X

Bitemeyen ilişkiler: Bize iyi gelmeyen, toksik ilişkilerden neden çıkamayız?

Ayrıl-barış şeklinde süren ilişkilere hepimiz bir yerden aşinayız. Bir türlü rayına oturmaz, bir türlü anlaşamayız ve sevmek ilişkiyi sürdürmekte yeterli olmaz. Buna rağmen ilişki bittiğinde büyük bir boşluk ve özlem duygusu kaplar içimizi, merak artar ve tüm olmamışlıklar hafızadan silinerek tekrar oldurmak isteriz. Peki bizi yıpratan ilişkilerde neden kalıyoruz?

1. Aşk ve sevgi anlayışımız

İlk sırada kendi aşk ve sevgi anlayışlarımız geliyor. Burası temel bir nokta aslında, çünkü ilk sevdiğimiz, bağlandığımız insanlar bizi nasıl sevmişse ya da sevgi adı altında neler öğrenmişsek, onu tekrar etme eğiliminde oluyoruz. İlişkinizde yaşadığınız hayal kırıklığı duygusu, değersizlik duygusu size geçmişinizde bir yerden tanıdık geliyor olabilir mi? Birlikte olduğunuz kişi sizi sevsin diye yaptığınız fedakarlıkları, sineye çektiklerinizi ya da tam tersi sevdiğiniz kişiye hoyrat davranışlarınızı düşünün bakalım, sevmenin böyle bir şey olduğunu siz nerden öğrendiniz?

Aşk çok sık tutkuyla karıştırılır ve sanki içinde güven, huzur pek yok, aksine inişli, çıkışlı bir deneyim gibi anlatılır. Bağlılığın ve gerçek aşkın sembolü, sanki ilişkinin zorluklarla ve anlaşmazlıklarla dolu olmasıdır. Halbuki duygusal iniş, çıkışların sık sık yaşandığı ve kişinin sürekli terk edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldığı ilişkiler bizde korkuları tetikleyerek tehlike uyandırır.

Buna bağlı olarak beynimiz de uyarılır, tehlikeden kaynaklı adrenalin salgılanır. Heyecan, kalp çarpıntısı, belirsizlik birleştiğinde aslında iniş, çıkışları tutku olarak algılarız. Tüm bu tehlikenin sonunda tekrar barışmak, ilişkiyi ödül gibi algılamamıza neden olur. Tıpkı bir kumar bağımlısı gibi, oyunun sonundaki o tatlı hazzı tekrar yakalamak için, pek çok kayıp iş işten geçene kadar görünür olmaz.

Oysa sevgi kaos değildir, kıskançlık krizleri, tehlikeler barındırmaz. Güven duygusu da sıkıcılık, ilişkide durağanlık anlamına gelmez.

2. “O aslında çok iyi biri” fikri

Hala karşıda keşfetmeye çalıştığınız bir kaynak var: “Ben onda bir cevher olduğuna inanıyorum, o çok incinmiş o yüzden öyle, aslında o çok iyi biri.” Sanki karşınızda sadece sizin keşfinize açık bir alan varmışçasına, asıl davranışları görmezden gelip altında yatana ve partnerinizi anlamaya odaklanırsınız. Bu durum çocuklarda da böyledir, aynı merakla olmayacak bir şeyi denerler. Merakla açılan o saatler, içi açılan oyuncaklar eskisi gibi toplanamaz ve en son çocuklar gibi popomuzun üstüne düşeriz. Burada eksik olan diğer şey, sürekli karşı tarafı anlamak isterken, kendinize geçerli nedenler yaratmaya çalıştığınızı fark etmemenizdir. Dışarıya, karşının gözlerinden bakmak sizi kendi gerçeğinizden, hissettiklerinizden bahanelerle uzaklaştırır.

3. Sevgilinin ebeveyni olmak

Sevgili/eş kimliğinden, anne/baba kimliğine kaymadığınızdan emin olun. Özellikle mizacımız da anaçlığa yatkın olduğunda ilişkiye ve partnere yüklediğimiz anlamlar artar, bazen de kayar. Sanki biz ebeveyniz ve o da bizim çocuğumuz gibi bir bağlılık geliştiririz. Bazen tam tersi de mümkündür. Özellikle kişi kendi sorumluluğunu alma konusunda yetersiz hissediyorsa, bu durumu bir partnerle kapatmaya çalışıyor çoğu zaman. Kendi hayatına dönüp, sorumluluk almak istemedikçe rota karşı tarafa çevriliyor. Tam bir zihinsel kaçınma yaşanabiliyor, kendimizle yüzleşmek ve sorunlarımıza bakmak yerine, hayatımızın ortasına ilişkiyi ve partneri koyuyoruz. Dikkati sürekli dışarıya, yani ilişkiye ya da partnere odaklamak en başında bizi içsel olarak kendimizden uzaklaştırır. Hayatımızdaki tek şey ilişki haline geldiğinde, bize zarar verse dahi o tek şeyi yitirmemek için oldurtmaya çalışırız.

4. İlişkinin bittiğini söylemekten çekinmek

Diğer bir neden ise insanlara ilişkinin bittiğini, artık sevgili/eş olmadığını söylemekten utanmak. Ne yazık ki toplumda boşanmak ya da ayrılmak bir başarısızlık olarak algılanabiliyor ve kişi o algıdan çekindiği için ayrılmakta zorlanıyor. Bu durum bazen ilişkileri sonlandırma konusunda problem yaratabiliyor. Aslında başarı, sağlıksız bir ilişkiyi sürdürmek değil, zarar veren ve yıpratan ilişkiyi bitirebilmek.

İnsan en çok emek verdiği şeyi sahiplenir. İlişkilerde de emek verdikçe kopmakta zorlanırız. Burada en önemli nokta ilişkiye yaptığımız yatırımın aynısını artık kendimize de yapabilmekten geçer. Kopmak isteyip, artık size iyi gelmediğini düşünüp, bir ilişkide kalmak, kendinize yeterli yatırımı yapmıyor olduğunuzun, yeterli değeri, sevgiyi, şefkati vermiyor olduğunuzun göstergesi olabilir. Şimdi önünüze kendinizi sevmek, anlamak, dinlemek adına koyduğunuz engeli kaldırabilirsiniz. Sağlıklı ilişkiler kurmak, yeniden aşık olmak, kendini sevmek mümkün, bir o kadar da güzeldir. Zorlandığınız zaman bilin ki destek almak kolay.

İlginizi çekebilir: Psikosomatik hastalıklar: Görmezden gelinen duygular bizi hasta edebilir mi?

Nurhayat Tütüncü: Çok severek okuduğum İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra klinik psikoloji yüksek lisansına başlayarak uzmanlığımı aldım. Eğitim süresince yaptığım akademik asistanlıklar ile bir çok bilimsel projede çalışma imkanı buldum. İnsanı her yönüyle anlamak ve yardımcı olmak en büyük tutkum aynı zamanda arzum oldu. Şema terapisi, bilişsel davranışçı terapi eğitimlerinin yanı sıra bütüncül bakış açımı geliştirmek adınaregresyon terapisi eğitimi de aldım. Çalışmalarımı ve paylaşımlarımı İnstagram’da psikolog.nurhayattutuncu hesabından takip edebilirsiniz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale