X

Cilt yakımında yeni bir dönem: Laddering (Kademe kademe artırma) nedir?

Cilt bakımının sadece cilt temizleme köpüğü ve tonikten oluştuğu günler çok eskilerde kaldı. Günümüzde, genç ve sağlıklı bir cilde sahip olmak için cilt tipine, yaşa ve yaşam alışkanlıklarına uygun bir cilt bakım rutininin benimsenmesi gerektiği biliniyor. Bu da güzellik sektöründeki yükselişle birlikte her geçen gün hayatımıza yeni bir kavramın girmesini sağlıyor. “Kademe kademe artırma” olarak da bilinen laddering, 2025’in en yeni cilt bakım trendlerinden biri. Bu yazımızda, cilt bakımının düşük formüllerden güçlü formüllere geçecek şekilde ilerletilmesini öneren laddering uygulamasını kaleme aldık. 

Laddering nedir?

Laddering, yaşlanma karşıtı çözümleriyle öne çıkan İngiliz cilt bakım markası Medik8 kurucularından Daniel Isaac tarafından savunulan bir yöntem. Yılın en merak edilen cilt bakım trendleri arasında gösterilen laddering, kelime olarak “kademe kademe artırma” ve “merdiven çıkma” anlamına geliyor. Tam olarak kelime anlamını karşılayan bu teknik, aktif bileşenlerin yoğunluk olarak düşükten güçlüye geçecek şekilde kullanımını öneriyor. Özellikle hassas ciltlerin, A ve C vitaminleri gibi güçlü bileşenleri doğrudan kullanması durumunda ortaya çıkan potansiyel cilt sorunlarını önlemeyi hedefliyor. Cildin zayıftan güçlüye giden bir cilt bakım rutinine sahip olması ise adaptasyonu artırarak kullanılan bileşenden daha iyi fayda sağlamaya yardımcı oluyor. 

Aktif bileşenler nelerdir?

Aktif bileşenler günlük cilt bakım rutinin ayrılmaz parçalarından. Yaşlanma karşıtı ürünlerden aydınlatıcı ve koruyucu ürünlere kadar hemen her yerde karşımıza çıkan bu bileşenler, laddering tekniğinin temel odak noktası. Günümüzde yaygın olarak kullanılan aktif bileşenlerden bazıları şu şekilde:

Güçlü yapılarıyla öne çıkan bu formüller cilt yenileme, erken yaşlamayı önleme, melanin üretimini dengeleme, cilt aydınlatma ve serbest radikalleri nötralize etme gibi amaçlarla kullanılıyor. Ancak cildin bu tür bileşenlere alışması biraz zaman alıyor. Özellikle hassas ciltlerde tahriş, iritasyon, alerji gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Karma ve yağlı ciltlerde ise bir anda yoğun aktif bileşen kullanımı kuruluk gibi problemlere ek olarak cilt bariyerinin zayıflamasına neden olabiliyor. Bu noktada laddering tekniğinin önemi devreye giriyor. Çünkü bu tür formülleri, cildin verdiği tepkiyi göz önünde bulundurarak zamanla yoğunlaştırma mantığını savunan laddering, kullanılan cilt bakım ürünü ile cilt arasında uyum sağlanmasına yardımcı oluyor.

Laddering ile doğru aktif bileşen kullanımı nasıl olmalı?

Aktif bileşenler cilt bakım rutinine doğru şekilde eklendiğinde etkisini artıran ve daha sağlıklı, genç, aydınlık bir görünüm kazanmaya yardımcı olan formüller. Ancak bu formüllerin yanlış veya aşırı kullanımı çeşitli cilt problemlerini tetikleyebiliyor. Kimi zaman retinol ve C vitamini, retinol ve AHA, BHA ya da niacinamide ve C vitamini gibi aktif bileşenlerin bir arada kullanımı da cilt sağlığını tehdit edebiliyor. Yanlış aktiflerin birlikte kullanımı, bazen de formülleri nötralize ederek oluşturulan bakım rutininden pey fayda sağlamamayla sonuçlanabiliyor.

Laddering tekniği ise cilde zaman tanıma ve ortaya çıkan belirtilere göre hareket etme fikrinden yola çıkıyor. Düşük oranlarla ve düşük yoğunlukta kullanılan bir formül, ciltte herhangi bir soruna yol açmadığında sonraki aşamaya geçilebiliyor. Düşükten yoğuna doğru ilerleyen bu süreçte, her aşamayı tamamlamak için kullanılan ürün tüpünün, kabının veya kavanozun bitmesini beklemek gerekiyor. Böylece cilt, mevcut aktif bileşene uyum sağlamış ve bu bileşenden en iyi şekilde faydalanmış oluyor. Biraz daha yoğun formüle geçişte de herhangi bir sorun yaşamadan daha kolay adapte oluyor.

Mükemmel etkileri olan yeni bir ürün satın aldığınızda hemen kullanarak hayalinizdeki görünüme kavuşmak istemeniz çok normal. Ancak bu noktada, cildinizin her şeye alışmak için biraz zamana gereksinimi olduğunu hatırlamak isteyebilirsiniz. Cildinizin hem bu bileşenlerden fayda sağlaması hem de ek problemlerle karşılaşmaması için laddering tekniğine başvurabilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Güzellik ve bakım sektöründe öne çıkan 2025 wellness trendleri, Hydrafacial uygulaması nedir?Kaynak: vogue, beautybay

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale