X

Bozcaada’da caz rüzgarı: Ustalar ve yeni yetenekler, Bozcaada Caz Festivali sahnesinde buluşuyor

Geri sayım başladı! 8-9-10 Eylül’de Paribu ana sponsorluğunda gerçekleşecek Bozcaada Caz Festivali’nin yedinci edisyonunda sahne alacak isimler belli oldu! 2017 yılından bu yana Bozcaada’yla cazı buluşturan Bozcaada Caz Festivali, dünyanın farklı köşelerinden, zamanın farklı dilimlerinden çıkıp gelen cazın usta isimlerinin yanı sıra yeni yetenekleri sahnesinde ağırlamaya hazırlanıyor. Festival katılımcıları, adanın kendine özgü atmosferinde caz ritimleriyle buluşurken, sanattan gastronomiye dek pek çok farklı disiplinle temas kuran kapsamlı BCF Keşif programıyla üç gün boyunca nitelikli ve doyurucu bir festival deneyimi yaşayacak… İşte detaylar:

Sahnede kimler var?

Festivalin ilk gününde Kürtçe Anadolu halk ve dağ türkülerini katıksız bir blues ruhuyla sahneye taşıyan Meral Polat Trio’nun içten, hüzünlü ve her şeye rağmen umutlu müziğiyle başlayıp, Türkiye’de caz davulunun öncülerinden Ferit Odman’ın “Autumn In New York” ve “Nommo” albümlerindeki beşli aranjmanlarına yer vereceği konserle, hard-bop dünyasının derinlerine doğru yola devam edeceksiniz. “Var olmayan bir adanın hikâyelerinden” beslendiğini söyleyerek yola çıkan Islandman’in psikedelik gitar ve sonsuzluk hissiyatlı ritimleriyle tüm dünyayla bağ kurduğunuzu hissederken, Nubya Garcia’nın melodileri ise Bozcaada’nın rüzgârında size eşlik edecek.

Bozcaada Caz Festivali’nin ikinci gün sahnesinde ağırlayacağı isimlerden biri Lüksemburg’dan üç kişilik genç ve dev bir kadro: Dock in Absolute. Progresif caz ve neo cazı piyano, elektrik bas ve davulla benzersiz bir şekilde harmanlayan grubun etkileyici sahne performansına yakından tanık olurken, Volkan Öktem’in #7’siyle, sanatçının 30 yıllık müzik hayatı süresince deneyimlediği farklı müzikal tarzların izdüşümlerine tanık olacaksınız. Festivalde, canlı teknoya dair bildiğiniz her şeyi unutturacak Komfortrauschen ile katıksız bir tekno enerjiyle buluşurken, Güney Fransa’nın sakin ve güneşli ruhunu elektronik müzikle kusursuz bir şekilde buluşturan Kazy Lambist ise dans dolu bir gece vadediyor.

Festivalin kapanış gününde ise Bova Sahne’de doğan özel bir proje sizi bekliyor: Hissikablelvuku ile eskinin pastoral yaklaşımı ve günümüz endüstrisinin imkânlarını bir arada deneyimlerken, makamsal ezgiler ve doğaçlamalar, rock, caz, etnocaz, elektronik, tekno, afrobeat, noise gibi türler eşliğinde sahnede o an cereyan eden bir icraya tanık olacaksınız. Anadolu müziğine kendi dokunuşunu katan Bozcaada Ensemble ise yalnızca Bozcaada Caz Festivali’nde tanık olabileceğiniz bir performansa davet ediyor sizi. Sevilen trompetçi Avishai Cohen’in elektronika, ambient ve psikedelik dokunuşlarla kendine has bir sound yaratan grubu Big Vicious’ın ardından progresif teknodan elektronikaya, tribal ritimlerden acid house esintilere uzanan eklektik setleriyle tanınan yapımcı ve DJ Claptrap, namıdiğer Gaurav Narula, Berlin ruhunu Bozcaada’ya taşıyacak.

Yaratıcı ve kendine has gitar çalma tarzıyla tanınan Avrupa’nın “yükselen yıldız”ı Teis Semey de festival boyunca caz, punk ve elektronik doğaçlama türlerinin tam kesişiminde yer alan müziğiyle farklı sahnelerde dinleyicilerle buluşacak.

Festival programı

8 Eylül Cuma

  • Ferit Odman Quintet
  • Islandman
  • Meral Polat Trio
  • Nubya Garcia

9 Eylül Cumartesi

  • Dock in Absolute
  • Kazy Lambist
  • Komfortrauschen
  • Volkan Öktem

10 Eylül Pazar

  • Avishai Cohen Big Vicious
  • Bozcaada Ensemble (Derya Yıldırım & Elif Dikeç & Itamar Borochov & İsmail Altunbaş)
  • Claptrap
  • Hissikablelvuku

Festival biletinizi şimdi alabilirsiniz!

Caz ritimleriyle salınıp, hayatın zorlukları karşısında her defasında yeni oyunlar kurmak için 8-9-10 Eylül’de Bozcaada Caz Festivali’nde buluşalım.

Adaya has caz esintileri için Bozcaada Caz Festivali’ni takipte kalın! Detaylar için: www.bozcaadacazfestivali.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale