X

Çocuklarla, evdeki nesneler yardımıyla oynayabileceğiniz bir oyun: Obje tiyatrosu

Tüketime daha az pay ayırmamız gerektiğini hatırladığımız bugünlerde ebeveyn olarak çocuklarımızla ya da öğretmenler olarak uzaktan da olsa öğrencilerimizle, yeni bir şey satın almadan, evimizdeki ya da elimizin altındaki objeleri kullandığımız uygulamaları içeren ve hayal gücünün sınırları genişleten bir kavram ile tanıştırmak istiyorum sizleri: “Obje Kuklası” veya daha geniş haliyle “Obje tiyatrosu.”

Daha spesifik bir kavram olarak “Obje Kuklası”, gündelik hayatta kullandığımız nesnelerin, hatta kullanmadığımız objelerin normalde kullanılan işlevlerinin haricinde, şekillerinin benzerliğinden faydalanılarak karaktere dönüştürülmesini, yeni bir nesneye dönüştürerek kukla gibi konuşturulmasını içeriyor. Obje kuklasını çocuklarla uygulamanın temel hedefleri arasında; kullanılmayan objelerin başka eğitsel amaçlarla yeniden kullanılması, çocuklara “Tüketme, dönüştür” ekolojik bakış açısı kazandırma ve çocukların hayal gücünü çalıştırma pratiği sağlaması yatıyor. Temel hedefleri arasında yer alan hayal gücümüzü çalıştırması bu kavramın en heyecan verici noktası.

Obje tiyatrosu kavramının ortaya çıkışı daha eski zaman dilimine dayanmasına rağmen (bkz. Theatre of Objects), bu kavram popülaritesini 1980’li yıllardan sonra kazanmaya başlamış. Obje tiyatrosunu uygulamak sadece kukla sanatıyla sınırlı değil, dans ve performans sanatlarıyla da etkileşim içinde olan bir kavram. Obje tiyatrosu, “hazır doğası” nedeniyle, figür yapımı veya canlandırması konusunda eğitilmemiş topluluk katılımcıları için atölyelerde popüler olmaya başlasa da ebeveyn ya da eğitimciler olarak obje kuklası uygulamalarını gündelik hayatımızın içinde de uygulayabileceğimizi düşünüyorum.

Obje tiyatrosunda, bir atkı bir “dansçı” olabilir ya da şapka “otorite” figürü olabilir. Obje ile kavram arasında benzeşim kurabileceğimiz bir nokta bulmamız yeterli, bu yönüyle hayal gücümüzün aktif çalışmasını tetikleyen bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Obje tiyatrosunun tanınmış uygulayıcıları arasında ise Paul Zaloom, Christian Carrignon, Jane Catherine Shaw bulunuyor. Ayrıca Endonezya’da Agus Nur Amal Sumatra, obje tiyatrosunu şiddet ve tsunaminin ardından travma sonrası stresi azaltmak için alternatif bir yöntem olarak kullanıyor.

  • Bu pratiği daha düzenli uygulayabilmek için evimizde ya da okulda çocukların seçtiği objelerden oluşan bir obje sandığı tasarlayabiliriz. Bu obje tahta bir kaşık, metal bir kepçe, bir fırça da ya da kullanılmayan bir süs eşyası da olabilir, her türlü malzeme obje sandığındaki yerini alabilir, çocukları bu konuda özgür bırakabiliriz, sadece güvenlik açısından objenin cam olmamasına dikkat edebiliriz.
  • Öğretimizin bir parçası olarak, öğrencilerden objeleri belirli şekillerde kullanmalarını isteyebiliriz, onlara objeleri nasıl kullanabileceklerine dair fikirler sunabilmek için öncesinde haftada iki kez öğretmenler ya da ebeveynler olarak masalları objelerle anlatabiliriz. Obje kuklası masal anlatımı örneğine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

  • Belirlediğimiz bir zaman diliminde her çocuktan farklı objeleri kullanarak hafta boyunca yaşadıklarını, hissettiklerini veya bir hikâye ya da masalı objelerle canlandırmasını isteyebiliriz: 
    – Arkadaşlarımızdan fikir alarak bu nesneyi neye benzetebiliriz?
    – “Bu nesne bir karakter olsaydı nasıl konuşurdu, nasıl hissederdi?” gibi sorularla, çocuklarda empati duygusunu da geliştirebilecek şekilde uyarlamalar yapabiliriz. Çünkü objelere karakter kazandırarak konuşturmak çocukların dil ve iletişim becerilerini geliştirdiği gibi onların sosyo-duygusal gelişimlerine de olumlu katkılar sağlayacaktır.
  • Haftalık ya da iki haftada bir olmak üzere belirli bir gün seçilerek obje kuklasını uygulamak için rutinler oluşturabiliriz.
  • Bu pratikleri aşağıdaki gibi çeşitlendirerek çocukların algılarını daha canlı tutmalarını da sağlayabiliriz.
    – Obje sandığıyla oyun
    – Obje sandığıyla masal
    – Obje sandığıyla duygularımız
    – Obje sandığıyla haftayı değerlendirme

Bu çeşitlendirilmiş uygulamalarla ebeveynler olarak çocuğumuzla geçireceğimiz kaliteli zaman dilimini artırabileceğimiz gibi, eğitimciler olarak da obje kuklasını okul öncesinin veya ilköğretimin programına çocuğun yaratıcılığını geliştiren, zenginleştirici, yeni bir öğretim yöntemi olarak dahil edebiliriz.

İlginizi çekebilir: Çocuklarla geri dönüşüm zamanı: Çocuğunuzla birlikte yapabileceğiniz 3 tasarım

Duygu Meriç: Ben Duygu Meriç, 2013 yılında Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Bir yıl özel bir okulda çalıştıktan sonra atanarak doğu göreviyle köy öğretmenliğini deneyimledim. Daha sonra İstanbul’a döndükten sonra Boğaziçi Üniversitesi Erken Çocukluk alanında yüksek lisansımı tamamladım ve halen Kuştepe’de öğretmenlik görevime devam ediyorum. Sosyo-duygusal öğrenme, çocuk hakları, oyun, çocuk kitapları, anne çocuk ilişkileri ve ebeveynlik stilleri, çocuk tiyatroları, müzik ve toplumsal cinsiyet rolleri temel ilgi alanları olarak odaklandığım konuları oluşturuyor ve burada sizlerle deneyimlerimin ve eğitimlerinin bana verdiği bakış açısıyla önerilerimi ve düşüncelerimi paylaşma serüvenine başlıyorum. Hayata, çocuğa ve eğitime dair bilgi ve önerilerle buluşmak üzere...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale