Çocuklarla, evdeki nesneler yardımıyla oynayabileceğiniz bir oyun: Obje tiyatrosu

Tüketime daha az pay ayırmamız gerektiğini hatırladığımız bugünlerde ebeveyn olarak çocuklarımızla ya da öğretmenler olarak uzaktan da olsa öğrencilerimizle, yeni bir şey satın almadan, evimizdeki ya da elimizin altındaki objeleri kullandığımız uygulamaları içeren ve hayal gücünün sınırları genişleten bir kavram ile tanıştırmak istiyorum sizleri: “Obje Kuklası” veya daha geniş haliyle “Obje tiyatrosu.”

Daha spesifik bir kavram olarak “Obje Kuklası”, gündelik hayatta kullandığımız nesnelerin, hatta kullanmadığımız objelerin normalde kullanılan işlevlerinin haricinde, şekillerinin benzerliğinden faydalanılarak karaktere dönüştürülmesini, yeni bir nesneye dönüştürerek kukla gibi konuşturulmasını içeriyor. Obje kuklasını çocuklarla uygulamanın temel hedefleri arasında; kullanılmayan objelerin başka eğitsel amaçlarla yeniden kullanılması, çocuklara “Tüketme, dönüştür” ekolojik bakış açısı kazandırma ve çocukların hayal gücünü çalıştırma pratiği sağlaması yatıyor. Temel hedefleri arasında yer alan hayal gücümüzü çalıştırması bu kavramın en heyecan verici noktası.

Obje tiyatrosu kavramının ortaya çıkışı daha eski zaman dilimine dayanmasına rağmen (bkz. Theatre of Objects), bu kavram popülaritesini 1980’li yıllardan sonra kazanmaya başlamış. Obje tiyatrosunu uygulamak sadece kukla sanatıyla sınırlı değil, dans ve performans sanatlarıyla da etkileşim içinde olan bir kavram. Obje tiyatrosu, “hazır doğası” nedeniyle, figür yapımı veya canlandırması konusunda eğitilmemiş topluluk katılımcıları için atölyelerde popüler olmaya başlasa da ebeveyn ya da eğitimciler olarak obje kuklası uygulamalarını gündelik hayatımızın içinde de uygulayabileceğimizi düşünüyorum.

Obje tiyatrosunda, bir atkı bir “dansçı” olabilir ya da şapka “otorite” figürü olabilir. Obje ile kavram arasında benzeşim kurabileceğimiz bir nokta bulmamız yeterli, bu yönüyle hayal gücümüzün aktif çalışmasını tetikleyen bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Obje tiyatrosunun tanınmış uygulayıcıları arasında ise Paul Zaloom, Christian Carrignon, Jane Catherine Shaw bulunuyor. Ayrıca Endonezya’da Agus Nur Amal Sumatra, obje tiyatrosunu şiddet ve tsunaminin ardından travma sonrası stresi azaltmak için alternatif bir yöntem olarak kullanıyor.

  • Bu pratiği daha düzenli uygulayabilmek için evimizde ya da okulda çocukların seçtiği objelerden oluşan bir obje sandığı tasarlayabiliriz. Bu obje tahta bir kaşık, metal bir kepçe, bir fırça da ya da kullanılmayan bir süs eşyası da olabilir, her türlü malzeme obje sandığındaki yerini alabilir, çocukları bu konuda özgür bırakabiliriz, sadece güvenlik açısından objenin cam olmamasına dikkat edebiliriz.
  • Öğretimizin bir parçası olarak, öğrencilerden objeleri belirli şekillerde kullanmalarını isteyebiliriz, onlara objeleri nasıl kullanabileceklerine dair fikirler sunabilmek için öncesinde haftada iki kez öğretmenler ya da ebeveynler olarak masalları objelerle anlatabiliriz. Obje kuklası masal anlatımı örneğine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
  • Belirlediğimiz bir zaman diliminde her çocuktan farklı objeleri kullanarak hafta boyunca yaşadıklarını, hissettiklerini veya bir hikâye ya da masalı objelerle canlandırmasını isteyebiliriz: 
    – Arkadaşlarımızdan fikir alarak bu nesneyi neye benzetebiliriz?
    – “Bu nesne bir karakter olsaydı nasıl konuşurdu, nasıl hissederdi?” gibi sorularla, çocuklarda empati duygusunu da geliştirebilecek şekilde uyarlamalar yapabiliriz. Çünkü objelere karakter kazandırarak konuşturmak çocukların dil ve iletişim becerilerini geliştirdiği gibi onların sosyo-duygusal gelişimlerine de olumlu katkılar sağlayacaktır.
  • Haftalık ya da iki haftada bir olmak üzere belirli bir gün seçilerek obje kuklasını uygulamak için rutinler oluşturabiliriz.
  • Bu pratikleri aşağıdaki gibi çeşitlendirerek çocukların algılarını daha canlı tutmalarını da sağlayabiliriz.
    – Obje sandığıyla oyun
    – Obje sandığıyla masal
    – Obje sandığıyla duygularımız
    – Obje sandığıyla haftayı değerlendirme

Bu çeşitlendirilmiş uygulamalarla ebeveynler olarak çocuğumuzla geçireceğimiz kaliteli zaman dilimini artırabileceğimiz gibi, eğitimciler olarak da obje kuklasını okul öncesinin veya ilköğretimin programına çocuğun yaratıcılığını geliştiren, zenginleştirici, yeni bir öğretim yöntemi olarak dahil edebiliriz.

İlginizi çekebilir: Çocuklarla geri dönüşüm zamanı: Çocuğunuzla birlikte yapabileceğiniz 3 tasarım

Duygu Meriç
Ben Duygu Meriç, 2013 yılında Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Bir yıl özel bir okulda çalıştıktan sonra atanarak doğu göreviyle köy ... Devam