X

Büyümek mi, çocuk kalmak mı: Siz hangisini seçerdiniz?

Hayatın her geçen gün zorlaştığı günümüzde çocukluk özlemi çeken insanların gitgide arttığını düşünecek olursak, elbette bir ömür boyu çocuk kalmak isteyenlerin sayısı açık ara fark yaratacaktır.

Aslında bir süre öncesine kadar ben de bu büyük çoğunluğun içerisinde yer alıyordum diyebilirim. Sonra herkesin bir gün başına geldiği gibi, benim de büyüme zamanımın geldiğini fısıldadı hayat kulağıma. Çok zor oldu belki bu süreç, ama bir şekilde tamamlandı.

Döndüm ve şu soruları sordum kendime “Acılarımız değil mi bizleri biz yapan, kişiliğimizi belirleyen, benliğimizi oluşturan?

Elbette ki çocukluğumuzun hayatımızdaki yeri apayrıdır. Belki hayatımızın en tasasız, kedersiz zamanları olduğu için, belki tüm sevdiklerimiz yanımızda olduğu için, belki hiçbir sorumluluğumuzun olmayışından, belki de bambaşka bir sebeptendir yerinin özel oluşu.

Ancak, kolay olduğu için sevdiğimiz çocukluğumuz değildir bizlere hayatı öğreten. Esas olan acılarımız, hatalarımız, mutsuzluklarımız, terk edilişlerimiz ve daha birçok duygu… Asıl bunlardır yaşadığımız dünyanın gerçekleri.

Aksini bir düşünsenize, barbie bebekli, oyuncak arabalı, yemişli, çikolatalı bir hayat ne kadar gerçek olabilir ki? Keşke öyle olsaydı diye düşündüğümüz zamanlar çoktur elbet, ama ne yazık ki işler bu şekilde yürümüyor.

Her insanın farklıdır büyüme serüveni. Kimileri çok ağır yaşarken o geçişi, kimileri daha sakin atlatabilecek kadar şanslı olabilmektedir. Aslolan bir şey varsa o da, bu süreci nasıl tamamladığımızdır. Unutmamamız gereken ise, o gün geldiğinde bir yanımızı çocuklar gibi özgür bırakabilmek ve her daim ziyaret edebileceğimiz bir çocukluğumuz olduğunu hatırlayabilmektir.

Peki yok mudur güzel yanları büyümenin? Olmaz mı?!

Özgürlük mesela. Çocukların ne kadar özgür ruhlu olduğunu anımsayın. Şimdi biraz daha dikkatli düşünün, bunu ne kadar çok hissetseler de aslında birçoğunun onları her fırsatta kısıtlayan ebeveynleri yok mudur hayatlarında? Hele de yaşadığımız şu toplumda…

Halbuki büyüdüğümüzde öyle mi? Belki de büyümenin en güzel yanıdır özgür olabilmek. Az önce de dediğim gibi, çocukken sizi kemiren o özgürlük duygusundan asla vazgeçmeyin. Unutmayın artık siz bir bireysiniz ve kendi kararlarınızı, kendi tercihlerinizi uygulamanız için bir engel yok hayatınızda. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu düşünebilecek kadar aklınız varsa ve tabi ki başkasına zarar vermediğiniz sürece, istediğinizi yapmakta özgürsünüz şu hayatta.

Büyüme vakti geldiğinde, hayatın bize öğrettikleri ile kendi yolumuzu çizmeye başlarız, bir karaktere bürünürüz. Şimdi ortaya yepyeni bir “Ben” çıkmıştır. Yeni karakterimizin oluşup biçimlenmesinin en büyük destekçisi de acılarımızdır hiç kuşkusuz.

Elbette herkes için başarılı sonuçlar ortaya çıkmayacaktır bu yolculukta. Her insanın birkaç kusuru yok mudur sonuçta? Ama önemli olan insanın içinde iyilik bulundurabilmesidir. Artık ne kadar kusurlu olursa olsun, yeni karakterimizi benimsemenin ve onu her haliyle sevebilmenin vakti gelmiştir.

Büyümenin bir diğer güzel yanı da hayatı öğrenmek, insanları tanımaktır aslında. Artık belli bir olgunluğa ulaşmış olduğumuzdan olsa gerek, hayatın gerçeklerini daha iyi görebilmeye, insanları belki de yalnızca gözlerine bakarak analiz edebilmeye başlamışızdır çoğu zaman. Yaşadığımız hüzünlerin, deneyimlerin, hatta başarısızlıkların payı büyüktür bunda. Üzülmek yerine teşekkür etmeliyiz hayata bize büyüme şansı verdiği, gerçek dünya ile tanışmamızı sağladığı için.

Bizden aldıklarından çok bize kattıklarına odaklandığımız zaman büyümek güzeldir aslında. Zor atlatılıyor olsa bile, çocukluğumuzla harmanlayabilmek, bunu başarabilmektir önemli olan. Yaşadıklarımızın bizi biz yaptığını hiçbir zaman unutmadan…

Yazımı büyümeyi en güzel anlatan yazarlardan olan Ursula K. Le Guin’in, hayatımın özeti olan şu sözüyle bitirmek istiyorum.

Sanırım Yerdeniz Büyücüsü’nün en çocuksu yanı konusu: Büyümek. Büyümek, benim yıllarımı alan bir süreç oldu; bu süreci otuz bir yaşımda tamamladım – ne kadar tamamlanabilirse; o yüzden de çok önemsiyorum. Çoğu genç de önemser. Ne de olsa esas işleri budur: Büyümek.” – Ursula K. Le Guin

İlginizi çekebilir: Mutluluk uzaklarda değil: Hayatınıza mutluluğu davet etmenizi sağlayacak 9 öneri

Gizem Okut: 1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ile ilgili kurslara katıldım. Bir buçuk senelik bir Londra macerasının ardından tatil için gittiğim İstanbul'da ailemle kalmaya karar verdim ve İstanbul'da çeşitli firmalarda Stil Editörlüğü, Sosyal Medya Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. 2016'da Kıbrıs'a geri dönmem ile birlikte üniversite yıllarımda staj yaptığım ve ülkenin en eski otellerinden olan Dome Hotel'de Misafir İlişkileri ve Sosyal Medya Yönetimi pozisyonlarında 2 yıl çalıştım. Daha sonra turizm sektörüne ait olmadığıma karar vererek ani bir kararla birbirinden tamamen farklı sektörlerde, birbirinden farklı işlerde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, plajda vakit geçirmek gibi vazgeçemeyeceğim hobilerimin yanı sıra, seramik objeler yaratmak, bahçe ile uğraşmak, farklı tarifler denemek gibi hobilerim de mevcut. Şu hayattan istediğim üç şey; sağlık, barış, huzur.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale