasıl etkiliyor?

İki veya daha fazla dil bilmek, beyninizin tek dil bilen kişilerin beyninden daha farklı görünüp, daha farklı çalıştığı anlamına gelir. Dil becerisi genel olarak 2 aktif ve 2 pasif bölümle ölçülmektedir. Bunlar sırasıyla konuşma, yazma ve okuma, dinlemedir. Dengeli bir çift dil bilen insan, 2 dilde de hemen hemen eşit yeteneklere sahipken, dünyadaki çift dil bilen insanların çoğu, dillerini farklı oranlarda biliyor ve kullanıyorlar.

Dil öğrenmede kritik dönem

Beyin görüntüleme teknolojisindeki son gelişmeler, dil öğrenmenin belli yönlerinin çift dil bilen bir beyni nasıl etkilediği konusunda sinirbilimcilere bakış açısı sağlamış durumda. Beynin sağ lobu duygusal ve sosyal alanlarda daha aktifken, sol lobunun mantıksal süreçlerde daha baskın ve analitik olduğu herkesçe bilinen bir gerçek. Fakat burada kesin bir bölünmenin olduğunu söyleyemeyiz. Öte yandan fonksiyonların beynin farklı yarım kürelerinde yer alma durumu yaşla birlikte gelişiyor. Dil ise her 2 tür fonksiyonu da içeriyor ve çocukların beyni daha esnek olduğu için 2 lob arasında daha fazla iletişim kurulabiliyor ve bu durum bizi onların daha kolay dil öğrenebildikleri gerçeğine götürüyor. Bilim bunu, dil öğrenmede ‘kritik dönem’ şeklinde ifade ediyor.

Yetişkinlikte dil öğrenme

Çocukların beyni, dil öğrenmede 2 yarım küreyi de kullanabilmelerine izin verirken; yetişkinlerde genel olarak dil, tek bir kürede ve genellikle sol yarım kürede yerleşmiş durumda. Ancak bu tabi ki yetişkinlerin dil öğrenemeyeceği anlamına gelmiyor. Bir diğer yandan son araştırmalar, yetişkinlikte ikinci dil öğrenen insanların ikinci dillerini konuşarak problemlerle yüzleştiklerinde, kendi dillerini konuşurken olduklarından daha az duygusal ön yargı ve daha mantıklı bir yaklaşım gösterdiğine dair bulgulara sahip.

İlginizi çekebilir: Yeni bir dil öğrenmek için uygulayabileceğiniz birbirinden yaratıcı yöntemler

Çok dil bilmenin avantajları

Ek dilleri ne zaman öğrendiğinizden bağımsız olarak, çok dil bilen birisi olmak beyninize bazı dikkate değer avantajlar sunuyor. Hatta bunların bir kısmı gözle bile görülebilir. Örneğin; beyindeki nöronların ve sinapsların büyük bir kısmını içinde barındıran gri madde, çift dil bilen insanlarda daha yoğundur. Ayrıca ikinci dil konuşulurken beynin belirli bölgelerinde daha fazla aktivite olur.

Çift dil bilen bir beynin hayatı boyunca yaptığı artan egzersizler, aynı zamanda Alzheimer ve bunama gibi hastalıkların yaşanmasını da beş yıla kadar geciktiriyor.  Bir dilden diğerine geçerken ihtiyaç duyulan efor ve dikkat, beynin dorsolateral prefrontal korteks şeklinde adlandırılan kısmında daha çok aktiviteye neden oluyor ve bu bölümü mümkün olduğunca güçlendiriyor. Beynin bu kısmının ne işe yaradığını ise şöyle ifade edebiliriz: Bu korteks sayesinde beynimizin yönetim fonksiyonlarında, problem çözmede, görevler arasında, geçiş yaparken ve alakasız bilgileri ayıklarken daha rahat odaklanabiliyoruz.

Yani, çift dil bilmek bilmek bizi daha zeki yapmasa da, beynimizi daha sağlıklı, karmaşık ve aktif olarak meşgul kılıyor. Küçükken ikinci bir dili öğrenecek kadar şanslı olmasanız da, kendinize bir iyilik yapıp bir yabancı dil öğrenmeye başlayabilirsiniz. Çünkü söz konusu beyinse, biraz egzersizle uzun bir yol kat edilebilir.

Dil öğrenmenin sağlayacağı avantajlarla ilgili daha fazla şey öğrenmek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz: 

 

İlginizi çekebilir: Konuştuğumuz dil, düşünme şeklimizi nasıl etkiliyor?

Kaynak
TedEd

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale