X

Bipolar bozukluğun sebepleri nelerdir?

Doktorlar bipolar bozukluğun sebeplerini tam olarak anlamıyor. Ancak son yıllarda bipolar spektruma dair daha fazla şey öğrenildi ve bu bilgiler hem mania dönemleri hem de majör depresyon dönemleri ve ikisi arasında kalan tüm aşırı uçlar için geçerli.

Bipolar bozukluğun aile soyu boyunca genelde devam ettiği ve dolayısıyla genetik bir sebebi de olduğu görülüyor. Ayrıca çevre ve yaşam tarzı problemlerinin de rahatsızlığın şiddeti üzerinde etkili olduğu düşünülüyor. Alkol, madde kullanımı, stresli olaylar bipolar bozukluğu tedavisi daha zor hale getirebiliyorlar.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Beyin ve bipolar bozukluk

Uzmanlar bipolar bozukluğun kısmen beyin devrelerindeki bir problemden kaynaklandığını ve bunun sonucunda nörotransmiter adı verilen beyin kimyasallarının etkilendiğini düşünüyor.

Beyin ve beden işlevleri üzerinde etkili olan üç önemli nörotransmiter vardır: Norepinefrin, serotonin ve dopamin. Norepinefrin ve serotonin sık sık depresyon ve bipolar bozukluk gibi psikiyatrik bozukluklarla bağlantılı görünüyor. Beynin tatmin ve duygusal ödülleri düzenleyen sinir yolları dopamin tarafından kontrol edilir. Beynin diğer bölgelerinde dopaminin etki gösterdiği devrelerdeki bir problemin psikoz ve şizofreni gibi gerçeklik algısını bozan, mantıksız düşünce ve davranış düzenlerine sebep olan ağır ruh hastalıkları ile bağlantılı olabildiği görülüyor.

Beyin kimyasalı serotonin ise uyku, uyanıklık, yeme, cinsel aktivite, dürtüsellik, öğrenme ve hafıza gibi pek çok beden fonksiyonu ile bağlantılıdır. Araştırmacılar serotonini bir mesajcı kimyasal olarak kullanan beyin devrelerinin depresyon ve bipolar bozukluk konusunda etkili olabileceklerini düşünüyorlar.

Bipolar bozukluk genetik midir?

Bipolar bozukluk sahibi olanlar ve onların akrabaları ile yapılan pek çok çalışmada, bipolar bozukluğun bazen aile boyunca görülebildiği ortaya çıkmış durumda. Özellikle ikizlere dair çalışmalarda ikna edici veriler var. Tek yumurta ikizleri ile yapılan çalışmalarda, ikizlerden birisinin bipolar bozukluğu varsa diğer ikizin bipolar bozukluk geliştirme ihtimalinin başka kardeşlerine göre daha yüksek olduğu görülmüş. Araştırmacılara göre bipolar bozukluğa sahip bir ikiz varsa, diğerinin de bu rahatsızlığa sahip olma ihtimali %40-70 aralığında.

Yapılan başka bir çalışmada bipolar I ve bipolar II bozukluğa sahip hastaların birinci derece akrabalarıyla görüşülmüş ve bipolar II bozukluğunun her iki aile setinde de en yaygın görülen bozukluk olduğu görülmüş. Araştırmacılar bipolar II rahatsızlığına sahip 47 birinci derece akrabanın %40’ının da bipolar II’ye sahip olduğunu, bipolar I rahatsızlığına sahip 219 birinci derece akrabanın %22’sinin ise bipolar II rahatsızlığına sahip olduğunu tespit etmişler. Ancak bipolar II hastaları arasında sadece bir akraba bipolar I rahatsızlığına sahipmiş. Bu nedenle bipolar II’nin akrabalarda görülme ihtimali hem bipolar I hem de bipolar II hastaları için en yüksek ihtimal.

Başka bir çalışmada ise en az bir ebeveyni bipolar I veya II’ye sahip olan çocukların bipolar bozukluğa sahip olma ihtimallerinin daha yüksek olduğu görülmüş. Bu çalışmada bipolar sahibi kişilerin %51’inin çocuklarında bir psikiyatrik bozukluk olduğu görülmüş ve en yaygın görüleni majör depresyon, kronik depresyon, bipolar bozukluk ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olmuş. İlginç şekilde çocuklukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu geçmişine sahip olan bipolar ebeveynlerin çocuklarının bipolar olma ihtimali, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip olma ihtimallerinden daha fazla olmuş.

Başka bulgulara göre bipolar I ve II tanısı almış olan kişilerin, birinci derece akrabalarının da bipolar tanısına sahip olmaları durumunda majör depresyon ihtimallerinin daha yüksek olduğu görülmüş. Akrabalarında bipolar bozukluk olmayanlarda bu risk daha düşük çıkmış. Bilimsel bulgular bipolar bozukluğa sahip aile bireylerine sahip olan kişilerin ömür boyu davranışsal bozukluklara sahip olma ihtimallerinin de daha yüksek olduğu görülmüş.

Çevre ve yaşam tarzı bipolar bozuklukta nasıl bir rol oynar?

Bipolar bozukluğun genetik bağlantısına ek olarak araştırmalara göre bipolar ebeveynlerin çocuklarının sık sık çevresel stres kaynakları çevresinde oldukları görülüyor. Bu etkenler arasında ruh hali dalgalanmalarına sahip, alkol ve madde kullanan, finansal ve cinsel bozukluklara sahip bir ebeveynle yaşamak bulunuyor. Bipolar ebeveynlerin çocuklarının büyük kısmında bipolar bozukluk olmaz ancak bu çocuklarda DEHB, majör depresyon, şizofreni ve madde kullanımı gibi başka psikiyatrik bozukluklar ortaya çıkabilirler.

Çevresel stres kaynakları da genetik olarak eğilimi olanlarda bipolar nöbetlerin tetiklenmesine sebep olabilirler. Örneğin bipolar ailede yaşayan bir çocuk ruh halini ve duygularını kontrol edemeyen bir ebeveynle yaşamak zorunda kalabilir. Bazı çocuklar özellikle tedavi görmeyen, alkol ve madde kullanan ebeveynlerinin yanındayken sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalabilirler.

Uykusuzluk bipolar bozukluk belirtilerini artırır mı?

Bazı bulgulara göre bipolar bozukluğa sahip olanların uyku-uyanıklık döngüsü problemlerine genetik eğilimleri var ve bu da depresyon ve mani belirtilerinin tetiklenmesine sebep olabilir.

Bipolar bozukluğu olanlar için esas problem ise uykusuzluğun bazı hastalarda mani nöbetini tetikleyebilmesi. Uykusuz kalma endişesi anksiyeteyi arttırarak bipolar bozukluğu tamamen daha kötü hale getirebilir. Uykusuz kalan bipolar kişi mani dönemine girince uyku ihtiyacı daha da azalır.

Yapılan bir çalışmada temel olarak manik veya depresif nöbetler geçiren 39 bipolar hastası ile görüşülmüş ve bu kişilerin ruh hali değişiminden iki ay öncesine kadarki sosyal ritim bozuklukları incelenmiş. Sosyal ritim bozukluğu uyku, yeme, spor, başka insanlarla etkileşim gibi kişinin ruh halini düzenleyen beyin aktivitelerini etkileyebilecek tüm günlük rutin bozukluklarını ifade eder.

Sonuçlar kontrol grubundaki gönüllüler ile karşılaştırıldığında, bipolar bozukluğa sahip çoğu kişinin büyük bir nöbetten önce en az bir sosyal ritim bozukluğu yaşadığı görülmüş. Buna ek olarak sosyal ritim bozukluğu bipoların mani ucunda olanları depresyon ucunda olanlara göre daha fazla etkilemiş görünüyor. Bu nedenle bipolar bozukluğa sahip olan hastaların %65’inin manik nöbet gelmeden önce son sekiz hafta içerisinde en az bir tane günlük ritim bozukluğu yaşadığı sonucuna varılmış.

Eğer uykuya dalma ve uykuyu sürdürme konusunda problemler yaşıyorsanız doktorunuzla görüşün. Bağımlılık yapmayan uyku ilaçları mevcutlar ve bunlar uyku problemlerini çözebilirler. Ayrıca bilişsel davranış terapisinin de bipolar bozukluğa sahip olup da kötü uykuya, anksiyeteye ve korkulara sahip olanlar üzerinde etkili olduğu görülmüş.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: webmd.com

İlginizi çekebilir: Onun ne kadar farkındayız: Bipolar kişilik bozukluğu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale