X

Birth flowers: Doğum ayı çiçeğiniz kişiliğiniz hakkında hangi ipuçlarını taşıyor?

Doğduğumuz ayın burcumuzu belirlediğini hepimiz biliyoruz, peki ya temsil ettiği doğum çiçeğini? Evet Türkçe’ye doğum ayı çiçeği olarak çevrilen ‘birth flower’ kullanımının bilimsel bir açıklamasına rastlamak pek mümkün olmasa da geçmişten günümüze gelmeyi başarmış ve birçok insan tarafından kabul görmüş bir inanış olduğu söylenebilir. Şöyle ki, eski Roma dönemine kadar uzanan doğum günlerinde çiçek verme geleneği, zamanla çiçekler mevsimlik olduğundan ve yılın farklı zamanlarında farklı çiçekler bulunduğundan, belirli aylarda belirli çiçeklerle ilişkilendirilmeye başlamış. Durum böyle olunca da o ay yetişen çiçekler, o ay doğan kişilerin özellikleri ile eşleşmiş. O zamandan beri de doğum ayı çiçeklerinin kişilerin özelliklerini belirlemeye yardımcı olabileceğine inanılmaya başlanmış. Bugün hala farklı kaynaklarda yer verilen ve kişilerin doğum aylarına göre belirlenerek kişilik özelliklerini yansıttığına inanılan doğum ayı çiçeklerini ve bize ne mesaj verdiklerini gelin birlikte keşdefelim:

Ocak: Karanfil ve kardelen

Karanfil

Ocak ayında doğduysanız sizi temsil eden çiçekler karanfil ve kardelendir. Bilimsel adıyla Dianthus Caryophyllus olarak bilinen karanfil, Yunanca dios ve anthos kelimelerinden oluşan ‘ilahi çiçek’ anlamına gelir. İlk yetişmeye başladığı dönemlerde pembe-mor renklerinde olurken daha sonra farklı farklı renklerde de bulunabilir. Temizliği, saflığı ve masumiyeti temsil eder. İyi kalpli, aşk dolu, duygusal insanlarla özdeşleşir. Rengarenk hali, renkli, neşeli kişiliklerle de bağdaşır.

Kardelen

Diğer bir Ocak ayı çiçeği ise kardelendir. İnce, zarif bir gövdeye sahiptir ve yaklaşık 20 farklı tür içeren Galanthus çiçek grubuna aittir. Bu doğum ayı çiçeği, özellikle kış aylarında yetişir ve isminden de anlaşıldığı üzere karda açan çiçek anlamına gelir. Ocak ayında doğan ve doğum çiçeği kardelen olan kişilerin sabırlı, fedakar olduğu bilinir. Buna ek olarak bu çiçeğin karda açmayı başarabilmesi azmi simgeler; azimli, güçlü ve cesaretli kişilerle özleşir.

Şubat: Süsen, menekşe ve çuha çiçeği

Süsen

Genellikle bir veya iki doğum çiçeği ile özdeşen aylardan farklı olarak şubat ayı üç farklı çiçekle anılır: Süsen, menekşe ve çuha çiçeği. Süsenler, tipik olarak kuru, kayalık alanlarda yetişir. Yunanca iris kelimesinden gelir ve anlamı gökkuşağıdır. Ayrıca, ender de olsa siyah renkte de bulunur; bu yüzden doğum ayı çiçeği süsen olan şubat ayında doğan kişilerin ender rastlanan kişilik özellikleri olduğu söylenebilir. Ayrıca, şanslı oldukları da söylenir.

Menekşe

Şubat ayının diğer bir doğum çiçeği menekşedir. Çoğunlukla saksı bitkisi olarak yetiştirilir ve dünya üzerinde yaklaşık 400-500 çeşidi bulunur. Menekşe, Dünyanın birçok yerinde yetişebilmekle beraber en çok kuzey yarımkürede yetişir. Sadakati, bilgeliği, inancı ve cesareti temsil eder. Ayrıca, soğuk kış aylarının üstesinden gelebildikleri için güçlü olmakla da ilişkilendirilir.

Çuha çiçeği

Etrafımızda sık sık rastladığımız ama belki de ismini bilmediğimiz çuha çiçeği, sarı, pembe, mavi ve kırmızı renklerde bulunur. Yalnızca süs bitkisi olarak değil çay ve yağ olarak da kullanılır, şifalı özelliklere sahiptir. Tıpkı menekşe gibi kış mevsimine direndiği için zorlu şartlarda ayakta kalabilen insanları temsil eder. Ayrıca hoş kokusu nedeniyle çok sevilen bir çiçek olması, doğum çiçeği çuha olan insanların da popüler ve sevilen kişiler olmasıyla özdeşleşir.

Mart: Nergis

Nergis

Yetiştirmesi ve bakımı kolay olan nergisler en cömert çiçek açanlardır. Kuzey ve Batı Avrupa’nın çeşitli bölgelerine özgü yaklaşık 50 farklı nergis türü bulunur. Serin havalarda yetişebildiği gibi, güneşli havalarda en iyi performansını sergiler. Bu nedenle mart ayında doğan ve doğum çiçeği nergis olan kişilerin uyumlu olduğu söylenir. Ayrıca, yeniden doğuşu simgeleyen nergis, kişilik özelliği olarak yeniliklere açık olmak ile özdeşleştirilir. Gelin çiçeği olarak tercih edilmesinden dolayı duygusal ve romantik kişileri de temsil eder.

Nisan: Papatya ve ıtırşahi

Papatya

Seviyor-sevmiyor fallarından tanıdığımız papatyalar, hemen hemen her bölgede kolayca yetişebilir ve baharı simgeler. Rengini güneşten alan papatya, doğum çiçeği olarak neşeli, coşkulu, yaşama sevinci ile dolu kişileri tanımlar. Ayrıca sadakat ve masumiyetin de simgesi olan papatyalar, naif, kırılgan kişilik özellikleri ile de özdeşleşir.

Itırşahi

Itırşahi ya da tatlı bezelye çiçeği olarak bilinen sweet pea, zevkli insanları temsil eder. Ayrıca Yunanca la ve thyros kelimelerinin birleşiminden oluştuğu için “çok tutkulu” anlamına gelir. Doğum çiçeği ıtırşahi olan kişilerin de tutkulu olma özelliği taşıdıkları söylenir. Ayrıca, hoş kokulu olduklarından dolayı çekici olmakla da ilişkilendirilir.

Mayıs: Zambak ve alıç

Zambak

Mayıs ayı, zambak ve her zaman görüp ismini bilmediğimiz alıç bitkisi ile anılır. Parfümlerin vazgeçilmez kokusu olarak zambaklar, doğum çiçeği olarak kişilerin çekici olması ve her ortamda dikkat çekmesi ile özdeşleşir. Fakat aynı zamanda zehirli türleri de olduğu için sınırlar koymayı bilen, mesafeli kişileri temsil eder.

Alıç

Öte yandan mayıs ayının diğer bir doğum çiçeği olan alıçlar, hızlı büyüyebildikleri için atik, hırslı insanları anlatır. Başlangıçtaki sert ve ürkütücü görünümü, yaz aylarına doğru narin beyaz veya pembe çiçeklerle dengelenir. O yüzden tıpkı zambak gibi mesafeli, sınırları olan, tatlı-sert kişilik özelliklerini temsil eder. Ayrıca, kendilerini gizlemeyi iyi bildikleri için sır tutmayı bilen insanlarla da özdeşir.

Haziran: Gül

Gül

Ah, aşk ve romantizmin çiçeği! ‘Çiçeklerin kraliçesi’ olarak anılan gülün, tahminen 5.000 yıl öncesine uzanan uzun bir geçmişi vardır. Edebiyattan müziğe, modadan şiire ve dine kadar kültürün sayısız alanında yer almıştır ve renkleri neredeyse sayısızdır. Bu nedenle sonsuzluğu temsil eder, doğum çiçeği gül olan kişiler ilişkilerinde devamlılığa önem verirken, aşk dolu birliktelikler yaşayabilirler. Tıpkı gülün kendisi gibi doğum çiçeği gül olan kişilerin de romantik olması beklenir. Ayrıca, romantikliğin yanı sıra yakın arkadaşlık ve minnet duygusu ile de ilişkilendirilir; yani bu ay doğanlar dost canlısı kişilerdir.

Temmuz: Nilüfer ve hezaren çiçeği

Nilüfer

Görkemli ve yüzen taçlara benzeyen nilüferler, genellikle bataklıklar gibi pek de hoş olmayan yerlerde bulunurlar ve oralara güzellikler getirirler. Doğum çiçeği nilüfer olan temmuz doğumlu kişiler de dahil oldukları ortamları canlandırmaları, neşelendirmeleri ile bilinirler. Ayrıca, suyu seven nilüferlerin huzurlu hallerine benzer bir şekilde bu kişiler de iç huzuru bulmada başarılı, sakin ve manevi yönden güçlü kişilik özelliklerine sahiptir.

Hezaren çiçeği

Larkspurs ismiyle de bilinen hezaren çiçeği, temmuz ayının diğer bir doğum çiçeğidir. Oldukça uzun ömürlü olmaları ile ilişkili olarak doğum çiçeği oldukları kişilerin de sadakate, bağlılığa ve sonsuzluğa önem veren kimseler olduğu bilinir. Ayrıca, inançlı ve temiz kalpli olarak da tanınırlar.

Ağustos: Glayöl ve gelincik

Glayöl

Ağustos ayının çiçeklerinden biri olan glayöl, dayanıklı olmasıyla bilinir. Ağustosun yoğun sıcaklarına rağmen kendini ve güzelliğini korur. Bu ayda doğan kimselerin de güçlü, sağlam, zorluklar karşısında pes etmeyen kişilik özelliklerine sahip olduğu söylenir. Ayrıca, kırmızı, sarı, pembe gibi canlı renkleri olan glayöl gibi ağustos doğumluların da canlı ve enerjik kişilikleri ön plana çıkar.

Gelincik

Gelincik ise ağustos ayının diğer doğum çiçeğidir. Aslında hüznü temsil ettiği için kavuşamayan aşkları andırır. Benzer bir şekilde bu ayda doğan kişiler de platonik aşklar yaşayabilir. Ayrıca, narin, ince ve zarif yapılı gelincikler kırılgan bir kişiliği de temsil eder.

Eylül: Yıldız çiçeği ve gündüzsefası

Yıldız çiçeği

Güçlü aşkları temsil eden yıldız çiçekleri, eylül ayının doğum çiçeklerinden biridir. Çok katmanlı yapısının oluşması için gereken zaman, sabırlı olmakla ilişkilendirilir. Bu ayda doğan kişilerin yıldızçiçeğinden ilhamla sabırlı olduğu düşünülür. Ayrıca, dikkat çekici rengi gibi eylül doğumluların da dikkatleri üzerine çekmeyi başaran enerjik kimseler olduğu söylenir.

Gündüz sefası

Eylül ayının diğer bir çiçeği ise kahkaha çiçeği ismiyle de bilinen gündüzsefasıdır. Adından da anlaşılacağı üzere sefayı, neşeyi, huzur ve mutluluğu temsil eder. Sabahın erken saatlerinde açtığı gibi bu ay doğan insanların da erkenci kuşlar olduğu söylenebilir.

Ekim: Kadife çiçeği

Kadife çiçeği

Ekim ayının doğum çiçeği kadifedir ve kutsal sevgiyi temsil eder. Bu ay doğan kişilerin de sevgi dolu, dost canlısı olduğu söylenir. Ayrıca, ansızın gelen mutluluk ile de ilişkilenen kadife çiçeği, sürprizlerle dolu bir kişilik ile de özdeşleştirilir. Bakımın kolay yapılıyor olması da doğum çiçeği kadife olan kişilerle anlaşmanın kolay ve rahat olduğuna işaret eder.

Kasım: Krizantem

Krizantem

Özellikle Çin Kültürü’nde oldukça önemli olan krizantem, annelik ve anaçlık ile özdeşleştirilir. Öyle ki; Anneler Günü’nün resmi çiçeği bile olmuştur. Kasım ayında doğanların bu çiçekle anılması da kişilerin anaç duygularının, sahip çıkma, koruma gibi içgüdülerinin gelişmiş olması ile ilişkilidir. Kasımpatı olarak da anılan bu çiçek, aynı zamanda asaleti ve şefkati de temsil eder.

Aralık: Çoban püskülü

Çoban püskülü

Teknik olarak çiçek olmasa da yılbaşı ile özdeşleşen çoban püskülü, aralık ayındaki yeni yıl ruhunu temsil eder. Bu ayda doğan kişilerin de yenilikçi, değişime açık bir yapıda olduğu söylenir. Ayrıca tıpkı yeni yılın gelişinin yarattığı duygu gibi coşkulu kişilikleri vardır. Değişime ayak uydurmalarının yanı sıra, tıpkı çoban püskülü gibi güçlü ve dayanıklıdırlar.

İlginizi çekebilir: Tartışmalarda hangi burç nasıl davranır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale