X

Mutlu bir hayat için kolayca uygulayabileceğiniz öneriler

Günlük hayatımızın koşuşturmacasında, ağaçlara, gökyüzüne bakmayı unutup, mutluluk seviyemizi fazlasıyla değiştiren güzellikleri gözden kaçırabiliyoruz. Ama şanslıyız ki bunu değiştirmek elimizde. Şimdi başlayıp önümüzdeki haftaya kadar alışkanlık haline getirebileceğiniz, mutlu bir hayat için kolay uygulanabilir tavsiyeleri siz Uplifers okuyucuları için derledik.  İşte mutlu bir hayat için kolayca uygulayabileceğiniz öneriler…

“Kendinize değer vermeyi öğrenin, bu da demek oluyor ki: Mutluluğunuz için savaşın.” 
Ayn Rand

İşteyken bir amacınız olsun

Mesleğinizi sadece iş olarak görmeyi seçtiyseniz, zaten öyle olmaktan öteye gidemez, ama bundan fazlası da var. Tüm meslekler size hizmet etmek için var, yeteneklerinizi ve güçlü olduğunuz yanları sergileme şansını elde ediyorsunuz onlar sayesinde. Diğer insanlara yardımcı oluyorsunuz. Mesleğiniz aracılığıyla dünyayı değiştirmek mümkün. Bekçi, polis memuru, öğretmen, astronot ya da yatırımcı olabilirsiniz; ne meslekle uğraştığınız fark etmez, işinizde bir anlam, bir amaç bulmak sizin elinizde. Eğer bu şekilde düşünürseniz, her gün bir amaç doğrultusunda, bir hedef için uğraştığınızı hissedeceksiniz. O yüzden bugün kendinize söyleyeceğiniz şey şu olsun: “Sevdiğin şeyi yapabilme şansını elde edene kadar, yaptığın işi sev. Sevdiğin yerde olabilmek için, şu anda olduğun yeri sev. En çok sevdiklerinle birlikte olana kadar, şu an yanında olan kişileri sev.”

Mutluluğu yakalamak ancak bu şekilde mümkün olabilir.

Uzmanlaşmak için rahatınızdan ödün vermeyi kabullenin

Geçtiğimiz yıllarda yapılan (hem internet üzerinden hem yüz yüze) araştırmalar, bir yetenek konusunda uzmanlaşmanın stresli bir iş olduğu sonucunu gösteriyor. Ancak, bu stresin pozitif bir stres olduğu düşünülüyor.

Bir konuda uzman haline gelmek stres açısından insanları olumsuz anlamda etkilese de, insanlar bu aktivitelerin aynı zamanda kendilerini mutlu hissettirdiğini ve geçmişe dönüp baktıklarında kendilerini tatmin olmuş hissettirdiğini de söylüyor. Kendilerindeki gelişmeyi görüp bu hissin mükemmel olduğundan bahsediyorlar. Doğruyu söylemek gerekirse, herhangi bir şeyde başarısız olduğunu görmek o konuda harika olmaya yönelik ilk adımdır. Zorlanmak gelişmenin kanıtıdır. Ne kadar zaman harcayıp uğraşırsanız, o kadar hızlı öğrenirsiniz. Kendinizi geliştirmek için oldukça verimli bir 10 dakika, alelade bir 1 saatten daha iyidir. Tam her şeyin kıyısındayken pratik yapmayı, gerinip yeniden başlamayı, hata yapmayı, tökezlemeyi, bu hatalardan sonuçlar çıkarmayı istemeniz gerekiyor. Uzun vadede mükemmel olmak kısa vadede çekilen zorluklara kesinlikle değecektir, emin olun.

Kendinizi başarı ve başarısızlıklarınızdan ayırın

Dış etkenlere bağlı olarak değerlendirilen öz saygı oldukça değişken olabilir. Örneğin, üniversite öğrencilerini ele alalım. İyi bir not alan ya da master programına kabul edilen öğrencilerin öz saygılarında ufak artışlar olurken, bu durumların tersiyle karşılaştıklarında oldukça sert düşüşler yaşıyorlar. Bu öğrencilerin unuttuğu şey şu ki; başarısızlık olduğunuz kişiyi göstermez, sadece tecrübe ettiğiniz bir durumu gösterir. Aynısı başarı için de geçerlidir.

Mutlu ve başarılı insanların uzun dönemde mutlu ve başarılı olmalarının çok basit bir nedeni olduğunu unutmayın: Başarı ve başarısızlık kavramlarını farklı düşünmeleri. İşler yolunda gitmiyorsa bunu kişisel bir durum olarak yorumlamıyorlar, her şey mükemmel gidiyorsa da bunun tamamen kendilerinden kaynaklandığını düşünmüyorlar. Bu kişilerin izlerini takip etmek sizi mutluluğa götürecektir. Elinizden geleni yapın, hayat boyu mütevazı bir öğrenci olmaya, başkalarından bir şeyler öğrenmeye çalışın. Başarılı olduğunuz bir durumu kafanızda sürekli büyütmeyin, başarısız olduğunuz bir durumu da sürekli düşünüp kendinizi üzmeyin.

Verimli olun, ama acele etmeyin

Acele ettirilmek umutsuzluğa düşmenin en hızlı yoludur. Diğer taraftan da yapacak hiçbir şeyinin olmaması da zararlı olabilir (bu haber hiçbir şey yapmadan yaşama hayali kuran okuyucuları üzmüş olabilir). Rahat bir şekilde verimli olarak çalışmak doğru dengeyi kurmak demektir. Bu da demek oluyor ki, konfor alanınızı genişletmeniz, ama bu süreçte kontrolden çıkıp çıldırmamanız gerekiyor. “Söylemesi kolay!” diye düşünebilirsiniz ama bir şeyleri başarmak için gereken pozitif perspektif kesinlikle bu.

Bunu yapmak için izlemeniz gereken metod ise her gün için ayarlamanız gereken “ağır yük” ve “hafif yük” zaman aralıklarıdır. “Ağır yük” sürecinde tüm gücünüzle uğraşmalı, “hafif yük” için ise tempoyu düşürmelisiniz. Sürekli çok fazla meşgul olmamak için yapmanız gereken tek şey zaman kontrolü. Günün bilançosunu çıkarıp dinlenmek ve enerjinizi yeniden toplamak için kafanızı dağıtın. Kendinizi kandırmayın, birkaç dakikanızı ayırıp bunu yapabilecek kadar vaktiniz var.

Ayrıca herkesin isteklerini her zaman karşılayamayacağınızı aklınızın bir köşesinde tutun çünkü insanlar bu şekilde sizi kullanabilir. Bazen kesin sınırlar çizmek zorunda kalabilirsiniz. Hepimizin hayatında zorunluluklar var ama herkese evet diyerek kendi rahatınızı bozmamalısınız. Çoğu şeye “hayır” diyebilin ki doğru şeylere “evet” diyebilmeniz mümkün olsun.

Verebileceğiniz bir şeyler olduğunda verici olun

Vermek, genellikle kendini düşünmeden yapılan bir eylem olarak düşünülse de, alıcıdan çok verici olan kişiye fayda sağlayan bir durumdur. Bir diğer deyişle, ne şekilde olursa olsun sosyal destek sağlamak, o desteği almaktan daha fazla katkıyı hayatınıza katar. Sezgilerimize dayanarak hepimiz biliyoruz ki, ihtiyacı olan birine yardım etmek kendimizi harika hissettiriyor. Çünkü devamlı bir mutluluk, kazandıklarımızdan değil, verdiklerimizden –dünyada bir fark yaratmaktan- sağlanır.

Bunun arkasındaki matematik oldukça basittir. Yapılan herhangi bir nazik davranış beyinde serotonin salgılanmasını sağlar. Serotonin inanılmaz faydalı ve daha neşeli hissetmenizi sağlayan bir maddedir. Bunun bir diğer faydası da sadece siz kendinizi iyi hissetmeyeceksiniz, yaptığınız olumlu davranışı gören insanların da aynı şekilde serotonin salgılayıp mutlu olmasını sağlayacaksınız. (Küçük bir not olarak belirtelim, çoğu antidepresan ilacın da fonksiyonu serotonin salgılanmasını sağlamaktır.)

En yakın ilişkilerinizi büyütün

Yapılan bir araştırma sonucunda, önemli sorunlarını yakın birkaç arkadaşıyla konuşabilen kişilerin %60 daha mutlu olduğu gözlemleniyor. Ayrıca, ortalama insan ölümü oranının yalnız insanlarda 2 kat daha fazla olduğunu biliyor muydunuz?

İyi ilişkiler, her ne kadar klişe olsa da, altın kadar değerli. Burada önemli olan kaç arkadaşınız olduğu değil, bu arkadaşlık ilişkilerinize ne kadar emek verdiğiniz. Yeterince ilgilenilmediği zaman en sağlam arkadaşlıklar ve en iyi ilişkiler de çözülüp kopuyor olsa da ve bunu düşünmek çok ağır gelse de, biriyle yakınlık kurmak sürekli olarak kazanmanız gereken bir durumdur. O nedenle bunun size verilmiş olduğunu, o kişinin sürekli yanınızda olduğunu garantilediğinizi düşünmemeniz gerekir. Size yakın kişilerle ne zaman bir araya gelseniz, hem bağlarınızı güçlendiriyorsunuz hem de mutluluk seviyenizi yükseltiyorsunuz. Her iki taraf için de kazançla sonuçlanan bir durum.

O nedenle sevdiklerinizle büyük planlar yapmak için beklemeyin. Beraber zaman geçirerek beraber plan yapın. Düzenli olarak açık ve net iletişim kurun. Ele geçirdiğiniz her fırsatta birlikte bir şeyler yapın.

Akıllı telefonunuzu bir kenara koyun, bilgisayarınızı kapatın ve beraber geçirdiğiniz zamanın tadını çıkarın, yüz yüze ve olması gerektiği gibi… Güzel bir sohbetin, içten bir kahkahanın, uzun bir yürüyüşün, arkadaşlarla çıkılan bir gece eğlencesinin, birbirine sarılmanın kattığı mutluluğun yerini doldurabilecek çok fazla şey olmadığını unutmayın. Oldukça sıradan görülebilecek şeyler, doğru insanlarla yapıldığında sıra dışı hale gelebilir. Bu insanların etrafında olmayı seçin ve birlikte olabildiğince güzel vakit geçirin.

Kendinize karşı dürüst olun

“Bunu sürekli duyuyoruz” deseniz de, belki de diğerlerine kıyasla en önemli olan tavsiye de bu.

Bir araştırma sonucuna göre, insanların ölmeden önce söyledikleri ve en büyük pişmanlıkları olarak bahsettikleri şey şu: “Keşke kendime karşı dürüstçe yaşadığım, başkalarının benden beklentileri doğrultusunda olmayan bir hayat yaşasaydım…” Belki bu cümle aklınızda kalır ve kendi ihtiyaçlarınızı öncelik haline getirmenizi size hatırlatır.

Çünkü ne yaparsanız yapın, nasıl yaşadığınıza ya da nasıl harika bir insan olduğunuza bağlı olmaksızın, birileri hep hayal kırıklığına uğramış olacak. O yüzden kendi isteğinize göre hareket edin. Açıklamalarla vaktinizi harcayıp tereddüte düşmeyin. Sadece birileri sizin bakış açınızı anlamıyor diye sürekli kendinizi açıklamak zorunda değilsiniz.

Tüm dünya size kim olmanız gerektiğini söylemeden önce kim olduğunuzu hatırlayabiliyor musunuz? Ancak kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı ve başkalarının ne istediğini düşünmeyi bıraktığınızda mutluluğu bulabilirsiniz. Hayatınızdan sorumlu olan tek kişi sizsiniz.

Sormanız gereken tek soru şu olmalı: Hayatımın geri kalanıyla ne yapmak istiyorum?

Bu soruya verdiğiniz cevap her ne ise onu yapmaya başlayın. “Bir ara yaparım” dediğiniz şeyleri yapacağınız o “ara”yı artık ertelemeyi bırakma vakti geldi.

İlginizi çekebilir: Daha huzurlu bir yaşam için 10 ipucu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale