X

Cappadox’ta yorulduğumu zannettikçe enerji bulduğum bir Columbia deneyimi

“Güneş doğar, güneş batar ama insan uyumaz bazen düşünür.” diyor mikrofondaki ses. Evet, MFÖ konserindeyim, Caddebostan’dayım. Evet, deniz kenarındayım ve evet, uçsuz bucaksız gökyüzüne, ufka bakıyor, ufkuna doyamadığım ve hiç uyumak istemediğim son birkaç günü düşünüyorum.

Kapadokya’daydım geçtiğimiz hafta. Uplifers’ın aktif, dinamik, heyecanlı ekibi ile birlikte Columbia’nın davetlisi olarak ilk kez gittim oraya ve tam anlamıyla büyülendim. Dolu dolu geçti 3 gün, bazen zor koşullar sıcakla birleşti ve “Hayatta bitmez bu yol!” denilen mesafe, karşıma çıkanlarla birlikte hop diye bitiverdi. Tadı damadığımda, güzelliği gözlerimde, sesleri zihnimde kaldı.

İlk günümüz yürüyüşle başladı. Oldukça kısa bir mesafe, uzunca bir sürede dolu dolu yaşanarak bitirildi. Detaylar Beril’in yazısında.

İkinci günümüz sabah 07:00’de, Aşk Vadisi’ndeki Pranayama ve Meditasyon seansı ile başladı. Üzerimizde balonlar uçarken nasıl bir huzura erdiğimizi varın, siz hayal edin.

Günün diğer aktivitesi 20 km’lik bisiklet yolculuğuydu. Binenler bilir; bu mesafe bisiklet için hiçbir şey değil aslında. Değil ama düz yolda değil:) Öyle yokuşlardan tırmandık, öylesine rampalardan aşağı indik ki, mesafeyi 3 belki de 4 ile çarpmak gerekti. Coraline en başı çekip, zorlu yokuşları tırmanarak Uçhisar Kalesi’ndeki finish çizgisine ulaşan ilk kişi oldu. Ardından da ben geldim. Kışın art arda yaşadığım rahatsızlıklardan dolayı idmanlara ara vermiş ve ‘Bırak koşmayı, hareket edemiyorum, belki de artık deneyimlerimi yazmaktan vazgeçmeyelim.’ diye düşünmüş biri olarak, yolda kendime dedim ki; “Bak, bu vücut, bu halde bile, yokuşları bile çıkmana yardım ediyor ya; hastalanmış ve ara vermiş olabilirsin ama arayı kapatmak da senin elinde. Aman ha şımarıklık yapmaya kalkma! Sonra intikamın acı olur kendi kendine.”

Neyse, etkinlik muhteşem bir manzaraya hakim pek çok farklı zeminde gerçekleşti. Eylül ayında Afyon’da koşarken rastladığım deniz kumuna benzer, volkanik bölgelere özel yumuşak toprak vardı bazen tekerlerin altında. Daha önceden o yollardan geçmemişseniz eğer, o kuma saplanmak hatta belki de benim gibi düşmek kaçınılmaz bir hale geliyor. Düştüm, çamura bulandım ancak üzerimdeki Omni-Shade teknolojili tişörtüm Eylül ayında Afyon’da koşarken rastladığım deniz kumuna benzer, volkanik bölgelere özel yumuşak toprak vardı bazen tekerlerin altında. Daha önceden o yollardan geçmemişseniz eğer, o kuma saplanmak hatta belki de benim gibi düşmek kaçınılmaz bir hale geliyor. Düştüm, çamura bulandım ancak üzerimdeki Omni-Shade teknolojili tişörtüm hemen kurudu ve ayakkabım bir parça bile çamur tutmadı. Arazi koşuları için biçilmiş kaftan işte, daha ne isterim ki… Önümdeki ilk yarışı iple çeker durumdayım.

Peki, bu zorlu bisiklet yolculuğu Coraline’i ve beni kesti mi? Elbette hayır! Önce güzel bir yemek yiyip, ardından da köyümüze yürüyerek dönmeye karar verdik. Herhalde bunun için kolay olan rotayı seçecek değildik. Kısacık yolu vadilerin içinden geçip, kendimize çeşitli sürprizler yaratarak 10 km’ye çıkartmayı başardık. Sonu olup olmadığını bilmeden girdiğimiz dehlizler, neyse ki bizi ışığa kavuşturdu ve köyümüze ulaştık.

Gün bitmiş miydi artık bizim için? Elbette hayır! 15 dakika içinde duşumuzu alıp hazırlandıktan sonra bu sefer araçla, yürümeye başladığımız Uçhisar’a geri döndük. (Normal olmadığımız kesin!) Peş peşe 2 konser dinledikten sonra da, yine köye dönüp yumuşacık yataklarımızda bulduk kendimizi. Aslında hala enerji doluydum; gece koşusu olsaydı, ona da vardım. Ama yine de arsızlık etmeyelim de bir sonraki gün gerçekleşecek 10 km’lik koşuya kadar dinlenelim dedik ve uyuduk.

Demek ki böyle oluyormuş Cappadox ve Columbia deneyimi. Coştukça coşuyor, enerji kaybettikçe, daha fazla kazanılıyormuş.

Koşu ile ilgili detayları da kesinlikle Coraline’den okuyunCoraline’den .

Önümüzdeki yıl Cappadox’ta görüşmek dileğiyle…

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale