X

Çarkıfelek Çiçeği Bakım Kılavuzu

Çarkıfelek çiçeği, parlak ve renkli çiçekleriyle dikkat çeken bir bitkidir. Hem bahçede hem de iç mekanda bakılması mümkün olan çarkıfelek çiçeğinin 500’ün üzerinde türü olduğu bilinmektedir. Anavatanı Kuzey ve Güney Amerika olan çarkıfelek çiçeğinin çoğu türü yaz aylarında çiçek açmakla birlikte bir kısmı ise ilkbahar aylarında çiçek açmaya başlamaktadır.

Çiçekleri mor, mavi, pembe, kırmızı ve beyaz gibi pek çok renk olabilen çarkıfelek çiçeğini ister saksıda isterseniz de bahçenize dikerek yetiştirebilirsiniz. Güneş ışığını seven çarkıfelek bitkisine bahçede öğleden sonraları gölge olan bir yerde bakabilir veya evde aydınlık ancak doğrudan güneş ışığı almayan bir yere yerleştirebilirsiniz. Çarkıfelek çiçeğine dair merak ettiğiniz her şeyi ve çarkıfelek çiçeği bakımında dikkat etmeniz gereken püf noktalarını bu yazıda okuyabilirsiniz.

Çarkıfelek Çiçeği Nedir?

Çarkıfeleğin pek çok türü bulunmakla birlikte çarkıfelek türlerinin bakım şartları genelde birbirleriyle benzerdir. Nemli ve drenajı iyi toprakta yetişen çarkıfelek çiçeğine güneşli bir yerde bakmak gerekir. Normalden oldukça farklı bir görünüme sahip olan çarkıfelek çiçekleri yaz ortasından sonbaharın başlarına kadar çiçek açmakla birlikte çiçekler genelde bir gün kadar dayanır. Çarkıfelek türlerinden bazıları soğuk iklimlerde kışın ölürken bazıları ise sıcak iklimlerde her zaman yeşil kalır. Bitkinin toksisitesi türüne göre değişiklik gösterdiği için çocuğunuz ya da evcil hayvanınız varsa evinizde çarkıfelek çiçeği yetiştirmeden önce almak istediğiniz türün zehirli olup olmadığını öğrenmelisiniz. Çarkıfelek çiçeğinin genel özellikleri ve ihtiyaçları şu şekildedir:

  • Botanik adı: Passiflora
  • Aile: Passifloraceae (Çarkıfelekgiller)
  • Türü: Çok yıllık, sarmaşık
  • Olgunlaştığında ulaştığı ölçüler: 2-3 metre yükseklik
  • Güneş isteği: Tam, kısmi
  • Toprak isteği: Nemli, drenajı iyi toprak
  • Çiçeklenme dönemi: Yaz
  • Çiçek rengi: Mor, mavi, pembe, kırmızı, beyaz
  • Kökeni: Kuzey Amerika, Güney Amerika
  • Toksisite: Türüne göre değişiklik gösterir

Çarkıfelek Çiçeği Nasıl Bakılır?

Çarkıfelek çiçeği, tropikal iklim bitkisine benzese de dünyanın neredeyse her yerinde yetiştirilebilir. Anavatanı Kuzey ve Güney Amerika olan çarkıfelek çiçeği genel olarak dayanıklı bir bitki olmakla birlikte iklimin sert olduğu yerlerde saksıda ve iç mekanda yetiştirilmesi gerekebilir. Şiddetli rüzgarlardan zarar görebilen çarkıfelek çiçeğini bahçede korunaklı bir yerde yetiştirmek önemlidir. İç mekanda ve dış mekanda çarkıfelek çiçeği bakmak için dikkat etmeniz gereken noktalar şu şekildedir:

Işık ihtiyacı

Çarkıfelek çiçeği genelde güneşli veya yarı gölge yerlerden hoşlanır. Bitkinin en iyi şekilde gelişmesi için günde 6 ila 8 saat güneş ışığı alması önemlidir. Bununla birlikte çarkıfelek çiçeğinin bazı türleri aşırı sıcaklıktan ve yoğun güneş ışığından zarar görebileceği için özellikle havanın sıcak olduğu dönemlerde bitkinin gölgede olması önemlidir. Çarkıfelek çiçeğinizi sıcaktan korumak için sabahları güneş ışığı alabileceği, öğleden sonra ise gölgede olabileceği bir yerde yetiştirebilirsiniz. Bitkinin çok fazla doğrudan güneş ışığı alması halinde yaprakları zarar görebileceği için güneş ışığı konusunda dikkatli olmalısınız.

Su ihtiyacı

Çarkıfelek çiçeğinin ihtiyacı olan neme sahip olduğundan emin olmak için drenajı iyi bir toprak seçmek gerekir. Bu sayede bitkinin ihtiyaç duymadığı su topraktan süzülecek ve kök çürümesine neden olmayacaktır. Çarkıfelek çiçeğinin sulamaya ihtiyacı olup olmadığını toprağın 2-3 cm derinliğini kontrol ederek anlayabilirsiniz. Toprak nemliyse sulamaya gerek yoktur. Büyüme döneminde genelde haftada birkaç kez sulamaya ihtiyaç duyan çarkıfelek çiçeğinin havanın soğuk olduğu aylarda daha az sıklıkta sulayabilirsiniz.

Toprak ihtiyacı

Çarkıfelek çiçeği yetiştireceğiniz toprak, drenajı iyi ve besin bakımından zengin bir toprak olmalıdır. Çarkıfelek çiçeği için genelde 6,1 ila 7,5 arasında pH seviyesine sahip nötr ila asidik topraklar yeterlidir. Bitkiyi toprağa dikmeden önce dikim yerine kompost ekleyerek topraktaki besinleri arttırabilirsiniz. Çarkıfelek çiçeğine bahçede bakacaksanız, bitkinin taban kısmındaki toprağı malçlayarak kışın soğuk havadan korunmasını sağlayabilirsiniz.

Sıcaklık ihtiyacı

Çarkıfelek çiçeği, sıcak havayı sever ve soğuk iklimde kış aylarında korunmaya ihtiyaç duyar. 15-27°C arasındaki sıcaklıkları seven çarkıfelek çiçeği, havanın 7°C’nin altındaki sıcaklıklara düşmesinden etkilenebilir. Bu nedenle sıcaklığın çok düştüğü yerlerde bitkiyi koruma altına almak veya iç mekana taşımak gerekir. Ancak aşırı sıcaklar da bitkinin zarar görmesine neden olabileceği için sıcaklığın çok yüksek olduğu dönemlerde bitkiye gölge bir alan sağlamanız önemlidir.

Nem ihtiyacı

Çarkıfelek çiçeği, nemli ortamı seven bir bitki olsa da aşırı nemden kaçınmak gerekir. Çarkıfelek çiçeği için ortam neminin yüzde 60 ila 85 arasında olması yeterlidir. Kuru bir iklimde yaşıyorsanız, bitkinin olduğu yere hava nemlendirici cihaz koyabilir veya bir kabın içine su doldurarak ortamın nemlenmesine yardımcı olabilirsiniz.

Gübre ihtiyacı

Çarkıfelek çiçeği, besin bakımından zengin toprakları sevdiği için bitkinizi düzenli olarak gübrelemeniz önemlidir. Çarkıfelek çiçeğini genel olarak nitrojen, fosfor ve potasyum içeren dengeli bir gübre ile besleyebilirsiniz. Bitkinizi ilkbaharın başlarında gübrelemeye başlayabilir ve sonbaharın başlarına kadar 4 ila 6 haftada bir gübrelemeye devam edebilirsiniz.

Çarkıfelek Çiçeği Nasıl Çoğaltılır?

Çarkıfelek çiçeğini tohumdan yetiştirebileceğiniz gibi bitkinin dallarını kullanarak da yetiştirebilirsiniz. Bitkinizi çelikle çoğaltmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  • Temiz ve keskin bir bıçakla daldaki düğümlerden birinin altından olacak şekilde 10-15 cm’lik bir dal kesin.
  • Kestiğiniz yerin alt kısmındaki yaprakları temizleyin.
  • Kestiğiniz yerin altındaki yaklaşık 2,5 cm’lik kısmı köklendirme hormonuna batırın.
  • Drenajı iyi bir toprak karışımını saksıya koyun ve kestiğiniz yerin 2-2,5 cm’lik kısmını toprağa dikin.
  • Toprağı hafifçe sulayın ve saksıyı poşetle örtün. Bitkinin nefes alabilmesi için üstte küçük bir leşin açın. Yaprakların poşete değmesine izin vermeyin.
  • Saksıyı gölge bir yere koyun ve nemli tutun. Birkaç hafta içinde bitkilerin köklendiğini fark ederseniz, bitkileri kalıcı saksılarına transfer edebilirsiniz.

Çarkıfelek Tohumu Nasıl Ekilir?

Çarkıfelek çiçeğini fide alarak yetiştirebileceğiniz gibi tohumdan da yetiştirebilirsiniz. Çarkıfelek çiçeğini tohumdan yetiştirmek için şu adımları izleyebilirsiniz:

  • Bitkiyi yetiştirmek için taze tohumlar kullanın. Bunları çarkıfelek meyvesinden kendiniz elde edebileceğiniz gibi bitki yetiştiricilerinden de satın alabilirsiniz.
  • Tohumların daha hızlı çimlenmesini sağlamak için tohumları hafifçe kazıyabilirsiniz. Ancak bunu yaparken dikkatli olmalı ve tohumlara zarar vermemelisiniz.
  • Hazırladığınız tohumları bir kaseye koyun ve oda sıcaklığındaki su ile ıslatıp yaklaşık 24 saat bekletin. Tohumları ıslatmanız, çimlenme sürecinin hızlanmasını sağlayacaktır.
  • Tohumları drenajı iyi bir toprak içeren saksıya ekin. Bunun için öncelikle toprağı hafifçe nemlendirin ve eşit bir şekilde yerleştirin. Tohumları fazla derine gömmemeye ve yalnızca üzerine hafifçe bastırmaya dikkat edin.
  • Tohumların üzerini toprakla hafifçe örttükten sonra toprağı sulayın ve saksının üzerini poşetle kapayın.
  • Tohumlar bir ila üç hafta içinde çimlenecektir. Tohumlar çimlendikten sonra poşeti kaldırın.

Çarkıfelek fidelerinin büyüdüğünü gördüğünüzde bunları saksıya ya da bahçeye transfer edebilirsiniz. Bitkiler büyürken toprağı nemli tutmak için düzenli olarak sulamayı ihmal etmeyin.

Çarkıfelek Çiçeği Ne Zaman Açar?

Çarkıfelek çiçeği genel olarak yaz aylarında çiçek açar. Ancak bitkinin çiçeklenme dönemi, türüne ve yetiştirildiği bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Bazı çarkıfelek türleri daha erken bir şekilde ilkbaharda çiçek açabilirken bazıları ise yaz aylarında açabilir.

Çarkıfelek çiçeğinin çoğu türü Mayıs ve Haziran aylarında çiçek açar. Çarkıfelek çiçeği daha sıcak iklimlerde daha uzun süre çiçek açabilirken iklimin daha soğuk olduğu yerlerde ise çiçeklenme dönemi kısa sürebilir.

Çiçekler ilgi çekici görünüme sahip olan çarkıfelek çiçeklerinin tozlaşmasını arılar ve kelebek gibi böcekler gerçekleştirir. Böcekler bitkinin üremesine yardımcı olur. Tozlaşmadan sonra bazı çarkıfelek türleri parlak renkte ve lezzetli meyveler verir.

İlginizi çekebilir:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale