X

Beynin patronu dikkat ve bu patronla iyi anlaşabilmenin önemi

Beynimizin yalnızca yüzde 10’unu kullandığımız önermesini hepimiz biliriz. Ne var ki, kulağa son derece etkileyici gelen bu önerme, aslında yanlış. Gerçekte, insanlar beyin kapasitelerinin yüzde 100’ünü kullanır ve yüksek verimli bir organ olan beyin, yüksek kapasiteyle çalışmak için vücuttan enerji talep eder. Buna karşın, tam kapasiteyle kullanılıyor olmasına rağmen aşırı bilgi yüklemesinden de zarar görür. Bireyin etrafında işleyebileceği çok fazla veri olduğu düşünülürse bu durum daha iyi anlaşılabilir. Ancak beynin bu aşırı yükleme sorununu çözmek için uyguladığı bir yöntem vardır. Bu da beynin dikkat sistemidir.

Dikkat nedir?

Dikkat bize beynin işlemsel kaynaklarını ilgi, seçme ve yönlendirme ile etrafımızdan ayırmamızı sağlar. Dikkati beynin lideri olarak düşünebiliriz. Dikkat neye çekilirse beyin oraya gider. Bir anlamda beyninizin patronudur. Peki dikkatin iyi bir patron olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu soruya cevap verebilmek için 3 şeyi bilmek gerekiyor:

  • Dikkat, algımızı nasıl etkiliyor?
  • Neden bizi genellikle dalgın ve ilgisiz yaparak yarı yolda bırakıyor?
  • Dalgınlık ve dikkat eksikliğiyle ilgili neler yapabiliriz?

Dikkat ve algı

Sinirbilimci Amishi Jha, çalışmalarını dikkat üzerinde yoğunlaştırmış bir bilim insanı. Son 15 yıldır laboratuvarında yaptığı araştırmalarda yukarıda yer verdiğimiz 3 soruya cevap arıyor. Araştırmaları sonucunda dikkatin algımız üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu fark eden Jha, dikkati en çok etkileyen şeyinse stres olduğunu ifade ediyor.

Jha’nın gerçekleştirdiği çalışmada, kafalarına elektrotlu boneler bağlanan katılımcılara üst üste bazı fotoğraflar gösterilip belli şeylere dikkat etmeleri isteniyor. Katılımcılar, olağan fotoğraflar söz konusu olduğunda kendilerine dikkat etmeleri söylenen şeyleri rahatlıkla tanımlayabilirken; bazı rahatsız edici fotoğraflar gösterildiğinde aynı tanımlamaları yapamıyor. Sonuç olarak araştırmada, rahatsız edici fotoğrafların beyinde strese yol açtığı ve bunun da, katılımcıların karşılarında duran ve açıkça gördükleri fotoğrafları tam anlamıyla algılayamamalarına neden olduğuna ulaşılıyor. Bir başka ifadeyle, stres, algımızı ve dikkatimizi düşündüğümüzden çok daha fazla etkiliyor.

Dikkat eksikliği

Yürütülen araştırmalara göre uyumadığımız zamanın yüzde 50’sinde aklımız başka yerde dolaşıyor. Bunun nedeni ise aklımızın ‘usta bir zaman yolcusu’ olması. Jha, bununla ilgili olarak müzik çalar örneğini veriyor. Buna göre; aklımız tıpkı bir müzik çalar gibi geçmişe ya da geleceğe sarılabilme özelliğine sahip. İlginç olansa bunu pek çok zaman farkına bile varmadan yapıyor olmamız.

Böyle zamanlarda hata yapma olasılığımız doğal olarak artıyor. Bazen önemli bilgileri es geçiyoruz ve karar vermekte zorluk yaşıyoruz. Bu durum stres altındayken ya da duygusal olduğumuz zamanlarda ise daha da kötüleşiyor. Çünkü ya geçmişle ilgili pişmanlıklar ya da gelecekle ilgili endişelere kapılmış halde buluyoruz kendimizi.

İlginizi çekebilir: Erişkinlerde dikkat eksikliği ve 7 etkili öneriyle başa çıkma yolları

Ne yapabiliriz?

Jha, dikkat eksikliği ya da aklını verememeyle başa çıkmak için uygulayabileceğimiz en iyi yöntemin farkındalık egzersizleri olduğunu ifade ediyor. Stresli ve kendini veremeyen bir aklın zıttının farkında olan bir akıl olduğunu düşündüğümüzde Jha’nın önerisini daha iyi anlayabiliriz. Farkındalığımızı artırmak için yapabileceğimiz farklı egzersizler mevcut. Ancak bu egzersizlerin hepsinin ortak bir noktası var: Ana odaklanmak. Gün içinde zihninizi yaşadığınız ana odaklayarak farkındalık egzersizleri yapmanız ve bu şekilde müzik çaları ileri ya da geri sarmayıp yalnızca ‘oynat’ tuşuna basmanız, yani akışta yaşamanız mümkün. 

İlginizi çekebilir: Hemen şimdi uygulayabileceğiniz farkındalık egzersizleri

Amishi Jha’dan konuyla ilgili daha fazlasını aşağıdaki videoya tıklayarak öğrenebilirsiniz: 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.

Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları

Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale