X

Büyüleyici konuşabilmenin 5 altın kuralı

Herkes sizi dinlesin ve dinlerken büyülensin mi istiyorsunuz?

Sizi dinleyenler, konuşmanız bittiğinde kalpleri umut dolu ve harekete geçmeye hazır bir motivasyonla oradan ayrılsalar harika olmaz mı?

İçinizde güçlü bir potansiyel olduğunu biliyor ama bir şeyler akmıyor gibi mi hissediyorsunuz? Ya da ortaya çıkan size yetmiyor ve içinizde bundan daha fazlası olduğuna mı inanıyorsunuz?

Sadece bu satırları okumak bile sizi yerinizde oturamayacak kadar heyecanlandırdı mı?

Sizi çok iyi anlıyorum çünkü ben de sizden biriydim.

Yıllarca içimde güzel ve etkili konuşmalar yapmakla ilgili müthiş bir güç hissettim. Gözümü kapattığımda hep büyük büyük kitlelere akıcı konuşmalar yaptığımı görürdüm ama ne zaman aklımdakileri paylaşmak istesem ya çok iyi anlattığımı düşündüğüm halde anlaşılmıyor ya da istediğim etkiyi yaratmıyordu.

Apple’ın kurucu ortaklarından Steve Jobs konuşma yaparken

İletişim sektöründe çalıştığım için etkin konuşamamak beni iş hayatımda da zor bir durumda bırakıyordu. “Etkin sunum yapmanın 7 kuralı”, “Steve Jobs gibi sunumlar yapmak” gibi başlıkları olan bir sürü yazı okuyup video da izlemiştim. Kurallar basitti ve hep aynıydı. Sunumu yapılacak konuya hakimiyet, tek mesaj ve bol görselden oluşan bir sunum formatı, söylediklerinizle uyumlu enerjik ve rahat bir beden dili ve izleyiciyi sunum boyunca uyanık tutmak için aralara serpiştirilmiş bir kaç espri olarak özetlenebilir.

Bu kurallara göre yıllar içinde sunum tekniklerimi geliştirdim. Söyleyeceklerimi önceden düşünüp çalıştığım sunumlar başarılı geçiyordu. Yani, ben istediğimde iyi bir sunumcu olabiliyordum ama bu beni iyi bir konuşmacı yapmadı.

Kendimi tanımadan var olmaya çalıştığım ve kalıpları sebebiyle beni her gün kendimden daha fazla uzaklaştıran kurumsal hayattan ayrılıp kendi özgür yolculuğuma çıktıktan bir süre sonra neden çok istememe rağmen iyi bir konuşmacı olamadığımı anladım.

Çünkü iyi bir konuşmacı olmak kendini ifade etmekti. Kendini ifade etmek için öncelikle kendini tanımalıydın.

İyi bir konuşmacıya dönüşmek için illa kurumsal hayattan ayrılmanıza gerek yok tabi ama bulduğunuz her fırsatı kendinizi tanımak için değerlendirin.

Merak edin.

Merak ettiğiniz konuları bulun. Büyüleyici olmanın yolu tutkunuzu ateşleyen konuları bulmaktır. Ancak, tutku hissederseniz tutku yansıtabilirsiniz. Aklınıza hiçbir konu gelmiyorsa boş vaktinizde en çok neyle uğraştığınızı düşünün. En çok kıskandığınız insanların uğraşıları da sizin yeteneklerinizin gizli olduğu alanlar olabilir. O konuyla uğraşırken zamanı unutuyorsanız onu buldunuz demektir. Bu da yetmediyse kendinize şu soruyu sorun: Hiçbir şeyden korkmasaydım ve tüm kaynaklarım sınırsız olsaydı neyle uğraşırdım?

Daha çok merak edin ve daha çok araştırın.
Eski Amerikan Başkanı Barack Obama’nın konuşmasından bir kare

Bir kaşife dönüşene kadar merak etmeye, araştırmaya devam edin ve seçtiğiniz konularda derinleşin. Araştırdığınız şey sizin mesleğinizin çok dışında bir konu olabilir. Önemli olan merak duygunuzu aktive etmesidir. Yabancı dil biliyorsanız mutlaka yaşadığınız ülke sınırlarını sıklıkla aşın. İnternet sayesinde oturduğunuz yerden tüm dünyadaki bilgiye erişmek mümkün. Bunu kullanın.

Seçici dinleyin.

Dinlemek bir keşiftir. Bunu anladığınızda dinlediğiniz herkes sizi zenginleştirir. Ancak, bunun bir keşif tadı vermesi için dinleyeceğiniz kişileri siz seçmelisiniz. Anlattıkları sizi heyecanlandırmayan insanları uzun süre dinlemeyin. Herkesin konuştuğu ve bazı insanların bilinçsizce sadece konuştuğu bir dünyada yaşadığımızı kabul edin. Vaktiniz ömrünüzün bir parçası. Vakit ayıracağınız kişilerde seçici olacak kadar kendinizi sevin.

Meditasyon yapın.

Meditasyon korkularınızdan kurtulmanın ve gün içinde kaybettiğiniz enerjiyi yerine koymanın harika bir yoludur. Vücudunuz için duş neyse, beyniniz için de meditasyon odur. Meditasyon yapmak için illa bir köşeye bağdaş kurup oturmanıza mumlar yakmanıza gerek yok. Tüm varlığınızla orada olabildiğiniz her aktivite meditasyon etkisi yaratır; koşmak, yüzmek, ıslık çalmak, su içmek, köpeğinizle oynamak… zamanı unuttuğunuz her şey bir meditasyondur.

Hareket edin ve bunu alışkanlık haline getirin.
Müzisyen ve yazar Amanda Palmer’ın etkileyici Ted konuşmasından bir kare

Etkileyici bir konuşmacı bedeni içinde kendini rahat hisseden kişidir. Ben ayrıca yaşadığımız travmaları bedenimizde sakladığımız fikrine de inanıyorum. Düzenli yoga yaptığımdan beri yaratıcılığım ve kendimi ifademin çok daha hızlı geliştiğini söyleyebilirim. İlla yoga yapmak zorunda da değilsiniz, düzenli yaptığınız her hareket sizi çok rahatlatacak zihninizi açacaktır. Yürüyün, koşun, dans edin… yeter ki hareket olsun.

Büyüleyici bir konuşmacı olmak tamamen sizinle ilgilidir. Merak ettiklerinizin peşinden gittikçe kendinizi daha yakından tanırsınız. Kendinizi daha iyi tanımak sizi tutkulu, enerjik ve insanların dinlemekten zevk aldığı bir konuşmacıya dönüştürür. Yaptığınız sadece kendiniz olmaktır ve insanlar sizinle vakit geçirmekten keyif alır.

İlgili yazı: Bilinen en iyi yolla insanları etkilemek: Topluluk önünde konuşmanın incelikleri

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale