X

Çocuklara sorumluluk bilinci nasıl aşılanır?

Günümüzün hızlı ve talepkar dünyasında, çocukları sık sık sorumluluk almaktan çekinirken veya kaçınırken görebiliyoruz. Ancak başarılı bireyler olabilmeleri, kendi ayakları üzerinde durabilmeleri, doğru kararlar alıp sonuçları ile baş edebilmeleri için çocukları sorumluluk almaları için teşvik etmek oldukça önemli. Şüphesiz ki her ebeveyn çocuğunun sorumlu bir birey olmasını ister, öyleyse bunun için çaba göstermek gerekir. Sorumluluk alma becerisi doğuştan gelen bir yetenek olmadığı için çocuklara bu konuda yol göstermek şart.

Sorumluluk alma becerisini geliştirmek, çocukların özgüvenlerini artırır, yaşam becerilerini kazanmalarına yardımcı olur ve gelecekteki başarıları için sağlam bir temel oluşturur. Ayrıca çocukların sorumluluk almayı öğrenmeleri, onların başarıları ve mutlulukları için de oldukça kritik. Öyleyse gelin, çocuklara kendi potansiyellerini keşfetmelerine ve kendilerine güvenli bir gelecek inşa etmelerine yardımcı olabilmek için onlara sorumluluk almayı öğretmenin yollarına bakalım:

İlk adım, çocuğunuza güvenin

Her anne baba çocuğunu adeta pamuklara sarıp sarmalamak ister, onun çok hassas olduğunu, kolayca incinebileceğini düşünür veya yorulmasını istemez. Evet, bunların hepsinde bir miktar haklılık payı olsa da çocuklar keşfedilmeyi bekleyen geniş potansiyellere sahiptir ve oldukça güçlüdür. Bu nedenle ‘ay o yapmasın’ veya ‘yok o yapamaz’, ‘onun yerine ben yapayım’ gibi cümleleri ebeveynlerin günlük konuşma dillerinden çıkarması oldukça önemli. Bırakın, çocuğunuz yapsın, denesin, keşfetsin, yapabileceğini, başarabileceğini görsün. Çocuğunuza güvenin ve sorumlulukları yerine getirebileceğine inanın.

Yaşına uygun görevler vererek başlayın

“Odanı topla” küçük bir çocuk için karışık ve büyük bir görev olabilir, bu nedenle yapmaktan kaçınabilir. Ancak ‘Halının üzerindeki oyuncaklarını sepete koyabilir misin?’ daha açık, net ve sınırlı belirli bir iş olduğu için hem daha kolay anlaşılır hem daha kolay uygulanabilir. Bu nedenle çocuğunuzun zorluk çekmeden yapabileceği, yaşına ve gelişim düzeyine uygun işleri düşünün, böylece başarılı olma olasılığı daha yüksek olur ve her başarıyla tamamladığı görevden sonra bir sonraki için daha heyecanlı olur.

Rol model olun

Çocukların çok iyi gözlemciler olduğunu her zaman aklınızda bulundurun. Dediklerinizden daha çok yaptıklarınıza odaklanabilir ve davranışlarınızı, sözlerinizden daha fazla dikkate alabilirler. Bu nedenlle çocuğunuzun sorumluluk almasını istiyorsanız kendi sorumluluklarınızı yerine getirdiğinizi görmesini sağlayabilirsiniz. Örneğin, her sabah işe geç kalıyorsanız ya da çalışma masanızın üzeri sürekli dağınıksa, çocuğunuzun odasını toplaması veya okula vaktinde yetişmesi zor olabilir. Bu nedenle iyi bir rol model olun ve siz sorumluluklarınızı yerine getirin ki çocuğunuz da kendi sorumluluklarını üstlensin.

Ev işlerini paylaşın ve eğlenceli hale getirin

Ev işlerinin sonsuz bir döngü olduğu malumumuz… Bulaşıklar, çamaşırlar, yemek, dağınıklık toplama, toz alma vb. işlerle liste uzar gider. Bu kadar iş varken her aile bireyine kendine uygun sorumluluklar vermek en doğrusu. Ev işlerini paylaşırken biraz eğlence katmak da en iyisi! Hepimiz görevleri daha eğlenceli ve sosyal olduğunda daha çok severiz değil mi . Öyleyse çocuklar için de işin içine eğlence katmak cezbedici olabilir. Örneğin, oyuncakları toplarken en çok parçayı kimin topladığını saymak ya da çamaşırları katlarken çoraplardan top yapıp sepete sokmaya çalışmak gibi oyunlaştırılmış eylemler çocuğunuzun sorumluluklarını yerine getirirken eğlenmesini sağlayabilir.

Sonuca değil, çabaya odaklanın

İster çamaşırlarını katlamak ister kitaplarını rafa dizmek olsun, çocukların her şeyi en mükemmel şekilde yapmasını beklemek haksızlık. Bir şeylerin istediğiniz gibi olmadığını gördüğünüzde hemen dahil olup düzeltmek istiyor olabilirsiniz ama içinizdeki kontrolcü ruha sahip çıkın ve bırakın çocuğunuz nasıl yaptıysa öyle kalsın. Eleştirmeyin ya da yaptığı şey her ne ise tekrar yapmaya çalışmayın. Sonuca bakmayın, süreci değerlendirin ve çocuğunuzun çabasını takdir edin. Aksi halde özgüvenini zedeleyebilir, daha fazla sorumluluk alma konusundaki istek ve kararlılığına gölge düşürebilirsiniz.

Gerçekçi ve sabırlı olun

Öğrenme, her yaştan insan için ömür boyu devam eden bir süreç, bunu unutmayın. Çocuğunuz her gün her an tüm sorumluluklarını yerine getirmeyecek, odası her baktığınızda toplu olmayacak (ah keşke diyebilirsiniz) ama siz anne-baba olarak ona sorumluluklarını hatırlatmak için orada olacaksınız, en azından evden taşınana kadar O yüzden sabırlı olun, gerçekçi yaklaşın ve gerektiğinde uygun bir şekilde sorumluluklarını tekrar tekrar hatırlatın ya da yönlendirici sorularla iletişim kurun. “Oyuncaklarını yemekten sonra toplamak için mi halının üzerinde bıraktın?” örnek bir soru olabilir. Ya da kötü bir gün geçirip geçirmediğini, yorgun olup olmadığını öğrenin. Bazı zamanlarda çocuklar ekstra desteğe ihtiyaç duyabilirler, okulda bol sorumlulukla geçen bir günün sonunda eve geldiklerinde onlar da dinlenmek isteyebilirler, ee hakları…

Övgüler konusunda bonkör olun

Takdir edilmeyi kim sevmez ki! Çocuğunuzu takdir etmeye daha fazla zaman ayırın. “Harika bir iş çıkarmışsın!” “Kitaplarını dizme tarzına bayıldım.”, “Odanın yeni hali çok iyi görünüyor.” gibi olumlu geri dönüşler vermeyi ihmal etmeyin. Çabalarını takdir edin, övgü dolu sözlerinizle onu daha fazlası için cesaretlendirin ve kendine güvenini artırın! Her güzel söz, çok daha iyi şekilde dönüş sağlayacaktır bundan emin olun.

Sürece ve çocuğunuzun yapabileceklerine güvenin; sorumluluk alma becerisinin gelişmesi için desteklemeye devam edin. Unutmayın, sorumluluk almayı öğrenen çocuklar yetişkinlik hayatlarında daha güçlü ve kararlı adımlar atabilirler. Öyleyse, bugünden geleceğe yatırım yapmayı başlayın. Kitapların gücünden faydalanmayı da deneyin. Sorumluluk almayı konu edinen çocuk kitaplarıyla sürece destek olabilirsiniz. Bizim önerilerimizi soracak olursanız Üç Kedi Bir Dilek, Küçük Sorumluluk Noktası, Söz Vermiştin Ama Anne, Hayır David, Bu Benim İşim! kitaplarına göz atabilirsiniz.

Daha fazla ebeveynlik ipucu için:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale