X

Çocuklardan çocuklara mesaj var: Çocuklar için ilham verici TED konuşmaları

Söz konusu çocuklar olduğunda hepimiz onlar için en iyisini istiyoruz. İyi bir eğitim almalarını, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini, akademik beceriler kazanmalarını, duygusal açıdan güçlü olmalarını ve en önemlisi de onları başarılı bireyler olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz. Okulda aldıkları eğitimin yanı sıra, ev ortamında ve sosyal çevrelerinde de onları destekleyecek, akademik olduğu kadar sosyo-duygusal alanda da gelişimlerine katkıda bulunacak önerilere ihtiyaç duyuyoruz. Teknolojinin yediden yetmişe herkesin ilgisini çekmesi nedeniyle de özellikle küçük yaş grubu için teknolojiyi lehimize kullanabilecek yolları keşfetmek için arayışa giriyoruz. Bir kitaptan dinlemek istemediklerini kısa bir video ile benimsemelerini sağlayabiliyoruz. Benzer şekilde bizden duymak istemediklerini arkadaşlarından dinlerken nasıl pür dikkat kesildiklerine hayretle şahit oluyoruz. Onların öğrenmelerine katkıda bulunacak alternatif yollar ararken teknolojinin gücünden faydalanıyor; bir yandan da “akran eğitimi” olarak adlandırılan, kendi yaşıtlarından bir şeyler öğrenmelerini takdir ediyoruz.

Çocukların öğrenmesini akran eğitimi ile destekleyin

Ebeveynlerinden, yetişkinlerden ya da öğretmenlerinden dinlediklerinde yeteri kadar ilgi çekici olmayan bazı konular, özellikle küçük yaş grubundaki çocuklar için yaşıtlarından dinlediklerinde daha etkili olabiliyor. Bu durum literatürde “peer learning” olarak geçen, bilişsel psikolojinin eğitimde yer alan uygulamalarından biri olan ve Türkçe’ye “akran eğitimi” olarak çevrilen kavrama da örnek oluşturuyor. Aynı zamanda, bizlere de çocuklarımızın kazanmasını istediğimiz farklı becerileri, edinmelerini istediğimiz bilgileri ve yaşam yolculuğunda onlara yol gösterecek ilham kaynaklarını aktarabilmek için fırsat yaratıyor. Dilerseniz, bir fırsatını bulduğunuzda değinmek istediğiniz bir konu hakkında konuşup aynı konu hakkında çocuğunuzun bir arkadaşının konuşmasını isteyin. Hanginizi daha dikkatli dinleyeceğini kısacık bir zaman diliminde bile olsa kolayca fark edebilirsiniz.

Durum böyle olunca da çocuklarla aynı dili konuşan, onların seviyesine uygun ve anlamlı mesajlar içeren kısa videolar, çoğumuzun ilgi odağı haline geliyor. Biz yetişkinlere geniş ilham kaynakları sunan TED konuşmalarının, çocuklar için de faydalı olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz? Hele ki videolardaki konuşmacılar da onlar gibi çocuksa, nasıl etki yaratır değil mi?

Çocuklarınızla birlikte izleyebileceğiniz, sanki kendi arkadaşlarından bir şeyler dinliyormuş hissi yaratacak, çocukların zaman yönetiminden, erteleme alışkanlıklarına; ödev yapma motivasyonlarından, molaya ihtiyaç duydukları gerçeğine kadar birçok farklı konuda onlara ilham olacak TED konuşmalarını sizler için derledik. Aynı zamanda biz yetişkinlere de farklı bakış açıları kazandıracak çocuk yanlısı ve öğretici bu videoları mutlaka izlemelisiniz. İnanın konuşmacıların yaşları küçüldükçe, konuşmalar her yaş grubu için çok daha ilgi çekici oluyor. 🙂

Not: Videoların orjinal dili İngilizce. Türkçe izleme seçeneği için videonun sağ alt kısmında yer alan “ayarlar” butonundan önce “alt yazılar”a tıklayıp İngilizce’yi seçebilir; daha sonra da İngilizce yazılı yerin altında çıkacak olan “otomatik çevir”e tıklayarak Türkçe dilini tercih edebilirsiniz.

Çocukların molaya ihtiyacı var – Simon Link

Bu videoyu sonuna kadar büyük bir gülümsemeyle izlediğimi ve Simon’a hak vermeden geçemediğimi belirtmek istiyorum. 🙂 Simon, 3. sınıf öğrencisi ve bu videoda öğrencilerin daha uzun aralara ihtiyaç duyduğunu; çünkü  rahatlamaları ve vücutlarını esnetmeleri gerektiğini söylüyor. Stresin öğrenme üzerindeki olumsuz etkilerini bilimsel gerçeklerden örnek vererek açıklıyor ve üstelik hiperaktif olan öğrenciler için mola zamanlarının uzatılması gerektiğine dikkat çekiyor. Öğrencilerin gün içerisinde sosyal becerilerini geliştirmeleri için aralara ihtiyaç duyduklarını yetişkin konuşmacılara taş çıkarır bir şekilde aktarmayı başarıyor.

Çocuklar da yapabilir – Noah Diguangco

Noah, 3 erkek kardeşi olan 9 yaşında bir iş insanı. Evet, doğru okudunuz, bir iş insanı! 7 yaşındayken ilk işini nasıl kurduğunu anlatan Noah, hem çocuklara hem de yetişkinlere istedikleri her şeyi başarabileceklerini, kendi hayatından örnekler ile anlatıyor. Aynı zamanda, çocukların yetişkinlerden daha yaratıcı olmalarını destekleyecek, farklı bakış açılarına sahip olduklarına dikkat çekiyor. 7 yaşında annesine kendi işini yapıp yapamayacağını sorduğunda annesinin “Neden?” yerine “Neden olmasın!” dediğini ve bu sayede aklına gelen fikri uygulamak için annesiyle birlikte yola koyulduklarını akıcı bir dil ile bizlere aktarıyor. Eğer yanınızda şimdiden küçük bir girişimci varsa, bu videodan sonra hemen bir şeylere başlamak isteyebilir. Noah’ın serüveni ilgi çekici bir ilham kaynağı olmayı başarıyor.

Erteleme, harekete geç – Evan Moulton

Evan, 9. sınıf öğrencisi ve konuşmasında son zamanlarda oldukça popüler bir kavram haline gelmiş, “procrastination”dan, yani erteleme alışkanlığından söz ediyor. Önceden tüm işlerini nasıl ertelediğini, basit, gündelik uğraşları bile yerine getirmek için günlerce, haftalarca beklediğini anlatıyor. İşleri yoluna koyamadığını fark ettiğinde ise doğru zaman yönetimine ihtiyaç duyduğunu ve zamanını ayarlamaya başladığında her şeye yetişebildiğini söylüyor. İyi uykunun, yeterli beslenmenin ve spor yapmanın hayatına çekin düzen verdiğine değiniyor. Hem çocuklara hem de yetişkinlere ilham olacak bu konuşma, bugün yapabileceğimiz şeyleri, yarına bırakmamamız gerektiğine odaklanıyor.

Hala çözmeye çalışıyorum – Tavi Gevinson

Tavi, 15 yaşında bir genç ve aynı zamanda güçlü bir feminist. Style Rookie isminde bir moda blogu ve Rookiemag adında bir internet dergisinin kurucusu. Genç kızlar için hazırladığı içerikleri paylaşarak bir çok gence ilham kaynağı olmayı başarıyor. Dünyada güçlü kadın karakterlerin kolay yetişmediğini, bunun için aşılması gereken zorlu engeller olduğunu aktarıyor. Giderek büyüyen okuyucu kitlesiyle nasıl geliştiğini ve kendi işini başarılı bir şekilde yürüttüğünü esprili bir dil ile bizlerle paylaşıyor.

Büyülü Keman – Sirena Huang

Müzik, her yaştan insanın ilgisini çekmeyi başaran en eğlenceli uğraşlardan bir tanesi. Küçük yaştan itibaren farklı türdeki müzikleri keşfetmek ya da bir enstrüman çalmayı öğrenmek çocukların merakla yaklaştıkları konular arasında yer alıyor. 11 yaşındaki Sirena, konuşmasında ilk olarak kulaklarımızın pasını silecek başarılı bir performans sergiliyor; daha sonra da keman çalma serüveninin nasıl başladığını anlatıyor. Kemanı eline ilk aldığında hiç de beklediği gibi olmadığını, oldukça kötü denebilecek sesler çıkardığını belirtiyor; sonrasında ise vazgeçmeden çalışarak nasıl başarılar elde ettiğini gözler önüne seriyor.

Çocuklar 5 yaşına kadar nasıl gelişir – Molly Wright

Bu videonun yetişkinleri mi yoksa çocukları mı daha çok güldüreceğinden emin olamıyorum. 🙂 Molly, insanların daha doğmadan önce başlayan beyin gelişimini o kadar başarılı bir şekilde anlatıyor ki hayran kalmamak elde değil. Üstelik, sahnede kendisine eşlik eden minik bir yardımcısı daha var. Yaşamdaki ilk 5 yılın ve çocuklar ile ebeveynleri arasındaki ilişkinin ne kadar önemli olduğunu ve hepimizin bildiği Ce-eee (peekaboo) oyununun dünyayı nasıl değiştirebileceğini anlatıyor. Keyifli izlemeler!

İlginizi çekebilir: Özgüveni yüksek çocuklar yetiştirebilmek için ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalar

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale