X

Birikim ve yatırım araçlarında yeni trendler: Yastık altından kripto paralara birikim ve yatırım yolculuğumuz

Mutlu, üretken ve tatmin edici bir hayat sürmenin yolu, kendi kendimize yetebilmekten geçiyor. Finansal anlamda özgür olmak ve birikim yapmak ise, daha güvenli ve rahat bir yaşam sürmenin en önemli anahtarları. Özellikle içinde bulunduğumuz ekonomik olarak istikrarsızlığın ve beraberinde getirdiği belirsizliğin odağımızda olduğu bu zor dönemde kenarda bir miktar paranızın bulunması, borç altına girme stresi yaşamamanız, belirsizlik atmosferinde gelecek endişesi taşımamanız ve yaşam standartlarınızı koruyabilmeniz için çok daha önemli hale geldi. Peki birikim ve tasarruf yapmanın daha iyi bir yaşam sürdürmeniz üzerindeki rolü ne? Birikim yapmak neden önemli? Eski nesil yatırım araçları hala geçerliliklerini koruyor mu? Birikim ve yatırım trendlerinde yaşanan değişimler ve dijital gelişmeler nereye gidiyor? Y jenerasyonunun yatırım alışkanlıkları nasıl değişti?

Tasarruf, birikim ve yatırım nedir?

Tasarruf ve birikim yapmanın özellikle gerekli olduğu bir dönemde nelere yatırım yapabileceğinizi ve nasıl yatırım yapmanız gerektiğini araştırmadan önce yatırımın ve birikimin ne olduğunu anlamanız oldukça önemli.

Birikimin tanımı kişiden kişiye farklılık gösterse de, en basit haliyle kazancınızdan harcamalarınızı çıkardığınızda cebinizde kalan ve henüz harcamadığınız bir miktar nakit para birikim olarak tanımlanabilir. Birikim yapabilmek için, kalan paranızı kısa vadede harcamak amacıyla kenarda tutmanın da ötesinde, uzun vadeli olarak o paraya dokunmamayı ve doğru yatırım araçlarıyla nasıl artıracağınız konusunda stratejik bir yatırım plan yapmayı hedeflemeniz gerekiyor.

Teknolojide yaşanan gelişmeler ve dijitalleşme yatırım, birikim ve tasarruf alışkanlıklarımızda da önemli değişimleri beraberinde getirdi. Eskinin yatırım anlayışı olan “yastık altı birikimleri” dijitalleşen dünya ve gelişen teknolojiyle birlikte yerini kripto paralara bıraktı. Yatırım denildiğinde hepimizin aklına ilk gelen şey ev, altın, araba ya da döviz gibi maddi değeri zaman içinde artan şeylerken, bilgiye erişimin kolaylaştığı ve dijital araçları çok daha iyi kullanabildiğimiz şu dönemde bitcoin gibi dijital paralar ve borsa yükselişte olan yatırım araçları.

Altın

Geçmişten günümüze hiç eskimeyen ve popülerliğini kaybetmeyen en büyük ve en güvenli yatırım araçlarından biri de altın. Sınırlı bir kaynak olan, madenciliğinden işlenmesine kadar oldukça zorlu ve meşakkatli bir süreçten geçmesi gereken altının değeri geçmişten günümüze sürekli yükselişte oldu, bundan sonra da yükselmeye devam edecek. Kısa vadeli yatırımlarda karşı bir birikim aracı olmasa da, uzun vadede risk-kazanç dengesi en tutarlı yatırım araçlarından biri olan altına yatırım yapabilirsiniz. Vadeli mevduat hesaplarında da değerlendirilebilen altını uzun vadede karlı bir birikime sahip olmak istiyorsanız yatırım amaçlı değerlendirebilirsiniz.

Gayrimenkul

Gayrimenkul hem bizden önceki jenerasyonun hem de günümüzün birikim amaçlı yapılan, karlı yatırımlarından biri. Özellikle ülkemizde sürekli olarak artan nüfusa, dolayısıyla talebe bağlı olarak yükselen gayrimenkul fiyatları, ev, ofis, arsa gibi taşınmaz malları yatırım için cazip hale getiriyor. Gayrimenkule yatırım yapmayı düşünüyorsanız gayrimenkul satın alacağınız bölgenin gelecekte nasıl bir yer olacağı, son on yılda ne kadar geliştiği, ev ve kira fiyatlarının bu bölgede yıllar içinde nasıl değişiklikler gösterdiği gibi detaylı bir araştırma yapmanız gerekiyor.

Hisse senetleri

Bilgiye erişmek artık eskisinden çok daha kolay ve hızlı olduğu için, hisse senediyle yatırım yapmak son yılların en yükselen  yatırım trendlerinin başında geliyor. Hisse senedine yaptığınız yatırımdan kar alde edebilmeniz için sıkı bir küresel ve yerel ekonomi takipçisi olmanız gerekiyor. Yatırım yaptığınız şirketlerin küçük bir ortağı olmanız mantığına dayanan hisse senedi yatırımlarında tıpkı bir iş insanı gibi ülkeler arası ilişkileri, sektörel gelişmeleri, iş piyasasındaki değişimleri çok iyi analiz etmeniz, güncel raporları devamlı olarak takip etmeniz ve olası senaryoları önden tahmin edebilmeniz gerekiyor. Hisse senedi almadan önce bu yatırım trendinin özellikle ekonomi dünyasının çalkantılı olduğu ve belirsizliklerin hakim olduğu şu dönemde risk taşıdığının altını çizmemiz gerekiyor. Bu nedenle hisse senedi alacağınız şirketin güvendiğiniz, tanıdığınız ve değerinin artacağını öngördüğünüz bir şirket olmasına özellikle dikkat etmelisiniz. Birikiminizin tamamını tek bir şirkete yatırmaktansa öne çıkan ve gelecek vaat eden sektörlerde birkaç şirket belirleyip bölüştürmenizde fayda olacaktır. İçinde bulunduğumuz istikrarsız dönemde riskli bir yatırım aracı olduğu için, yatırım dünyasına yabancıysanız birikiminizin çok küçük bir kısmını bu yatırım aracında değerlendirmenizi önerebiliriz.

Kripto paralar ve Bitcoin

Dijital paralar son dönemin en çok konuşulan konularının başında geliyor. Görece yeni olsalar da uzun bir süredir hayatımızda olan dijital paraların yolculuğu, bitcoinin hayatımıza girmesiyle başladı. Bitcoin hala listenin en popüler ismi olsa da Ethereum, Ripple, Litecoin, NEO, IOTA başta olmak üzere yaklaşık 7000 farklı kripto para türü bulunuyor.

Kripto paralar, bir ürün ya da hizmet satın alırken kullanılabildiği için paraya, arz talep dengesine göre değerinde değişimler yaşanabildiği için de hisse senedine benzer yatırım araçları.

Bitcoin gibi tüm kripto paralar sanal olarak alınıp satılan ya da kullanılan paralar. Aslında tüm süreç alışık olduğumuz dijital bankacılık sistemindeki gibi: İşvereninizin maaşınızı banka hesabınıza yatırdığını, sizin de dijital bankacılık sistemini kullanarak gelen paraya hiç dokunmadan bir kısmıyla faturalarınızı ödediğinizi, bir kısmını ev sahibinize havale yaptığınızı, bir kısmıyla kredi kartı borcunuzu ödediğinizi ve banka hesabınızda çekebileceğiniz bir para kalmaksızın tüm harcamalarınızı dijital olarak gerçekleştirdiğinizi düşünün. Kripto paralarda da aynı durum geçerli. Peki, hali hazırda var olan para birimlerini dijital bankacılık kullanarak sanal olarak yönetebileceğimiz bir sistem mevcutken, kripto paralar nasıl ve neden bu kadar popüler oldu?

Kriptopara evreninde bankaların fonksiyonu tamamen ortadan kalkmış durumda. Taraflar kendi aralarında, üçüncü bir tarafın onayına ihtiyaç durmaksızın güvenli şekilde işlem yapabiliyorlar. Bu nedenle de banka sisteminin hacklenmesi, bankanın batması, paranızı kullanması ya da kişisel verilerinizin başkalarının eline geçmesi gibi riskli durumlar tamamen ortadan kalkmış oluyor. Bitcoin ya da başka bir kripto para almak istediğinizde karşınızdaki kişiyle hesap numaranızı paylaşarak kripto paranızı bu hesaba yatırmasını istiyorsunuz. Harcamak istediğinizdeyse sadece kendinize özel bir şifreyle paranızı dilediğiniz şekilde harcayabiliyorsunuz.

Kripto paralar global para birimleri oldukları için her yerde kullanılabiliyor ve değerleri dünyanın her yerinde aynı. Bu nedenle de herhangi bir ülkede yaşanan enflasyondan ya da devalüasyondan etkilenmiyorlar. Piyasadaki toplam kripto para miktarı bulut sistemde, yani herkesin bilgisayarıyla takip edebildiği, oldukça güvenli bir ortamda yer alıyor. Bu nedenle de sistemdeki tüm hareketleri anlık olarak izleyebiliyorsunuz.

Kripto paralar görece çok yeni oldukları için, değerleri diğer para birimlerine göre çok hızlı yükselebiliyor. Örneğin, 1 Bitcoin’in değeri geçtiğimiz yıl 50.000 tl civarındayken tam bir sene sonraki güncel değeri 80.000 tl. Bu nedenle de kriptoparalar harcama yapmaktan çok uzun vadeli yatırım amaçlı kullanılıyor.

Bireysel Emeklilik

Bireysel emeklilik sistemi ülkemizde görece yeni bir sistem. İşvereninizin zorunlu olarak yaptığı emeklilik birikimine ek olarak yapabileceğiniz bireysel emeklilik yatırım sisteminin en avantajları yanlarından biri devlet katkısı. Yatırdığınız miktar üzerinden hem faiz kazanarak hem de devlet tarafından yatırılan ek paraya sahip olarak birikiminizi değerlendirebileceğiniz, harika bir sistem olan bireysel emeklilik, kısa vadede çok bir kazanç getirmese de uzun vadeli düşünülen yatırımlar için oldukça karlı bir yatırım aracı.

Y Jenarasyonu neden birikim ve yatırım yapmıyor?

Söz konusu birikim ve yatırım olduğunda, günümüzde aktif olarak iş hayatında yer alan 25-40 yaş arası bireylerin, yani Y Jenerasyonunun yatırım ve birikim yapma konusunda kendisinden önceki jenerasyonlara göre daha az istekli olduğunu, kazandığı parayı ‘şey’lere değil ‘deneyimlere’ harcadığını söylemek mümkün. Peki, Y jenerasyonu neden gelecek için birikim ve yatırım yapmak yerine kazancını deneyimlere harcama kararı aldı?

İngiliz araştırma şirketi YouGov’un Y jenerasyonu olarak adlandırılan, 1981-1996 yılları arasında doğmuş ve günümüzde çalışma hayatının içinde aktif olarak yer alan katılımcılarla yapılmış olduğu araştırmanın sonuçlarına göre Y jenerasyonunda yer alan bireyler harcadıkları emeğe, zamana ve enerjiye kıyasla kendilerinden bir önceki jenerasyon olan ebeveynlerinden %80 daha az maaş alıyor ve enflasyona bağlı olarak artan yaşam harcamaları (kira, ev giderleri, mutfak masrafı, kişisel harcamalar) çok daha yüksek olduğu için ekonomik olarak daha kaygan bir zeminde hareket etmek durumundalar.

Aynı araştırmanın sonuçlarına göre Y jenerasyonundan olan bireylerin büyük bir çoğunluğunun bir emeklilik planı yok. Ortalama şartlarda yaşayan bir X jenerasyonu üyesi için ev sahibi olmak zor da olsa mümkünken, Y jenerasyonu üyelerinin aylık kazancı ve harcama dengesi göz önünde bulundurulduğunda ev alabilmeleri bu şartlarda neredeyse mümkün değil. Bu nedenle de Y jenerasyonu üyeleri birikim ve yatırım yapmaktansa, daha düşük bütçelerle mutlu olabilecekleri seyahat, elektronik eşyalar ya da kişisel zevke yönelik harcamalar yapma eğiliminde.

Ekonomik rekabetin fazlasıyla yüksek olduğu, değişimlerle gelen belirsizliğin hakim olduğu ve her şeyin çok hızlı değiştiği bir çağda iş hayatına atılan bu nesil için ‘çalışmadan para kazanma’ olgusu pek gerçekçi değil. Özellikle Amerika’da çok daha yüksek rakamlarda olan geri ödemeli öğrenim ve burs kredileriyle iş yaşamına borçlu olarak ekside başlayan Y kuşağı için para biriktirmek ancak bu finansal yükten kurtulduktan sonra mümkün olabiliyor.

Dijitalleşmenin beraberinde getirdiği sektörel değişimler de Y kuşağının birikim ve yatırım yapmasının önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor. Artık mezun olunan bölümün değil kişinin kendi edindiği beceri ve kazanımların değerli olduğu, kariyerde yükselmenin sürekli olarak gelişmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi gerektirdiği bir dünyada Y kuşağı bireyleri kazançlarını birikim yaparak değerlendirmektense kişisel ve profesyonel gelişimlerine katkıda bulunacağına inandıkları aktivitelere, eğitimlere ve deneyimlere harcamayı tercih ediyor.

Yatırım ve birikim yapma alışkanlığı kazanmak için öneriler

İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda, birikim ve yatırım yapmayı bırakı, var olan yaşam standartlarınızı sürdürmekte bile zorluk yaşıyor olabilirsiniz. Tam da bu sebeple paranızı nasıl daha akıllıca kullanabileceğinizi, az da olsa biriktirdiğiniz parayı en iyi şekilde nasıl değerlendirebileceğinizi ve tasarruf alışkanlığını nasıl edinebileceğinizi öğrenmeniz, zorlu yaşam koşullarıyla baş etmenize yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Kakeibo: Japon bütçe ve tasarruf sanatı

Küçük de olsa ilk adımı atmak için kendinizi cesaretlendirin

Para biriktirme ve yatırım alışkanlığı kazanmanın en pratik ve kolay yollarından biri, günlük, haftalık ve aylık olarak küçük birikimler yapmaktan geçiyor. Para biriktirmeye ve tasarruf ederek yaşamaya yeni başlayacaklar için küçük adımlarla ilerlemek ve biriktirilen paranın miktarını ve sıklığını zamanla, yavaş yavaş artırmaya çalışmak, biriktirme davranışını alışkanlık haline getirmenin en kolay yollarından biri.

Her gün kenara 5 lira ayırarak başlayacağınız birikim yolculuğunuzda, birinci ayın sonunda bu miktarı 10 tl’ye, ikinci ayın sonunda 20 tl’ye, üçüncü ayın sonunda ise 30 tl’ye çıkararak yavaş yavaş birikim miktarınızı artırabilirsiniz. Biriktirme alışkanlığı kazanmak ve para biriktirebildiğinizi görmek, sizi daha fazla birikim yapmak için cesaretlendirecektir. Küçük adımlardan sonra, kazancınıza uygun bir birikim meblağı belirleyip her ay maaşınızı alır almaz birikim hesabınıza bu miktarı aktarmayı da alışkanlık haline getirebilirsiniz.

Harcamalarınıza tasarruf önlemleri getirin

Faiz ödemekten kaçınmak için kredi kartı borcu ya da fatura gibi gecikme faizi eklenebilecek borçlarınızı zamanında ödemeye dikkat edin. İhtiyacınız olmadığında market alışverişine çıkmayın ve gerekli olmayan şeyleri satın almayın. Dışarıda yemek yerine evde pişirmeyi alışkanlık haline getirin. Mümkün olabildiğince nakit para kullanmaya çalışın ve zorunlu durumlar dışında kredi kartı kullanmayın. Kredi kartı harcamalarınızı kontrol etmek için tek bir kart kullanarak bu kartınızın limitini düşürebilir, böylelikle hem gerekli durumlarda kartınızı kullanabilir hem de kalan zamanlarda nakit kullanmak konusunda kendinizi teşvik edebilirsiniz.

Yeni nesil yatırım araçları, para biriktirme yöntemleri ve finans piyasalarının güncel durumuyla ilgili araştırmalar yapın

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bilgiye erişimin kolay olduğu ancak her şeyin hızla değiştiği bir dünyada yaşıyoruz. Finans ve ekonomi dünyası da dijitalleşmenin beraberinde getirdiği hızlı değişimden fazlasıyla etkileniyor. Dolaylı da olsa finansal durumunuzu etkileyebilecek durumlardan haberdar olmanız, o anki duruma en uygun seçimleri yapmanız ve finansal kararlarınız konusunda sağlıklı adım atabilmeniz için oldukça önemli. Youtube kanallarından, podcastlerden, haber kanallarından ve bloglardan ekonomiyle ilgili günlük gelişmeleri takip edin. Ekonomiyle ilgili araştırma yapmak ve yeni şeyler öğrenmek finansal okuryazarlığınızın gelişmesine de katkıda bulunacaktır.

İlginizi çekebilir: Finansal wellness nedir: Finansal durumunuzun hayatınız üzerindeki etkileri ve finansal wellness uygulamaları

 

Kaynaklar: Mashable, Practical Money Skills, Para Analiz, Coin Market Cap

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale